Türkiye, ABD’ye şu öneriyi yapıyor: Ya kuzey Suriye’deki mekanize TSK güçleri, Özgür Suriye Ordusu ve diğer Arap unsurlarla Rakka’yı kurtarmak için bir askeri operasyonun ABD ile birlikte önderliğini yaparız yada ABD’nin başını çektiği bir koalisyon operasyonuna destek vererek çorbada tuzumuz olur.

Ama büyük şartımız bu işin hiçbir yerinde PYD, PKK ve YPG olmayacak…

Bunu Türkiye geçen ay dillendirdiğinde ABD’de aleyhimize çalışanlar hemen algı operasyonuna, yanlış bilgi yayma kampanyasına başladılar…

Onlara göre Türk ordusu Al Bab’ı bile alamıyormuş, Al Bab’da zora girmişmiş ve çıkmazdaymış… Al Bab’ı bile alamayan TSK nasıl olur da Rakka’yı alabilirmiş… ABD’li askeri yetkililer TSK’nın 3 bin kişilik bir güçle bu işin altından kalkamayacağını iddia ediyorlardı…

Hatta ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post 2 Şubat tarihli yazısında bunları vurgulayarak “Türkiye Al Bab’da çıkmaza girdi ilerleyemiyor, Rakka’yı nasıl alacak ” diye sorguluyordu…

Ama bugün geldiğimiz nokta Washington Post’u çok komik bir duruma düşürüyor. TSK ve Özgür Suriye Ordusu Al Bab’da kontrolü tamamen ele geçirdi ve DEAŞ perişan. Dahası TSK 3 bin askerle yapılamaz denileni yaptı ve bunu en az zayiatla gerçekleştirdi. Bu bile Irak’ta ve Afganistan’da onca yıldır çuvallayan ABD generallerini kıskançlıktan çatlatmaya yeter…

Şimdi sıra Mümbiç’de… PYD buradan çekilip Fırat’ın doğusuna gidecek ya da TSK ve Özgür Suriye Ordusu onları oradan sürecek.

İşte bu noktada artık ABD’nin bir karar alması gerekiyor. PYD, PKK ve Suriye’deki Kürt militanlarını ne yapacak? Türkiye ile Suriye’de ve bölgede nasıl bir işbirliği geliştirecek? Rusya’yı bu tabloda nereye koyacak? İşte Trump yönetiminin önündeki zor kararlar. Burada önemli olan kararların doğru bilgilere ve verilere dayanması ve Washington Post’u besleyen kaynaklara itibar edilmemesi…