TİCARET SAVAŞLARI

Serpin ALPARSLAN 29 Mar 2018

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
Geçmişten ders alarak, geleceğe bakmak lazım.

Trump, 2 Mart’ta Twitter üzerinden “İyi ve kazanması kolay” diyerek ilk ticaret savaşını ilan etti ve 22 Mart 2018'de Çin'den 60 milyar dolarlık ithalat vergisi alacağını duyurdu.

Böylelikle ticaret savaşı başladı.

Ticaret savaşı denilen mesele bir ülkenin ithalata dair farklı ülkelere uyguladığı gümrük vergisini artırmasıdır.

Bunu ne zaman yaparsın? Esasında kendi ülkesindeki sanayisini artırmak veya korumak adına vatandaşlarını yerel ürünlere yöneltmek adına yaparsın.

Ancak bu daha evvel denenmiş, yerel çiftçiyi korumak ve endüstriyel ürünleri artırılmasına yönelik 1930’lu yıllarda Smoot Hawley yasasıyla yapılmış ve yaklaşık yüzde 20’lik oranla artırılmış ancak sistem çökmüş, birçok ticaret engelleriyle karşılaşılmış ve birçok ülke paraları devalüe olmuş. Kısacası küresel ticaret krizine dönmüş. 

Büyüklerimizin dediği gibi;

Geçmişten ders alarak, geleceğe bakmak lazım.

Gelelim; Trump’ın yeni eylem planına göre Çin’den isteklerine:

ABD’deki otomobillerin tarifesini düşürmesini istiyor ve yarı iletken olan ürünlerini daha fazla ithal etmesini istiyor. 

Yani; ABD’nin gümrük vergisi için koyduğu çelik ithalatında yüzde 25’lik, alüminyum da ise yüzde 10’luk toplamda 60 milyar dolar değerindeki  vergiden bahsediliyor… 

Buradaki amaç ise, ABD’nin ticaret açığı olan 375 milyar doları en büyük ithalat ortağına, yaklaşık 100 milyar dolarlık kısmını Çin’e mal etmek.

Çin’den yapılan ithalat ise 506 milyar dolar. 100 milyar dolarlık açık faturayı Çin’e kesmekle kalmayıp, Çin’e ait özellikle teknoloji şirketlerine ürün transferlerine de sınırlandırma getirdi.  

Çin tarafında ise, yeni ekonomik reform planına göre ithalatını azaltmaya yönelik ve ABD’ye olan bağımlılığını düşürmek. Ancak, ABD'nin düşük maliyetli Çin mallarına olan talebi nedeniyle açığı körüklediği için, yapılması gereken çok şey olmadığı konusunda uyarıyor.

Çin tarafı ise, haklarını korumak için gerekeni yapacağını söyleyerek misillemede bulundu.

 Bu vergilere karşılık veren Çin, 3 milyar dolara kadar ithal Amerikan ürününe ilave gümrük vergileri koyma planlarını açıklamıştı. Çin şu anda Amerikan otomobillerine yüzde 25 gümrük vergisi uyguluyor. 

Dünyanın 1 numaralı ihracatçısı. En büyük  avantajı, diğer ülkelerden daha düşük maliyetlerde işçi çalıştırması ve tüketici ürünlerini daha fazla üretebilmesidir. Bu da daha düşük ücretle şirketlerin tercih etmesine neden oluyor

ABD düşük maliyetli işçi konusunda Çin ile rekabet edemez, kaybeder.

Ticaret savaşları tarihte de olduğu gibi uluslararası ticareti kısa vadede işe yaramış ama uzun vadede hep azaltmış

Trump, Kanada, Arjantin, Avusturalya, Brezilya ve Meksika’nın bu işten şimdilik muaf olduğunu belirtti. Çünkü özellikle Kanada, Güney Kore ve Meksika ABD’nin en büyük çelik ithalat kaynağıdır.

Bir ticaret savaşı, ithal ürünlere yönelik fiyatları hemen artıracaktır. Maliyetler, uygulanan tarife ile aynı miktarda artacaktır. Bu ürünün yerli üreticilerine rekabet avantajı sağlayacaktır. Fiyatlarının karşılaştırması daha düşük olacaktır. Sonuç olarak, yerel müşterilerden daha fazla sipariş alacaklardı. İş büyüdükçe işler ekleyeceklerdi.

Sonuç olarak uzun vadede ticaret savaşları ekonomik büyümeyi yavaşlatır, sanayi zayıflar ve yerel ürün yabancı talep gören ürünlere göre rekabet edemez. Sonuçta şirketler zayıflar ve işçi çıkarmalar başlar. Bu ise yaklaşık 12 milyon işçiye mal olabilir.