TANK YAPABİLDİYSEK UÇAK DA YAPABİLİRİZ!..

Musa ALİOĞLU 13 Kas 2016

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
Koç Holding'e bağlı Otokar Şirketi görücüye çıkardıkları milli muharebe tankına, çok anlamlı bir davranışla Fahrettin Altay Paşa'ya ithafen "Altay" adını vermişler.

Kurtuluş Savaşı Türk Milleti'nin ölüm kalım savaşıydı. Gazi Mustafa Kemal'in "Ya istiklal, ya ölüm" şiarını yürekten benimseyen Türk halkı, savaşta asker-sivil dayanışmasıyla kıtlık, yokluk ve her türlü imkansızlığa rağmen bu savaşı kazanmıştır.

Milli kurtuluş savaşımızı gerçekleştiren komutanlara soyadı kanunu çıktıktan

sonra, soyadları bizzat Atatürk tarafından verilmiştir. Savaşta çok büyük kahramanlıklar gösteren 5.Süvari Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa'ya da "Altay" soyadını Gazi Mustafa Kemal Paşa vermiştir.

Hafta içinde gazetelerde yer alan bir haber göğsümüzü kabarttı dersem mübalağa etmiş olmam. Koç Holding'e bağlı Otokar Şirketi görücüye çıkardıkları milli muharebe tankına, çok anlamlı bir davranışla Fahrettin Altay Paşa'ya ithafen "Altay" adını vermişler. 

Tasarımında Otokar, Aselsan, MKEK ve Roketsan'ın da katkıları olan bu tankın

adından yola çıkarak girdik sözümüze.

Koç Gurubu Başkan Yardımcısı Ali Koç'un verdiği bilgilere göre, ilk etapta 250 adet, daha sonra da bin adet üretilmesi beklenen bu tankın yüz de yüz Türk sermayesi, Türk mühendis ve teknik adamlarının bir eseri oluşu bende  başka çağrışımlar yaptı.

Yakın zamanlarda yerli otomobil yapabilmek için atılan adımları okuduk gazetelerde. "Olmaz, asla mümkün değil" diyenlere inat bu da gerçekleşmek üzere.

Sırada, bizim için yine en az tank ve otomobil kadar önemli yerli uçak üretmek konusu var.

Kusursuz ve eksiksiz tank yapabilen, yerli otomobil için son aşamaya gelen Türk zekası, bilimsel ve teknik bilgi birikimi, altyapısı neden uçak yapamasın ki.

Bu konuda da ciddi adımlar tek tek atılıyor. Türk devleti, öncelikle, Amerika'da yerleşik Eren ve Fatih Özmen çiftinin havacılık ve uzay alanında faaliyet gösteren Sierra Nevada Corporation şirketiyle anlaştı. Bu şirket, bazı sorunları daha erken aşabilmek için, iflas eden Alman Dornier Uçak Fabrikası'nın marka ve patent haklarını satın alarak işe başladı.

Dornier, 328 serisinde hem turboprop, yani pervaneli, hem de jet modeliyle üretim yapan bir firmaydı. Kısaca SN Corporation diyebileceğimiz bu şirket, Ankara merkezli TRJet adıyla bir şirket kurarak ikinci adımı attı. Şirket, 328 serisinde 30 kişilik, ardından 628 serisinde 90 kişilik uçaklar üretmeyi planlıyor.

Şimdi birileri bu işe bir hayal olarak bakıyor olabilir. Elbette uçak üretmek çok kolay bir iş değil. Bu iş tank üretmeye veya otomobil üretmeye benzemez. Uzmanları, bir uçakta 3 bin 800 ayrı parça kullanıldığını söyler. Ayrıca, ne Boeing, ne Airbus ne de diğer uçak üreticileri bütün her şeyi asla kendileri üretemiyorlar. Dünyanın çeşitli yerlerindeki 

alt tedarikçi firmalarla işbirliği  yapmak zorundadırlar.

Bu tedarikçiler arasında bir çok Türk şirketinin var olması da bizim için bir avantajdır.

Şunu iyi biliyoruz ki, her şeye rağmen önümüzde zorlu bir süreç var.  Üretmek kadar, dünya uçak pazarına bu uçağı kabul ettirmek ve satmak gibi sorunlar bizi bekliyor.

Şanslıyız, çünkü önümüzdeki yıllarda bu tip uçaklara ihtiyaç duyulacağı kesin bir gerçek. Eskiyen ve çok geri kalan teknolojisiyle kullanım dışı kalan yüzlerce uçağın yerine bu uçaklar ikame edilebilir.

TRJet 328'in 2019'da, TRJet 628'in ise Cumhuriyet'imizin 100. yıldönümünde, yani

2023 yılında uçması şimdiden hayallerimizi süslüyor.

Şurası kesin bir geçek ki, zorlu dünya pazarında yer bulmak büyük bir gayret istiyor

Türkiye'nin güçlü bir ekonomi oluşu elbette, birilerini daima rahatsız etmektedir. Tekeli elinde bulunduran Boeing, Airbus, Bombardier, Embrarer gibi şirketlerin yanı sıra uçak üretme yarışında öne çıkmaya çalışan Çin ve Rusya da bu gelişmeden çok mutlu olmaz. Özellikle, en büyük müşterisi olduğumuz Amerikan Boeing ve Fransız-Alman ortaklığı olan Airbus bizim gibi önemli bir müşteriyi kaybetmenin yanı sıra, bizim üretici olmamamız için ve bu girişimimizi durdurmak için siyasi ve ekonomik yaptırımlar için hükümetlerine baskı yapma yolunu seçeceklerdir..

Risk almadan başarı gelmez. Türkiye belki riske girecek ama sonunda, askeri savaş uçağında yıllar öncesinde çok sık kullandığımız "Kendi uçağını, kendin yap" sloganını gerçeğe dönüştürecektir.

İyi uçuşlar Türkiye'm...