Vakıf Katılım web

​RAMAZANI VE ORUCU SEVELİM!

Adnan KARAKAŞ 06 Haz 2017

Adnan KARAKAŞ
Tüm Yazıları
Mevsim yaz.

Mevsim yaz. Günler uzun. Sıcaklık mevsim normallerinin altında. Allah'ın lütfu. "Elbette her güçlükle birlikte bir kolaylık vardır" (İnşirah, 6. Ayet)  

17 saat oruçlu olmak. Hava durumuyla her zamankinden fazla ilgili olmamızın nedeni de bu süre. İlk bakışta uzun günler orucu feragat edilebilir bir ibadete dönüştürebiliyor bazılarımız için. Ramazan'ın hikmetleri ve faziletleri bir tarafa, idraklere giydirilen korku diğer tarafta. Hangisi daha baskın geliyor? 

Yardımımıza medya vasıtasıyla beslenme uzmanları, diyetisyenler yetişiyor. Hangi besinlerin tüketilmesi açlık hissini bastırır, susuzluğa ne iyi gelir, iftar sofrasında hangi besinlerin, hangi yemeklerin yenilmesi daha sağlıklı? 

Bir tür hastalık üreten bir zaman dilimine indirgenen ramazan! Oysa ramazan ayı şeytanların zincire vurulduğu, cehennem kapılarının kapandığı, rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı mübarek bir aydır. Farkında olmadan şeytanlarımızı bağlayan zincirleri çözüyor gibiyiz... 

***

Biliyorsunuz, ramazan alışverişi diye bir olgu var artık hayatımızda. Bu olguyla birlikte yaklaşan ramazanı fırsata çevirmek isteyenler... Müslümanların yaşadığı bir beldede sayıları az da olsa böyle kimselerin çıkması üzücü. Ancak daha da üzücü olan, koca bir ramazanı bu sahtekârlık üzerinden okumak. Bunda da medyanın hatırı sayılır bir rolü var maalesef... Olumsuzlukları dizi dizi sıralamak mümkün. Ancak amaç şeytanların vurulduğu zincirleri çözmek değil… 

***

O halde ramazan nedir, ne değildir? Açlığı bastırmanın zorunlu olduğu bir kıtlık dönemi, çölde susuzluğu giderecek bir vaha arayışı da değildir. Ramazan ayı Kur'an ayıdır, oruç ayıdır. Oruç ise arınmaya imkân veren ibadetin adı. Kişinin günahlarından, şeytanlarından arınmasına imkân verir oruç. Günlük hayatın heyulasına, hızına karşı bir ağırlık ve dinginliktir. Zamanı an be an, mekânı karış karış yaşamaktır. Evet, ramazan ayının zaman ve mekân algısı hakikate ayarlıdır. Oruçla, sanki insan her şeyi olduğu gibi algılamaya başlar. Güneşi olduğu gibi, aydınlığı ve karanlığı olduğu gibi görmenin lezzetine varır. Yaşamışlıkla gözlerine inen sis perdesi ramazan ile dağılır... 

***

Ramazan ayını ve orucu sevelim. Mevsim ve iklim koşulları başta olmak üzere hiçbir zorluk, hiçbir kişisel endişe bu sevinci gölgelemesin. Çok önemli bir misafiri ağırlıyormuşçasına titiz olalım. Tek endişemiz, ramazanın ruhuna halel getirmek olsun.   

"Ve bizler, dağılmış, darmadağın olmuş bizler, yeniden toplanırız Son Peygamber'in bayrağı altında, oruçla, namazla, hacla, kurbanla, dua ve imanla.

(...)

Evet, oruç ayı, oruç mutluluğu, oruç hicreti, oruç miracı konuk olarak geldi. Ne mutlu o konuğu şehrin kapılarından başlayarak şafak sökmeden karşılayanlara." (Sezai Karakoç, Samanyolunda Ziyafet, S. 95, Diriliş Yayınları)  

"Siz ey imana ermiş olanlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı, ki Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız" (Bakara Suresi, 183. Ayet, Kur'an Mesajı, Muhammed Esed)

Ramazanın Müslümanlar ve insanlık için hayırlara vesile olması ve Kur'an ayını hakkıyla idrak edenlerden olmamız duasıyla...