Vakıf Katılım web

TÜRKİYE'DE AK PARTİ 15. SEÇİMİNİ DE KAZANDI

Ozan CEYHUN 03 Nis 2019

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Pazar günü Türkiye'de bir kez daha demokrasi kazandı. Demokrasi şöleninin yaşandığı 31 Mart yerel seçimlerinde vatandaşlar oylarını kullanarak bir kez daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklediklerini gösterdiler.

Yüzde 84 oranında seçime katılımın yüksek olduğu yerel seçimlerde Cumhur İttifakı ve AK parti bir kez daha en çok oyu alan ittifak ve parti oldular.

Bu nedenle kimse yanlış “rüyalar görmesin”. 

Özellikle Avrupa’da “Türkiye düşmanı” bazı çevreler bu seçimlerin bir “genel seçim” değil “yerel seçim” olduğunu unutarak yanlış açıklamalar yapmaya ve başladılar. Avrupa kamuoyunu kandırma çabaları boşuna. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yönetilmekte olan bir ülke. Yerel düzeyde elbette Türkiye’nin kentlerinde farklı partilerden belediye başkanları olması ise demokrasilerde en doğal olay. Belediye başkanlarının seçildiği yerel seçimlerin Türkiye’nin yönetimine hiçbir etkisi yok. Ankara ya da Antalya kentlerinin artık AK Parti üyesi ve Adana ya da Mersin kentlerinin MHP üyesi belediye başkanlarının olmaması ve bu kentlerde CHP üyesi belediye başkanlarının seçilmiş olması nedeniyle Türkiye’de “erken seçim” beklentisi içinde olan bazı Avrupalı Türkiye düşmanları yine “yanlış rüyalar” görmekteler.

Üstelik seçim sonuçlarını doğru analiz etmeliler: Türkiye’de 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçiminde alınan sonuç ile 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimler sonucu aşağı yukarı aynı!

Hatırlatalım! AK Parti, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden bu yana girdiği tüm seçimlerden birinci olarak çıktı. Bugüne kadar katıldığı 15. seçimi kazandı. AK Parti ve MHP tarafından oluşturulan Cumhur İttifakı 24 Haziran 2018 tarihinde yüzde 52 oy oranına sahipti. Pazar günü ise Cumhur İttifakı’nın Türkiye genelinde oy oranı yüzde 51,4 oldu. Yerel seçimlere katılmayan yurt dışı seçmenler de bu seçime dahil olsaydı sonuç yüzde 52 olurdu. Kısacası hem Cumhur İttifakı’na, hem AK Parti’ye hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek oranı hiç değişmedi!

Türkiye genelinde AK Parti ile MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı an itibariyle yüzde 51,74'le 21 milyon 864 bin 164 seçmenin oyunu alarak seçimlere damgasını vurdu. CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisi'nin oluşturduğu Millet İttifakı ise yüzde 37,64 oy alabildi. Bu sonuçla Cumhur İttifakı 52 ilde kazandı. AK Parti olarak tek başına veya Cumhur İttifakı ile seçime girdiği yerlerde 16 büyükşehir, 24 il, 538 ilçe, 200 belde olmak üzere toplamda 778 belediye başkanlığı kazandı.

Tüm belediyelerin yüzde 44,95'ini AK Parti, yüzde 30,25'ini CHP, yüzde 7,39'unu İYİ Parti, yüzde 6,80'ini MHP, yüzde 4,01'ini HDP aldı. Diğer partiler ise belediyelerin yüzde 6,60'ını kazandı.

Bu seçimlerin en değerli sonucu ise Türkiye’de Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları kentlerde AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın seçimlerde başarılı olması oldu. Özellikle PKK terör örgütünün kuklası gibi politika yapan HDP, Kürt seçmenlerden destek alamadı. PKK teröründen çok çeken Kürtler, AK Parti adaylarını seçtiler. Bu bölgede AK Parti, Ağrı’da, Muş’ta, Şanlı Urfa’da, Adıyaman’da, Malatya’da ve Şırnak’ta HDP’ye büyük fark atarak belediye başkanlıklarını kazandı. 

Ayrıca AK Parti birçok kentte yüzde 70’in üzerinde oy alan tek parti konumunda. Bayburt’ta yüzde 86,81, Çankırı’da yüzde 82, Aksaray’da yüzde 80,53, Gümüşhane’de yüzde 78,90, Rize’de yüzde 78,73, Kastamonu’da yüzde 78 ya da Kilis’te yüzde 77,78 oy oranları ile büyük başarı sağladı.

Avrupa’da bu sonuçlara rağmen algı operasyonları yapanlar aslında gerçekten bir kez daha büyük bir hüsrana uğradılar.

Şimdi Türkiye’de 4,5 yıl boyunca başka seçim yok. Bir yandan Cumhurbaşkanlığı Sistemi bu süreçte dört dörtlük işler hale getirilecek. Diğer yandan ise sadece AK Parti ve MHP’lileri kapsamadığını gösteren ve Kürtlerin büyük bir çoğunluğunu da kazanan Cumhur İttifakı ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan ve de hükümeti bundan böyle tüm ağırlıklarını Türkiye’nin 2023 hedeflerine verecekler.

Avrupa’da Türkiye’den bekledikleri haberi alamayanlar da artık bu gerçeği kabul etseler ve politikalarını ona göre belirleseler en başta kendi çıkarları için en doğrusunu yapmış olurlar!