RECEP GÜRKAN: GÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR

Neşe BERBER 18 Oca 2017

Neşe BERBER
Tüm Yazıları
"Osmanlı'nın üç başkenti var... Bursa, Edirne ve İstanbul. Osmanlı İmparatorluğunun doğduğu yer ise Edirne'dir. Edirne'yi çıkarırsanız Osmanlı tarihi kocaman bir boşluğa sahip olur. Edirne olmadan Osmanlı tarihi yazılmaz" diyen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, "Türkiye Cumhuriyeti bizim son vatanımız, her ne pahasına olursa olsun Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğü için Türk milletinin ilelebet yaşaması için her şeyi yapmaya hazırız" diye konuştu. "

Biz kurucu cumhurbaşkanımız Atatürk'e de onun kurduğu Cumhuriyetimize de sahip çıkıyoruz. Bununla birlikte geçmişimiz olan Osmanlı'ya da sahip çıkıyoruz. 

Kadın merkezlerini mahallelere kuruyoruz. Kadınlar ile ilgili projelerde Edirne çok ileride. Gece saat 10.00'dan sonra durak harici istediği yerde inme uygulaması bizde bir yıldır uygulanıyor. 
Üç şeyimi kimse benden alamaz; Kitaplarımı, saatimi ve dolma kalemimi vermem.
 
NEŞE BERBER-EDİRNE
"Günde en fazla dört saat uyuyorum. Son yıllarda kitap okuyamıyorum. Üç şeyimi kimse benden alamaz. Kitaplarımı, saatimi ve dolma kalemimi vermem." diye konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile röportajımızdan bazı satır başları şöyle; "Projelerimiz var onları iki dönemde bitiririm. Siyasetin önünüde açmamız lazım. Gençler de gelsin. Benim belediye başkanlığımda olmazsa olmazlarım var. Kendimi Edirne tarihinin mirasçısı olarak görmüyorum, emanetçisi olarak görüyorum. Kent için ortak akıl kullanıyoruz. Tüm siyasi partiler ile bilgi alışverişi yaparım. Bir belediye başkanı hiç bir konu için 'banane', hiç bir insanada fikrinden dolayı 'sanane' dememeli."
Gürkan YeniBirlik'e hakkında ve çalışmalarında merak edilenleri anlattı. 
-15 Temmuz sürecinde neler yaşadınız?
O gece çok geç saatte haberim oldu. Partimizin il başkanı ve milletvekili geldi haber verdi bana. Hemen tedbirler aldık. Çalışmaya başladık. Ben o gece saat 01.40 gibi bir tweet attım. 'Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkıyoruz, demokrasiden asla vazgeçmeyeceğiz.' diyerek mesajımı verdim.  Akabinde eve geçtim. Televizyondan takip etmeye devam ettim. Şunu söylemem gerekir ki; Beğenirsin beğenmezsin  millet iradesi ile gelmiş, seçimle gelmiş hükümete ve cumhurbaşkanına ancak seçimle mücadele edebilirsin. Burada kurallar önemli. Bu ülke darbelerden çok çekti.
Gün, birbirimizi ayrıştırma değil, birlik olma günüdür.
Ben 12 Eylül 1980 darbesini yaşayan biriyim. Darbelerin bu ülkeye neler kaybettirdiğini yaşamış bir kuşağım. Dolayısıyla 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişimi içeriği diğer darbe girişimlerinden daha farklı. Bu darbenin amacı mevcut hukümeti değiştirmek ve ardından bu ülkeyi bölmek, parçalamak ve iç savaşa sokmaktı. Amaç FETÖ'yü ülkeye getirmek ve bu ülkenin başına geçirmek olduğuna inanıyorum. TBMM'nin bombalanmasını gördüm, milletvekillerimiz Tufan Köse ve Uğur Bayraktutan'ın televizyonda konuşmalarını gördüm, sonra Tufan Köse'ye twitter üzerinden 'Mecliste durum nasıl?' diye sordum. Kurtuluş savaşını kazanan Atatürk'ün ve demokrasinin mabedi TBMM'nin bombalanması kabul edilemez, yazıklar olsun' diyerek tepkimi koydum.
Türkiye'de belediye meclisini olağanüstü toplayan ilk belediye biz olduk.
16 Temmuz günü üç partinin il başkanlarını aradım, darbe ile ilgili bir tavır koymalıyız 17 Temmuz günü belediye meclisini olağanüstü toplamak istiyorum. Sizleri de davet ediyorum, gelin birlikte tavrımızı demokrasiden yana koyalım. Her üç partinin il başkanları da hemen kabul edip geldiler. 
 
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞANIN BİR SÖZÜ VARDI..."
-Türkiye'ye yapılan terör saldırıları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Türkiye'de yapılan bu terörün büyük planın parçası olduğunu düşünüyorum. Tüm terör örgütlerinin ismi ne olursa olsun, hiçbirinin birbirinden farkı yok. Amaçlarının Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünü parçalamak olduğu açıktır. Türk milleti varoldukça, birlik ve beraberliğimizi sağladığımız sürece bunu başaramayacaklar. Askerlerimizin, polisimizin, vatandaşlarımızın teröre kurban gitmesi çok içimizi yakıyor, çok üzülüyoruz ama şu an elimizden bir şey gelmiyor. Bugün genelkurmay bir çağrı yapsa, tıpkı Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi kadını erkeği ile bütün fertleri koşa koşa vatanını savunmaya gider.  Beşiktaş’taki polislerimizin şehit edilmesi, Kayseri'deki askerlerimizin şehit edilmesi gerçekten bizi derinden üzdü. Türkiye büyük bir sınavdan geçiyor.  Bunu kimse yanlış anlamasın ama; Biz Trakyalılar, vatan kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen insanlarız, çünkü atalarımızın çoğunun mezarlarının bile nerede olduğunu bilmiyoruz. Hangi savaşta hangi cephede kalmış onu bile bilmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bizim son vatanımız, her ne pahasına olursa olsun Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğü için Türk milletinin ilelebet yaşaması için biz elimizden geleni yapmaya, üstümüze düşen herşeyi yapmaya hazırız. 
Ne iş yaptığınız sizin için önemlidir, toplum için işinizi nasıl yaptığınız önemlidir.Belediye başkanlığı kutsal bir görevdir. Siyaset bir meslek değildir. Halkın hizmetine talip olma görevidir. Bir anlamda halkın hizmetkarı oluyorsunuz. Türk milleti büyük bir millet, vefakar ve cefakar bir millet. Gerektiğindede 15 Temmuz'da olduğu gibi tankların önüne çıkan bir millet. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir sözü  vardı; "Başı örtülüsü de, başı açık olanı da, içki içeni de, içmeyeni de, inanan da inamayan da, Türk olan da, Kürt olan da, Alevi de Sünni de hepbirlikte sokağa çıktı.", işte biz böyle bir milletiz. Böyle bir millete sahip olduğumuz için ülke olarak çok şanslıyız. 
-Osmanlı'nın üç başkentinden biri olan Edirne'nin tarhimizdeki öneminden söz eder misiniz?
Bazı tarihçiler Edirne için; "Bursa'nın oğlu, İstanbul'un babası" derler doğru bir tanımlamadır.  Osmanlı Edirne'yi 1361 yılında fethediyor. Edirne'yi başkent yapıyor. Edirne'nin farkı şu; Osmanlı Beyliğinin Osmanlı İmparatorluğu’na dönüştüğü başkenttir. Edirne şimdi de UNESCO'nun listesine girmiş, muazzam bir şehir olma özelliğini taşıyor. 
 
"FATİH SULTAN MEHMET EDİRNELİDİR, GURURUMUZDUR"
Edirne'de doğup büyüyen Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesi ile Osmanlı'nın en çok yükselme dönemidir. Osmanlı İmparatorluğu şehrimize muhteşem eserler bırakmıştır. Biz de şimdi bu tarihi mirası bir mirasçı anlayışı ile değil, emanetçi olarak bizden sonrakilere teslim etmek için taşımaya çalışıyoruz. Edirne aynı zamanda UNESCO'nun listesine girmiş bir şehir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bence sadece Türk mimarisinin değil, dünya mimarisinin en büyük ustası olan   Mimar Sinan’ın ‘Ustalık Eserim’ dediği Selimiye Camii’ne sahip. Mimar Sinan 1569-1575 tarihleri arasında sadece altı yılda bu muhteşem eseri yapıyor. 2016 yılında 655'incisini yaptığımız olimpiyatlardan sonraki en eski spor organizasyonu olan Kırkpınar yağlı güreşleri’nin ev sahibiyiz. 1946 yılından bu yana belediyemiz tarafından yapılıyor. Kırkpınar yağlı güreşleri 2010 yılından beri insanlığın somutu olmayan Kültür Mirası Listesi’nde. Ebru sanatı, İstanbul ve Edirne coğrafi işareti ile UNESCO'nun listesine girdi. Bu yıl Edirnemizin Uzunköprü ilçesinin meşhur Uzunköprüsü, 1293 metre uzunluğuda dünyanın en uzun taş köprüsü olma unvanını taşıyor. Aynı zamanda 1488 yılında 2. Beyazıt tarafından yaptırılan bugün sağlık müzesi olarak kullanılan Şifahane Külliyesi de UNESCO aday listesine alındı. 
"FLORANSA'DAN SONRA İKİNCİ ŞEHİR EDİRNE"
Edirne İstanbul'a göre küçük bir şehirdir ama kendine özgü ağırlığı olan, ruhu olan bir şehirdir. 1480 tane tescilli eserimiz var bizim. Edirne metrekareye ençok tarihi eser düşen Floransa'dan sonra gelen ikinci şehirdir. 
EDİRNE'NİN TACI SELİMİYE’NİN ÇEVRESİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Mimar Sinan’ın ‘Ustalık Eserim’ dediği Selimiye Camii’nin çevresini değiştirerek, başta Edirne olmak üzere tüm Trakya’daki turizm potansiyelini artıracak ‘Selimiye Camii Çevresi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Projesi’, Türkiye’nin en önemli iki birliğinden de birincilik ödülü aldı. Marmara Belediyeler Birliği’nin bu yıl 6'ıncısını düzenlediği Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri’nde İmar Şehircilik ve Estetik kategorisinde birinci olan ‘Selimiye Camii Çevresi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Projesi’ aynı zamanda Tarihi Kentler Birliği’nin 2016 Yılı Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda 83 proje içinde birinci oldu. Söz konusu projemiz ile UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kültürel varlık olarak dahil edilen Osmanlı Dönemi’nin en önemli yapılarından biri olan Selimiye Camii’nin çevresiyle de bir bütün olmasını hedefledik. Selimiye Camii Çevresi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Projesi’yle yerli ve yabancı turistlerin ziyaret edebileceği kimlikli bir turizm destinasyonunun yaratılmasını sağlayacağız. Oluşturulacak alanlar ve sunulacak hizmetlerle Trakya Bölgesi yeni bir kazanıma sahip olacak. Selimiye demek Edirne demektir, Edirne demek Selimiye demektir. Selimiye Camii'ni gözümüzün bebeğinden daha iyi korunarak gelecek nesillere taşımaya kararlıyız. Selimiye gibi sadece Türklerin değil, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girerek tüm insanlığın mirası haline gelmiştir. 
"SELİMİYE CAMİİ'NİN SİLÜETİNİ BOZACAK HİÇBİR İNŞAATA İZİN VERMİYORUZ"
7 Nisan 2014'te göreve başladım. İlk topladığım mecliste Mayıs 2014 tarihinde aldığım karar ile Edirne'de nerede bir bina yapılırsa yapılsın, o binanın kat yüksekliği Selimiye'nin yüksekliği ile kontrol edilecek. Kentin tarihi silüetini korumak amacıyla Edirne'deki bütün bina yükseklikleri Selimiye Camii'ne orantılı olarak hesaplanacaktır. Bugüne kadar çok sıkıntılar gördüm, çok şikayetler aldım ama hiç önemli değil. Çünkü Edirne, Selimiye ile özdeşleştirilmiş bir şehir ve bu şehire gelen insanların yüzde sekseni Selimiye'yi görmeye geliyor. Bir simülasyon programı yaptırdım ve o simülasyona yerleştiriliyor proje, Selimiye'nin silüetini etkileyip etkilemediğine bakılıyor ona göre izin veriyorum. 
"KIRKPINAR’IN ŞANLI TARİHİ GELECEĞE TAŞINIYOR"
Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin şanlı tarihinin yüzyıllar sonrasına taşınabilmesi, değerlerinin tarihsel, kültürel, sosyal, ekonomik, sportif, folklorik ve benzeri yönlerinin araştırılması için teknolojiyi, aklı ve bilimi kullanarak Kırkpınar'ı her anlamda geleceğe taşıma hedefiyle Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi’ni oluşturduk. Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali'nin Sayısallaştırılma Projesi Marmara Belediyeler Birliği tarafından 6'ıncısı düzenlenen Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri Yarışması’nda Kültür ve Sanat Kategorisi’nde Tarihe Saygı Özel Ödülü’ne layık görüldü. Bu projeyle; bugüne kadar yayımlanmış basılı ve dijital yayınlar ile görsel ve işitsel belgeleri merkezimizde toplayarak uluslararası arşivleme teknik ve yöntemleriyle sayısallaştırıyoruz.  Kırkpınar ile ilgili çok dilli olarak elektronik ortamda yayımlayı,  Kırkpınar'ın ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması ve sergilenmesi adına çalışmaları hayata geçiriyoruz.
"SULAR ÜZERİNDE YÜKSELEN ŞEHİR TUNCA"
“Sular Üstünde Yükselen Şehir; Tunca” temasıyla gerçekleştirdiğimiz Kırkpınar Alanı Rekreasyon Projesi’yle Edirne’ye yeni bir destinasyon merkezi daha kazandırmayı hedefliyoruz. Yaklaşık 10 milyon TL’lik bütçeye sahip olan dev projeyle; 4 bin 900 dönümlük bir alanda 86 dönümlük bir göl, has bahçe, liman, yüzen havuz, kumsal, bisiklet ve koşu yolu, kafeler ve restoranlar yer alacak. Bölgenin dünya çapında tanınırlığının arttırılmasına katkı sağlayarak, Edirne’yi marka şehir haline getirecek olan bu proje, Tarihi Kentler Birliği’nin 2016 Yılı Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda jüriden en yüksek puanı alarak birincilik ödülüne; yine  Marmara Belediyeler Birliği tarafından 6’ıncısı düzenlenen Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri Yarışması’nda “Yeşil Alan ve Çevre Yönetimi Hizmetleri” kategorisinde ikincilik ödülüne layık görüldü. 
"KADINA YÖNELİK PROJELERLE ÖRNEK OLDUK"
Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Hakları Geliştirmesi Ortak Programı kapsamında Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Projesi’nde 11 pilot il arasına girip kadına yönelik gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla en başarılı belediyelerden biri olmanın gururunu yaşadık. Zübeyde Hanım Kadın Merkezi, Özgecan Kadın Merkezi ve Dr. Fatma Şakir Memik Kadın Merkezi’yle kadınlarımıza yeni yaşam alanları oluşturduk. Hedefimiz 24 mahalleye 24 kadın merkezi kazandırmak.
"TARİHE SAHİP ÇIKIYORUZ"
1930 yılında İtalyanlar tarafından yapılan ve jeneratörler vasıtasıyla 1980 yılına kadar Edirne’nin elektrik ihtiyacını karşılayan Tarihi Elektrik Fabrikası’nı; Kültür Merkezi ve Nikah Salonu olarak halkımızın kullanımına açıyoruz.  
"60 YILLIK UTANÇ SONA ERİYOR"
Edirne’nin kanayan haline gelen 60 yıllık vahşi depolamaya Katı Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesisleri’yle son veriyoruz. Doğayı, yeraltı sularını, çevreyi kirletmeyecek, koku yapmayacak tamamen çevreyle barışık ekolojik bir çöplük olacak. 
"ALTYAPIDA DEVRİM YARATIYORUZ"
Medeniyetler şehri Edirne’nin çağdaşlaşma yolundaki en büyük engel olan altyapı sorunlarına 4 önemli proje ile son veriyoruz. Bir kısmı 1934 yılından kalan su şebekesini, 590 bin metre İçme Suyu Şebekesi Projesiyle yeniliyoruz. Şu anda ihale aşamasında olan bu projeyle Edirne’nin 50 yıllık su ihtiyacını karşılamayı planlıyor ve Edirne Halkı’na daha sağlıklı içme suyu kazandırıyoruz. 
ENGELLİ YAŞAM MERKEZİYLE ENGELSİZ YAŞAM
Engelli vatandaşlarımızın sosyal yaşamda daha fazla yer almasını sağlamak, diğer vatandaşlar gibi kent yaşamına dahil etmek, onların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Engelli Yaşam Merkezi Projemizi hayata geçiriyoruz. 
ŞAHESER MİNİAPARK VE GÜN BATIMI İÇİN ŞEHİR TERASI
Üç kıtaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu’nun büyük mimarı; Mimar Koca Sinan’ın dünyada ve Türkiye’de bulunan 99 eserini Edirne’de buluşturacak olan Mimar Sinan’ın Eserleri Parkı; "Miniapark" Projemiz sona yaklaşıyor. Edirne’nin en batı noktasına kurulacak olan parkta yer alacak seyir terasında; misafirlerimiz gün batımını izleyebilecek.
EDİRNE’YE YÜRÜYÜŞ VE GEZİ PARKURU
Uzun yıllardır Edirnelilerin yürüyüş alanı olarak kullandığı Fatih Mahallesi´nden Kocasinan Mahallesi´ne kadar uzanan su kanalını yürüyüş ve gezinti parkuruyla yeni bir görünüme kavuşturuyoruz. Kanserojen madde içermeyen kauçuk malzemeleriyle kaplanan parkur, bin 240 metre uzunluğunda 5 metre 30 santim genişliğinde olacak. Zeminin tamamının geri dönüşüm malzemelerinden elde edilen parkurda; spor aletleri, kamelyalar ve oturma bankları da yer alacak. 
EDİRNE’NİN ÖZGÜR ÇOCUKLARINA ÖZGÜR ALANLAR YARATIYORUZ
‘Çocuklar Özgür Büyüsün, Özgür Çocuklar Olsun’ sloganıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 96'ıncı Yıldönümü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Edirnemizin çocuklarını ‘Özgür Çocuklar Parkı’yla buluşturduk. Edirne’de çok önemli bir ihtiyaca cevap veren bu parkta çocuklarımızın özgürce oynayabileceği, her yaş grubunun birlikte hareket edebileceği ve farklı aktivitelerin yer alacağı alanlar yarattık.