UEFA'YA SİNİRLENMEKTEN KAÇINIRKEN DÜNYAYI AYAĞA KALDIRMAKTAN SÖZ ETMEK!

Süleyman KORKMAZ 11 Ağu 2017

Süleyman KORKMAZ
Tüm Yazıları
​Benim yönetimi, seçimi ve doğru kararlarıyla hep ayrı bir yerde tuttuğum komşum Sezgin'in ayağının kırılmasından sonra ziyareti ile takdir ettiğim Beşiktaş'ın sayın Başkanı Fikret Orman, kendisinden önce Başkan olan ve Siyah-Beyazlı kulübe büyük hizmetleri bulunan Yıldırım Demirören'in başında olduğu Futbol Federasyonu'nu tehdit etmekten geri kalmadı.

Benim yönetimi, seçimi ve doğru kararlarıyla hep ayrı bir yerde tuttuğum komşum Sezgin’in ayağının kırılmasından sonra ziyareti ile takdir ettiğim Beşiktaş’ın sayın Başkanı Fikret Orman, kendisinden önce Başkan olan ve Siyah-Beyazlı kulübe büyük hizmetleri bulunan Yıldırım Demirören’in başında olduğu Futbol Federasyonu’nu tehdit etmekten geri kalmadı. “Bize ceza verilirse Dünya’yı ayağa kaldırırım” diyen Fikret Orman’ı tutmayın derim ben… Ne yapacaksa yapsın görelim. Bu ülkeye tehdit sallamak o kadar kolay mı o kadar basit mi? Buyurun sayın Başkanım elinizden gelen ne ise yapın ve görelim. Bakalım ortalığı yangın yerine mi çevireceksiniz yoksa hatadan rücu ederek yeniden kalbimizdeki yerinizi almayı mı deneyeceksiniz ömrümüz yeterse göreceğiz…

Beni yaralayan ve en ağır gelen ise Sayın Başkan Orman’ın neredeyse kısık sesle ve biraz sanki içerden bir şekilde “UEFA’dan aldığımız cezaya sinirimiz geçmedi” türü konuşması oldu. UEFA’dan ceza almış “Tıss’ı” bile çıkmamışken federasyonuna böylesine ağır sözler kullanmak benim içimi acıttı. Evet başkanım buyurun ne yapacaksanız yapın görelim…

Beşiktaş kendi seyircisine “Süper Kupa”yı kazandıramadı. Bunun psikolojik ezikliğini anlarım. Şenol Güneş hocamızın her maçı kazanırız diye bir sözü yoktur herhalde. Bir de bütün Beşiktaşlıların neredeyse ellerini patlatırcasına transferini alkışladıkları ve neredeyse  baş üstünde tuttukları ünlü Pepe’nin biraz acizlikten biraz da pozisyon gereği penaltıya sebep  olmasının da Başkan Fikret Orman’ın sinir sistemini bozmuş olabileceğini de düşünmüyor değilim. Çünkü Pepe üzerine röportajlar ve diğer sosyal aktiviteler bir anda geri planda kaldı. Kimse bir süre daha Pepe demeyeceklerdir. Tabii konuşma özürlü olarak “pepe”diyen kardeşlerimiz hariç…

Krallar, prensleri alamayan Fenerbahçe

modası geçmiş yıldızlarla güçleniyor!

Spor sayfalarında  “Aykut Kocaman’ın prensi Lucas Perez geliyor” ya da “Gelmek üzere” veya “Başkan Aziz Yıldırım işe el koydu Perez geliyor” türü yorumlar çok eski değil. Fenerbahçe, İspanyol Perez’i alamadı ama Avrupa’nın büyük kulüplerinin peşinde olmadığı ve kendi teknik direktörünün bile düşünmediği Villarealli Roberto Soldado İstanbul’a geliverdi. Fenerbahçeli taraftarlar Soldado’yu bağırlarına bastılar. Çok görkemli bir karşılama töreni oldu. Başkan Aziz Yıldırım, Lucas Perez’i alamamanın üzüntüsünü taraftarların bu jesti ile unutmaya başlamıştır belki de…

Soldado her ne kadar sakatlıktan yeni kurtulmuş olsa da golcü her zaman golcüdür. Fenerbahçe’ye Lucas Perez kadar olamasa da büyük hizmetlerde bulunacaktır. Perez’i yöneticilerin alamayacaklarını öğrenen Aykut Kocaman hocamızın hiç değilse Soldado’yu alın ricası muhtemel ki olmuştur.

Sadece Soldado değil, Fenerbahçe’nin renklerine katacağını bizzat Başkan Aziz Yıldırım tarafından açıklanan dört futbolcunun tamamı da birinci tercih değil sevgili sarı-lacivertli taraftarlar. “Gelen ağam giden paşam” diye düşünenler için sözümüz yok ama büyük futbolcu ve büyük hedefler gibi hesap yapanlar kara kara düşünüyor olabilirler.

Çünkü uçaklardan Fenerbahçelilerin yeni yıldızları olarak gelmesi beklenen futbolcuların modası geçmiş ve  büyük takımların tercihleri olmayan isimler olmasına aldırmayanlara lafımız yok. Onları sevindirecek bir şey söyleyeyim: Aykut Kocaman hocamızın istemediği hiçbir futbolcu Fenerbahçeli olamaz. Kocaman  hocamızın istediği isimler de mutlaka iş yapar! Krallar, prensler olmasalar da gelenler işçi arılardır balı onlar yapar…

Galatasaray Başkanı Özbek

doğru hamleler yapıyor!

Galatasaray’ın sayın Başkanı Dursun Özbek’i öncelikle Terim konusunda samimi ve doğru olan düşünceleri ile kutlamak isterim. Asıl kutlamak istediğim başka bir konu ise teknik direktörlüğü teslim ettiği Igor Tudor’a her zaman her fırsatta destek olması… Çünkü camialarda başkanların ağızlarından çıkan farklı anlaşılabilecek sözler büyük yankılar yapar. Sayın Başkan Özbek hem bundan kaçınıyor hem de inandırıcı gerçek açıklamalarda bulunuyor.

Yapılan transferler Gomis, Belhanda ve yakın bir zamanda İstanbul’da olmasını beklediğimiz Feghouli gibi futbolcuların Galatasaray’da oynamaları sarı-kırmızılı taraftarlar için büyük şanstır diye düşünüyorum. Her ne kadar Juventus’tan adam koparmak zor olsa da Asamoah’ın Galatasaray’da oynamak istediğini açıklaması da heyecan uyandıracak bir gelişmedir.

Doğru hamleler, inandırıcı konuşmalar, az laf ve çok iş yapma becerisiyle sayın Dursun Özbek’i tebrik etmek isterim…

Serdar Taşçı bulunmaz

Hint kumaşı mı?

Trabzonsporlu taraftarlar bugün yarın ya da öbür gün gelmesini bekledikleri stoper Serdar Taşçı’yı kulübü Spartak Moskova bırakmak istemediğini açıklamadan bıktı. Buna rağmen Trabzonsporlu yöneticiler ve bu kulübün harika başkanı Dr. Muharrem Usta Serdar Taşçı için çabalarını sürdürüyorlar. Bir stoper olması sebebiyle diyoruz ki, stoper bulmak bu kadar zor mu? Serdar Taşçı bulunmaz Hint kumaşı mı? Hani adam golcü olur alternatifini bulmak güçlüğü olur buna fazla bir itirazımız olamaz. Ama madem Spartak vermiyor bırakın kulübünde kalsın.

Ersun Yanal hocamızın bu oyuncuda ısrarcı olduğu gibi bir düşünce beynimi kemiriyor. Oysa bizim bildiğimiz Ersun hoca alternatifler üreten ve çözümleriyle ünlü bir teknik adamdır. Dr. Usta’yı bu kadar zorlamasını anlamakta güçlük çekiyorum… 

Sissoko konusundaki çabalar Serdar Taşçı’ya oranla daha olumlu gibi. Totenham Sissoko için para talep ediyor. Ruslar ise Taşçı’yı vermek istemiyor…