TERÖR HÜZÜNLENDİRMESİN DÜŞÜNDÜRSÜN!

Yunus GÖKSU 23 Ağu 2016

Yunus GÖKSU
Medya, yüzyıllardır var olan terörün önemli bir PR aracı oldu. Bu durumun farkına varıldığında artık her şey için çok geçti.

Medya, yüzyıllardır var olan terörün önemli bir PR aracı oldu. Bu durumun farkına varıldığında artık her şey için çok geçti. Cenaze görüntülerinin altına konulan hüzünlü müzikler iyi reytingler alıyordu. RTÜK, Zahit Akman başkanlığı döneminde bir çalışma yapmış, haberlerde müziklerin kullanılmasını yasaklamıştı. Reytinglerini kaybetmek istemeyen TV yöneticileri bu sefer de acılı annelerin, acılı babaların haykırışlarını tekrar tekrar yayınlamaya başladı. Nitekim hüznü, hüzünlenmeyi seven kederli bir toplumuz. 

Destansı bir hikâye değildir terör. Masumun, mazlumun hiç beklenmedik bir anda yakalandığı vandalizmdir.  Terör olaylarının arttığı şu günlerde tekrar gündeme geldi terör ve medya ilişkisi. Kahpe saldırılar karşısında ağıt da yakmayın, destansı türkü de yazmayın, tehlikenin farkında olun yeter!  Bu görüntüler karşısında kim mutlu oluyor? Toplumsal iletişimde üzmeye değil düşünmeye sevk edilmeli toplum. “Güldürürken düşündüren” klişesini diline piercing eden medya en azından hüzünlendirirken de düşündürmeli.  

BIRAKIN AVRUPA’YI VİCDANINIZ NE DİYOR?

Her terör olayının ardından “medya” gündeme geliyor fakat anlamsızca bir tartışma üzerinden. Neymiş efendim bak Avrupa’da terör olduğunda medya ne yapıyormuş, şu şöyle oluyor, bu böyle oluyor… Öldürülen çocuklar, bebekler, masum insanlar varken ona buna bakmaya gerek yok. Empati bile yapmaya gerek olmadan vicdanınızı sorgulayın. 

15 TEMMUZ TÜRKÜSÜ

15 Temmuz sonrası birçok beste ortaya çıktı. Hepsi o anki duygularla yazılmış, seslendirilmiş. Dün Murat Bardakçı Habertürk’teki köşesinde ileriki yıllarda bu destanı anlatacak bir türkü yazılmalı demiş. Bence gerek yok. O gün yazılan destanı; o günlerde yazılan marşların, ezgilerin hepsi tankların, vesayetin karşısındaki dik duruşu çok güzel anlatıyor. Dijital çağda yaşadığımız ve her geçen gün daha da dijitalleşen dünyada bu destanı bu marşlar anlatacaktır. Ne kadar da anlamlı mesela 1960 darbesini gören dedelerimize, 1980 darbesini gören babalarımıza ithafen “Ben senin gibi yapmadım baba!” diyen marş.  

15 TEMMUZ’U UNUTMAMAK

Darbe girişimini, o gün şehit olanları unutmamak için şehit yakınlarından bazılarının da içinde olduğu bir dernek kurulmuş; 15 Temmuz Derneği. Gazilere ve şehit yakınlarına devletin gerekli yardımı yapacağını düşünerek, dostum Tarık Şebik’in başkanı olduğu bu dernekten beklentimiz bizden sonraki nesillere 15 Temmuz gecesi yaşanan o ihaneti ve mücadeleyi unutmamak ve unutturmamak olmalı. Gelecek nesiller için yayınlar, konferanslar, sempozyumlar beklentimiz. Nitekim 15 Temmuz gecesi hani bize anlatılan Çanakkale Destanı misali bu millet yine destan yazdı.