Ertuğrul Özkök’ün “canı sıkılmış” olacak ki yemek tarifi gibi lider tarifi vermeye başladı.

Diyor ki Özkök:

“Hepimiz emin olalım ki, 2020’lerin sürpriz liderleri, daha demokrat, daha hoşgörülü, daha liberal, daha adil ve daha kucaklayıcı bir zihniyet kulvarında yarışacaktır.”

Bir de üstüne kronolojik olarak on yıllık kategorilerle liderleri sıralamış Özkök.

50’lerde Adnan Menderes, 60’larda Süleyman Demirel, 70’lerde Bülent Ecevit, 80’lerde Turgut Özal...

90’lı yılları kaybetmişiz (kendisinin ve patronunun 28 Şubat’a destek verdiği yıllar) ama 2000’lerde Tayyip Erdoğan çıkmış lakin 2010’lu yıllar da kayıp olmaya başlamış.

O nedenle 2010’lu yıllardan ders çıkararak 2020 yılında “yeni liderlere” ihtiyaç varmış, yemek tarifi gibi buyurmuş şimdi fırından çıkmasını bekliyor olsa gerek.

Milletin seçimini hiçe sayarak kimi çıkarıyorsun Ertuğrul?

90’lı yıllardaki alışkınlığına geri dönüp “siyaset mühendisliğine” soyundun da bizim mi haberimiz yok?

Ya da bayram değil seyran değil bu yazıyı sana hangi sayıklayıcılar yazdırıyor?

Anlatsana bize tüm cahilliğinle Ertuğrul…

***

2010’lu yılları 90’lı yıllarla kıyaslama gibi bir hataya düşmüşsün ama aradaki farkı göremeyecek kadar da patronunla birlikte kabine tayin ettiğiniz günlerin özlemi içerisine girmişsin.

Bak Ertuğrul… Türkiye’nin 2010’lu yılları 90’lı yıllarına benzemez, senin gazetene attırdığın “411 el kaosa kalktı” gibi manşetlerle bu dizayn operasyonların tutmaz.

Neden biliyor musun? Hemen söyleyeyim, şundan dolayı:

Türkiye 2002 ila 2010 arası Tayyip Erdoğan liderliğinde belki de tarihinin en parlak yıllarını yaşadı. OHAL kalktı, ekonomide dev atılımlar gerçekleşti, demokratik reformlar yapıldı, kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye çalışarak bağımsızlık mücadelemizin tohumlarını attık.

Sonra ne oldu peki Ertuğrul, iyi dinle… Küresel nizama ve küresel nizamın Türkiye’de inşa ettiği yerleşik müesseseye Türkiye karşı çıktı ve küresel çetenin operasyonlarına maruz kaldı, Türkiye’ye karşı kuklacılar kuklaları olan terör örgütlerini üzerimize saldı.

2011 yılında FETÖ’cüler MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırarak kirli bir operasyona kalkıştı, yurtdışı ve yurtiçi kaynaklardan fonlanan mihraklarla 2013 yılında Gezi Darbesi’ne kalkışıldı ardından çok geçmeden FETÖ 17-25 Aralık Darbesi’ni sahaya sürdü ve sonrasında 15 Temmuz hain darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık.

2010’lu yıllarda üzerimize saldıkları DEAŞ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelemizi hiç saymıyorum bile.

E Ertuğrul Türkiye dört bir taraftan kuşatılmak istenirken, bu topraklar işgale karşı bir direniş sergilerken, Erdoğan hedefe konulmuşken hangi “liberal politikalarla” Türkiye’nin güvenliğini sağlayacaktın?

Senin hoşgörü anlayışında terör örgütlerine “taviz” olabilir ama bu milletin kendi sınırlarını koruma anlayışında buna yer yok Ertuğrul.

***

Anlamadığın başka bir gerçek ise şu Ertuğrul… Millet Tayyip Erdoğan’ı yerleşik nizama karşı çıktı diye bağrına bastı, basıyor. Millet Erdoğan’ı bugüne kadar hiçbir liderin gösteremediği dik duruş için seviyor.

Açıkçası sen ve senin gazetenin manşetlerle ayar verdiği, patronunla birlikte oturup kabine tayin ettiği, terör örgütlerine karşı diz çöküldüğü, küresel merkezin karşısında el pençe divan durulduğu o Türkiye yok artık.

Senin yemek tarifi verir gibi “ne şiş yansın ne kebap” anlayışlı lider siluetlerini bu millet benimsemez ve seçmez.

Sen de bırak bu işleri artık… Bir türlü giremediğin jet sosyetenin acısını eski günlerine özlem duyarak çıkarma.

Sahi unutmadan… Sürpriz yumurtadan lider icat edeceğine bize POAŞ davasını anlatsana biraz.