Filistin direnişi ne zaman silahsız bir mücadele şeklinde geliştiyse, o zaman dünyanın desteğini almıştır. Ne zaman silahlı bir eyleme dönüştüyse maalesef Filistinliler dünyanın gözünde birileri onları terörist olarak yaftalamıştır…

İşte size Aralık 1987’de başlayan birinci intifada hareketi. Filistinli gençlerin taşlarla başlattığı bu destansı direniş İsraillilerin silah kullanarak bu olayları bastırmaya kalkması ile bütün dünyada Filistinlilerin haklı mücadelesi olarak görülmüştür… Hele hele İsrailli askerlerin bir küçük çocuğun kollarını kırarken çekilen görüntüleri Avrupa’da ve ABD’de İsrail’e destek verenleri bile dehşete düşürmüştür. Neticede dünya İsrail’e bastırmış ve Filistinliler Batı Şeria ve Gazze’de kendi özerk yönetimlerine kavuşmuşlardır. Bu Yaser Arafat ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün başarısı idi. Arafat’ın “taş atan generallerim” dediği çocuklar tam bir destan yazmışlardı… 

Ama zamanla Hamas ve İslami Cihat Hareketi maalesef İsrail’e karşı silah kullanmaya başlayınca işler rayından çıktı ve Filistinliler Batı’nın desteğini kaybetmeye başladılar. İsrail bu durumu iyi kullandı ve Filistinlileri şiddet yanlısı göstererek uluslararası kamuoyunu lehine çevirdi.

İkinci intifada ise çok kanlıydı ve sebep aşırı sağcı İsrail başbakanı Ariel Sharon’un bugün İsrail’de Yahudi radikallerin yaptığı gibi Mescidi-i Aksa’yı basmasınaydı. Bu olay 2000 yılında yaşandı ve binlerce Filistinli ve İsrailli öldü…

İkinci intifadada silahlar konuştu ve dünya Hamas ve İslami Cihad’ı suçladı…

İşte sorun burada.

Uzun zamandır Yahudi radikaller Mescid-i Aksa’ya saldırıyorlar ve sağcı Başbakan Benjamin Netanyahu onlara göz yumuyor… Ama bu arada bazı Filistinliler de bu kutsal alana silah sokup Yahudilerle mücadele edince işler karıştı.

Filistinlilerin zor da olsa silah kullanma arzusunu mümkün olduğu kadar frenlemeleri lazım. Direniş birinci intifada da olduğu gibi silahsız ama yaygın yapılmalı. Dünya silahsız Filistinlilere yapılan eziyeti görür ama silahlı çatışma olunca kabak hep Filistinlilerin başında patlar. Bunu söylemesi kolay ama yapması zor… Bunu darbeyi kanıyla durduran Türk milleti gayet iyi bilir.

Bütün bunları Yaser Arafat’tan Filistin davasına 1980’li yıllardaki hizmetleri yüzünden plaket kazanmış İlnur Çevik söylüyor…