​SİNEMA VE TİYATRODAN YOKSUN 7 İLİMİZ

Serpin ALPARSLAN 05 Tem 2017

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerinde, her yıl haziran ayında sinema ve tiyatro istatistikleri yayımlanır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerinde, her yıl haziran ayında sinema ve tiyatro istatistikleri yayımlanır.

Bizler ne kitap okuyor, ne de tiyatro-sinema izleme konusunda bilinçli bireyleriz.

Çocuklarımız ise internet hızında konu başlıklarıyla az ve kirli bilgilerle yetişiyor, konuya hakimlermiş gibi de yorumluyorlar. “Sözüm meclisten dışarı” kısaca, sözüm burada olanlarla ilgili değil.

Şimdi duyacaklarınıza inanamayacaksınız…

Türkiye genelinde özellikle Karadeniz Bölgesinde halen sinema salonu olmayan iller olduğunu biliyor muydunuz?

Bende ilk duyduğumda şok oldum. 

Tam 7 ilimizde sinema salonu yok.

Sinema salonu bulunmayan iller;

Sinop, Bayburt, Gümüşhane, Tunceli, Ardahan, Hakkari ve Şırnak.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) araştırmasına göre sanatsal hiçbir etkinliğe katılmayanların oranı %70. 

İPSOS’un 2016’da Türkiye çapında gerçekleştirdiği araştırma sonuçları ve ‘Türkiye’yi Anlama Kılavuzu’na göre ise toplumun yüzde 49’u hiç sinemaya gitmemiş; yüzde 39’u hiç kitap okumuyor; yüzde 66’sı konser, tiyatro ya da opera gibi herhangi bir etkinliğe katılmamış; yüzde 81’i hiçbir enstrüman çalmıyor; yüzde 47’si dergi okumuyor ve yüzde 86’sı bir hobi kursuna hiç gitmemiş.

Yüzde 85’lik bir kesimse en sık yapılan etkinliğin televizyon izlemek olduğunu söylüyor.

Sanata katılım önündeki engeller ise “önyargılar, maddi olanaklar, sosyal çevre ve eğitim” olarak karşımıza çıkıyor.

Durum son derece vahim…

Yaratıcı Avrupa Programı (Creative Europe), Türkiye adına AB Bakanlığı ile AB Komisyonu adına Xavier Prats Monnè tarafından 2014 yılında imzalanmıştı.

Anlaşmaya göre Türkiye, Avrupa genelindeki kültür, sanat, film, çeviri ve bilgisayar oyunları alanında hibe desteği sağlamak amacıyla kullanılan 1.46 milyar avroluk bütçeden pay alacaktı. Ancak Türkiye’nin aldığı bilinmeyen karar sebebiyle Türkiye’deki kültür sanat faaliyetlerine ilişkin projeler bu destekten mahrum bırakıldı.

Tarihe göz atarsak;

Tarihteki ilk sinema filmi 1888 yılında Fransızlar tarafından yapılmış olmasına rağmen en çok sinema izleyen ülke sinema istatistiklerini açıklayan Avrupa Konseyi verilerine göre Fransızlara ortak İtalya’dır.

En çok sinema bileti satılan ülkeler listesinde ise, Türkiye, Avrupa çapında yedinci sırada.

2015 yılında bilet satışlarından elde edilen hasılatın 505 milyon 300 bin olduğu, bu alanda zirvede ise 192 milyon biletle Fransa var.

Türkiye genelinde ise sinema salonu sayısı 2016 yılında, 2 bin 483 oldu. Bu dönemde sinema salonlarındaki koltuk sayısı 307 bin 456 seyirci kapasitesine ulaştı.

Sinema seyirci sayısı, 2015 yılında 57 milyon 148 bin olan sinema seyircisini, 2016 yılında %3,3 azalarak 55 milyon 260 bin 600 kişi oldu. Yerli film seyirci sayısı %8,9 azalarak 28 milyon 834 bin 409 kişi olurken, yabancı film seyirci sayısı %3,7 artarak 26 milyon 426 bin 191 kişiye ulaştı.

Gelelim tiyatro verilerine…

Sezonlara göre bakıldığında; 2015-2016 sezonunda, 2014-2015 sezonuna göre tiyatro salonlarında oynanan eser sayısı %13,8 artarak 7 bin 766’ya ulaştı. Tiyatro salonlarında oynanan yerli/telif eser sayısı ve yabancı/çeviri eser sayısı geçen sezona göre %13,8 arttı. Tiyatro seyirci sayısı 2015-2016 sezonunda, 2014-2015 sezonuna göre %2,8 artarak 6 milyon 16 bin 762 oldu. Tiyatroda yerli/telif eser seyirci sayısı geçen sezona göre %0,1 azalırken, yabancı/çeviri eser seyirci sayısı %13,1 arttı.

Sezonlar itibarıyla karşılaştırıldığında; 2015-2016 sezonunda, 2014-2015 sezonuna göre tiyatro salonlarında yapılan gösteri sayısı %5,1 azalarak 26 bin 816 oldu. 

Yani gittikçe azalan tiyatro seyircisine akabinde gösteri sayısının da gittikçe azaldığına şahit oluyoruz.

Ancak tiyatro salonlarında yerli/telif eser gösteri sayısı %8,9 azalırken, yabancı/çeviri eser gösteri sayısı gittikçe %9,8 artıyor.

Bu da gelenekselliğimizin gittikçe yok olma tehlikesini gösteriyor.

Elbette tiyatro izleyici kültürüne de sahip bir toplum değiliz.

Bir örnek vermek gerekirse; zevkle izlediğim bir gösteriye gittim. Uygur kardeşlerin gösterisi olan Markopaşa müzikali idi. İzleyici telefonunu açık unutur bir anda telefon çalar veya yiyecek ile içeri girer ağız şapırtısı dikkatleri dağıtır veya yanındakiyle konuşurlar.

Elbette sahnedeki profesyonel oyuncuları etkilemeyebilir ancak, ben ve benim gibi tiyatro izleyicisinin dikkati dağılıyor ister istemez.

Son olarak;

Her şeyden evvel yeni yetişen gençlerimiz ve sinema-tiyatro sevenler adına burdan sinema salonları olmayan illerin büyükşehir ve yerel yöneticilerine, vali ve turizm il müdürlerine, hatta kültür bakanlığına bir çağrıda bulunarak sanatın 7.dalı olarak bilinen sinema ve tiyatro salonların faaliyete geçmesini istiyorum.