​TUNCAY ÖZKAN VATANDAŞA HAKARET EDİYOR, AĞLASANA PELİN!

Ekin GÜN 09 Nis 2017

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Oyuncu, ressam, yazar ve yönetmenlerden oluşan 250 kişi toplanmış referandumda "hayır" oyu vereceklerini açıklamış.

Oyuncu, ressam, yazar ve yönetmenlerden oluşan 250 kişi toplanmış referandumda “hayır” oyu vereceklerini açıklamış.

Hem de sloganları şuymuş: “Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçesine yaşamak için hayır”

Sloganlarını Nazım Hikmet’ten alıyor bu “sanatçılar”.

Nazım Hikmet değerli bir şairdi.

Vatandaşlıktan çıkarılmıştı ve 58 yıl sonra AK Parti iktidarının Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığı geri iade edildi.

Bu ayıbı düzelten AK Parti iktidarı oldu.

Şimdi çıkmış bu “sanatçılar” Nazım Hikmet’e vatandaşlık iadesini veren AK Parti’ye karşı Nazım Hikmet’in şiirini slogan yaparak “hayır” oyu kullanacaklarını açıklıyorlar.

Hiç değilse bir iş yapıyorsan Nazım Hikmet’i bu uyduruk işlerine alet etme!

Ama nerdeee…

Listeye baktım, 250 kişinin içinden 50’sini ya tanıyorum ya da tanımıyorum.

Kültürle, sanatla hatta sinemayla kendi çapında ilgilenen biri olarak bu 250 sanatçının ne iş yaptığını ya da ne gibi eserler ürettiğini inanın bilmiyorum.

Cahilliğimi bağışlayın ama dünya çapında bunların bir eserleri var mı yok mu valla bu konuda hiçbir bilgim yok.

Şimdi Orhan Pamuk’tan da pek hazzetmem ama romanlarının bir şaheser olduğunu kabul edebilirim.

Dünyada kabul ediyor.

Mesela bu referandumda Nuri Bilge Ceylan’ın kararı nedir onu bilmiyorum ama filmlerinin muhteşem olduğunu söyleyebilirim.

Dünya çapında iyi filmler yapar hatta filmlerinin her bir sahnesi kartpostal tadında güzel karelerdir.

Ama bu 250 sanatçı içerisinde tanıdığım 50 kişi dediğim gibi var ya da yok.

Tanıdıklarımı da ürettiklerinden değil basın mecmualarından ya da magazin sayfalarından tanıyorum.

Kendilerine “sanatçı” diyor bu zat-ı muhteremler… E peki öyle olsun biz de onlara “sanatçı” diyerek derdimizi anlatalım.

Bu “değerli sanatçılarımız” arasında bir kişi var ki yüreklerimizi dağladı ağlayarak “hayır” oyunu açıklarken.

O da Pelin Batu… Ne diyor Pelin Batu kısaca bir kulak verelim: “Ben buraya gelirken anneme yalan söyledim. Bunu söylerken gözlerim doluyor, çok üzülüyorum. Niye söyledim anneme; şiirlerimi başmak için fotokopiciye gideceğim dedim. Çünkü annem benim için korkuyor. Kızının hapse girmesinden korkuyor. Kızının sokakta vurulmasından korkuyor. Ben ‘Hayır’ diyorum. Çünkü bu kadar çok annenin korkmasından içim ağlıyor artık.”

Korkuyormuş Pelin Batu…

Annesine yalan söylemiş oraya gelirken…

Hapse girmesinden korkuyormuş annesi kızının…

Ondan dolayı “hayır” diyormuş.

Gözyaşları içinde bunları anlattı Pelin Batu.

İnal Batu’nun kızı olmak dışında başka ne gibi bir özelliği var bilmiyorum kendisinin ama annesi kızının durumuna çok üzüldüğü için var herhalde belli birtakım özellikleri.

Neden hapse girmekten korkuyorsun Batu?

Suç mu işledin de bir korkun var?

Hadi FETÖ’cülerin, PKK’lıların, DHKP-C’lilerin korkmasını anlıyorum da sana ne oluyor Pelin Batu onu pek anlayamadım?

Anlat bize, gözyaşları içinde anlatsan da kabulümüzsün.

Çok merak ediyorum Pelin Batu… PKK tarafından şehit edilen vatandaşlarımız, askerlerimiz için ağladın mı?

Ya da FETÖ tarafından kumpas kurulan insanlar için, hayatları kararan vatandaşlarımız için tek bir gözyaşı döktün mü?

15 Temmuz şehitlerimiz için ağladın mı?

Bunları da anlat bize gözyaşları içinde anlat ama!

Çıkmışsın şov yapıyorsun, her şey bitti şimdi duygu sömürüsüyle mi “hayır” oyları toplamanın peşine düştünüz?

Bu milleti salak sandınız herhalde sizin senaryolarınıza oy verecek kadar?

Son üç aydır Kemal Kılıçdaroğlu ve medyadaki tayfası yalan üstüne yalan söylüyor onlar için tek bir kelimeniz yok yahu!

Bir tane milletvekili çıkar “İzmir ayrılsın AB’ye girsin der”, öbürü çıkar “tüm evet oyları verenleri denize dökeceğiz” der sesiniz çıkmaz, ağlayıp zırlamazsınız şimdi olmadık şeylere ağlarsınız.

E en son CHP milletvekili Tuncay Özkan çıktı vatandaşın birine, “it, defol, terbiyesiz” gibi kelimeler saydırdı, senin ve geriye kalan 249 sanatçının sesi çıkmadı.

Bunu AK Partili biri demiş olsaydı Pelin ağlayarak onu yerden yere vuracaktın değil mi?

Ama söyleyen kendi zihin dünyandan biri olunca üç maymunu oynamaktan geri durmuyorsun(uz).

Böyle hayat geçer mi yahu!

Bu ikiyüzlülükle nereye kadar be Pelin?

Ağlamayla çözülmüyor bu işler hakkaniyete göre yorum yapmakla çözülüyor açıkçası.

Sen o “korktuğun” muhafazakâr iktidar döneminde “ateist” olduğunu açıkladın da sana kimse tek kelime etmedi.

Etmez, özgürlük var, ister inanırsın ister inanmazsın o her fırsatta aşağıladığınız insanlar bunun bilincinde de sen değilsin işte burada bir sorun var.

Senin zihniyetin herkesin senin gibi düşünmemesini kabul etmiyor.

Bunu hazmedemiyorsun da bu ülkede “özgürlükler yok oldu” deyip herkesin farklı düşüncelerde olmasını neden ağlayarak karşılıyorsun?

Yoksa sizin özgürlük anlayışınız sadece sizin gibi düşünmekten mi geçiyor?

Bak 16 Nisan’da özgürce gidip “hayır” oyunu kullanacaksın…

Ama sandıktan “evet” çıkarsa ağlamak zırlamak yok, anlaşalım şimdiden.

Çünkü buna demokrasi diyorlar hani bilmem bir yerlerden tanıdık geliyor mu sana?