Bunlar bir grup.
Bunlar bir grup. Gariban vatandaşları polis, savcı, jandarma gibi konuşarak aldatıyorlar. Ama vatandaştan her zaman para çıkmıyor. Çıksa da dişlerinin kovuğuna gitmiyor.
Şimdi de iş adamlarına ve tanınmış sanatçılara sardılar. En son şarkıcı Bülent Serttaş kendisini Erzincan Valisi olarak tanıtanlar tarafından 15 bin lira dolandırılmış. Haberde detayları yok. Ama ben size nasıl çalıştıklarını anlatayım.
Haziran ayı ortası. Tanınmış iş adamı olan ve gazetelerde sıkça gözüken bir dostumla oturuyoruz. Telefonu çaldı. Karşı tarafta bir ses: “Ben Diyarbakır il Valiliği Özel Kalem Müdürü …. …. . Sayın Valimi bağlıyorum.”
Dostum eliyle telefonu kapattı ve bana dönüp “Bunlar dolandırıcı” dedi. Hemen anlamıştı. Çünkü tesadüf kendisi de Diyarbakırlıydı. Üstelik, vali bey ve özel kalem müdürü ile hem tanışıyor hem seslerini tanıyordu.
Arayanlar derslerini çalışmışlardı. Özel kalem müdürünün adı doğruydu. Doğal olarak valininki de.
Dostum hiç bozuntuya vermedi. Vali taklidi yapan dolandırıcı aldı telefonu. Önce iş adamını iyice övdü ve tıpkı Bülent Serttaş’a yaptıkları gibi bir tekerlekli sandalye kampanyası için yardım istedi. İstedikleri rakam 100 bin liraydı. Bu paranın verecekleri bir hesaba yatırılmasını istiyorlardı. Bu hesap İstanbul’da tekerlekli sandalye üreten bir kişiye aitti. İş adamı hiç bozuntuya vermedi. Önce yardım yapmaktan son derece mutlu olacağını söyledi, ancak şüphelendirmemek için ufak bir pazarlık yapmayı da ihmal etmedi. Rakamın büyük olduğunu vurguladı ve sonunda 80 bin liraya anlaştılar. Ancak bir sorun vardı. İş adamı tatildeydi ve para yollayamazdı. Biraz beklemeleri mümkün olabilir miydi acaba?
“Tabii ki bekleyemezlerdi. Zavallı sakat çocuklar tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyuyordu.” “Bir araştırın cep telefonundan nasıl yollayacağınızı öğrenirsiniz” diyerek kapattılar. Tanınmış iş adamı hemen dolandırıcıların adını kullandıkları özel kalem müdürünü aradı. Olayı anlattı. Tabii ki hiçbir şeyden haberleri yoktu. Bundan sonra devreye polis girdi. Aranılan telefonu verildi. Bu arada İstanbul’daki ofisinde polis tertibat aldı.
Bir saat sonra sahte valilik yine aradı. Paranın yollanıp yollanamayacağını sordu. İş adamı, “Para gönderemediğini, ama ofisine bir kişi giderse muhasebe müdürünün kendilerine elden takdim edeceğini anlattı. Dolandırıcılar ısrarlıydı. Para illa bankaya yatmalıydı. İş adamı yatıramam dedikçe, onlar ısrar etti.
Böyle 4-5 telefon görüşmesi daha oldu. Sözde vali paranın bankaya yatırılmasını istiyordu. İstanbul’da olduğu söylenen tekerlekli sandalye üreticisi 80 bin lira almak için güya kimseyi gönderemeyecekti. Sonunda anlaşıldı ki, gelmeyecekler. Artık sinirlenen iş adamı küfür etmeye başladığında ise telefon bir anda kapandı. 5 saniye sonra tekrar arandığında ise artık kapatılmış görünüyordu.
İş adamı dostum biraz tecrübe ve biraz da şans yardımı ile dolandırılmaktan kurtuldu. Ama anlaşılan Bülent Serttaş kurtulamamış.