TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNDE SON SÜREÇ

Buket BEKTAŞ 27 Oca 2021

Buket BEKTAŞ
Tüm Yazıları
Ülkeler arasında üst düzey seviyede yapılan bu görüşmeler hakkında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın "Türkiye ile Yunanistan arasında dört buçuk yıldır yapılmayan istikşafi görüşmeler İstanbul'da başladı.

Türkiye’nin son günlerde yapmış olduğu atılımlar ve dış politika siyasetindeki tutumu ile dünya gündemine dikkat çektiği bilinen bir gerçek. Bu gelişmeler aynı zamanda, büyük oranda bir Türk hayranlığını da artırmıştır. Ama maalesef düşmanlarımızın ve dost görünen ülkelerin kendi hakkımız olan topraklarımız ve denizlerimiz üzerinde oynadıkları oyunlar ise madalyonun diğer bir yüzünü oluşturmaktadır. Anadolu’ya adım attığımız günlerden, İstanbul’un fethine; İstiklal harbinden bu günlere kadar tarih sürecimiz, ülkemizi ve insanımızı bu topraklardan atmaya çalışan düşmanlarımızla mücadelelerimize şahittir. Görünen o ki  bu mücadelemiz  uzun bir süre daha devam edecek.

Ama herkes şahittir ki bizler hep son dakikaya kadar sulhen  çözüm arayan ve üreten bir milletiz. Bu iyimser ve anlaşmacı tavrımıza en son örnek ise geçen günlerde İstanbul’da yapılan Türkiye -Yunanistan istikşafi görüşmeleridir. Bu görüşmede  daha önce yapılan 60 turda ele alınan konular değerlendirilerek, mevcut durum ve son gelişmeler ile ilgili geleceğe yönelik ortaklaşa atılabilecek adımlar ele alındı.

Ülkeler arasında üst düzey seviyede yapılan bu görüşmeler hakkında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın "Türkiye ile Yunanistan arasında dört buçuk yıldır yapılmayan istikşafi görüşmeler İstanbul’da başladı. Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde Ege dâhil tüm sorunların çözümü mümkündür ve bunun için irademiz tamdır. Bölgesel barış ve istikrar herkesin menfaatinedir" açıklamasını yaptı.

Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere ana sorun Yunanistan’ın Ege denizi üzerindeki komşuluk ve eşitlik haklarını ihlal ederek anlaşma zemininden uzaklaşması ve ülkemiz için kabul edilemez tavırlarının, ülkeler arası diplomasiye verdiği zararların tamiridir. Nitekim Türkiye ve Yunanistan uzun yıllardır Ege Denizi’nin adaları, deniz alanları ve hava sahasına ait konular başta olmak üzere birçok konuda sorunlu ilişkiler yürütmekteydi. Doğu Akdeniz’deki deniz alanlarına dair son zamanlarda yaşadıkları gerginlik bu müzakerelerin yeniden başlatılma kararına yol açmıştır.

Ege denizinin adeta Yunanistan’ın malıymış gibi gösterilmeye çalışılması tabi ki Türkiye’nin itirazına yol açmaktadır. Ama daha önemlisi uzlaşmaz tavrına ilaveten Yunanistan’ın gereksiz ve anlaşılmaz bir askeri yapılanma içerisine girerek adeta Türkiye’yi saldırgan bir ülke konumuna düşürme çabası da görülen bir gerçekliktir.

Ülkemizin Yunanistan tarafından işgal edilmiş, insanlarımızın katledilmiş olması yetmezmiş gibi Kıbrıs’ta da vatandaşlarımızın yaşadıkları olaylarının sorumlusu oldukları halde Yunanistan’ın yönetiminin halen PKK’ ya verdikleri aleni destek ve FETÖ’ye kapı açmaları hatta vatandaşlık vermeleri, ülkemize zarar veren terör örgütlerini açıkça desteklemeleri sorunların kaynağını açıkça göstermektedir.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türk devlet geleneği olarak ve barışçı tavrımızı koruyarak Yunanistan’a sürekli olarak barış dalı uzatan devletimiz, bir yandan diplomasiyi çalıştırırken diğer yandan da gerekli tedbirleri alarak hayâsız tavır ve taleplere gerekli cevapları vermektedir. Bununla birlikte görüleceği üzere 60 adet görüşme yaparak da bu konudaki hassasiyetini dünyaya ispatlamaktadır.

Ülkemiz diplomatik kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre, İstanbul Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen görüşmelerde Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler-Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Yardımcısı Barış Kalkavan katılırken, Yunanistan tarafı olarak emekli Büyüekelçi Pavlos Apostolidis, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Büyükelçi Aleksandros Kuyu ve Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri'nin Özel Kalem Müdürü İfigeniya Kanara’nın  temsil ettiği, yapılan görüşmelere ek olarak 61. görüşmenin de Atina’da yapılmasının kararlaştırıldığı bildirilmiştir.

İşte burada önemli bir konuya değinmek gerekiyor. Yunan tarafı bir yandan anlaşmaya yönelik görüşmeleri yaparken, diğer tarafta Rafael uçaklarını satın alıp Hindistan ordusunu ortak tatbikat yapmak için Ege’ye çağırıyor. İşte bizimde belirtmek istediğimiz bu! Yani bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumu.

Komşumuz olarak bizimle eşit haklara sahip olması gereken Yunanistan’ın sürekli olarak masadan kaçması, bizi zor duruma düşürmek için her türlü fırsatı değerlendirmeye çalışması ve nihayetinde zümrüt Ege denizini tek taraflı olarak mayın tarlasına çevirme çabaları...

Ülkemizin ve devletimizin bu konuda demokratik ve diplomatik çalışmaları olmasa Yunanistan’ın savaş çığlıkları atmasının ortamı gerdiği çok açık. Umarız Yunan devletinin basiretsiz yöneticileri kendi eksiklerini ve hatalarını tez zamanda görürler.

Devletimizin ve buna bağlı olarak hükümetimizin ülke menfaatlerinden vazgeçmez tavırları kararlılıkla sürecek. Bu çok net. Egemenliğimizden asla  taviz vermeyecek, haklarımızı sonuna kadar koruyacağız. Karşımızda kim olursa olsun ellerinde hangi silahlar arkalarında hangi güçler olursa olsun!

Bizim penceremizden durum bu. Bakalım Yunan tarafının tavrı ne olacak? Bekleyip göreceğiz.