PKK'YI DESTEKLEMENİN BEDELİ

Faruk AKTAŞ 15 Ara 2020

Faruk AKTAŞ
Tüm Yazıları
PKK ile KDP arasındaki gerilim dün Suriye'nin kuzeydoğusuna da sıçradı.

Kuzey Irak’ta gerek Türkiye’nin yürüttüğü operasyonlar gerekse de Erbil yönetiminin PKK’nın kendi bölgelerinden çıkarılması yönünde yürüttüğü girişimler terör örgütünü zorluyor.

Bağdat ile Erbil arasında varılan, PKK’nın Sincar’dan çıkarılmasını öngören anlaşma her ne kadar tam anlamıyla hayata geçirilememiş olsa da terör örgütünün, kendisi açısından stratejik öneme sahip bir bölgedeki denetimini önemli ölçüde yitirmesi PKK’da büyük öfkeye yol açmış durumda.

Bu öfkesini Süleymaniye’de parti binalarını, sokak ve caddeleri ateşe vererek gösteren PKK ile Erbil yönetimi arasındaki gerilim de giderek tırmanıyor.

Pazar günü Duhok yakınlarında PKK’lılarla Peşmerge güçleri arasında yaşanan çatışmada üç teröristin ağır yaralanmasının ardından aynı günün akşam saatlerinde de yine aynı bölgede PKK’lılar Peşmergelere saldırdı. Bu saldırıda da bir Peşmerge hayatını kaybetti.

PKK ile KDP arasındaki gerilim dün Suriye’nin kuzeydoğusuna da sıçradı.

PKK’nın Suriye kolu PYD’nin denetimindeki Kamışlı ve Dirbesiye’de KDP’ye yakın ENKS ofislerine yönelik silahlı saldırılar gerçekleşti.

Türkiye’de eylem kabiliyetini kaybeden PKK, Kuzey Irak’ta da sıkıştıkça saldırganlaşıyor.

Türk silahlı güçleri karşısında köşe bucak kaçıp saklanan terör örgütü, hıncını Peşmergeden çıkarmaya çalışıyor.

Durum, Kuzey Irak’taki Kürt partiler açısından önemli dersler çıkarılması gereken nitelikte.

Kuzey Irak yönetimi düne kadar PKK’yı “yabancı silahlı güçler” olarak tanımlıyordu.

PKK’nın saldırıları yoğunlaşınca önce “yasadışı silahlı güç” şimdilerde “terör örgütü” demeye başladılar.

Özellikle son günlerde yaşananlar açısından en büyük hayal kırıklığını Talabanilerin partisi ve bölgesel hükümet ortağı KYB yaşıyor.

Çünkü mayıs ayından itibaren PKK ile KDP arasında başlayan gerilimde hep PKK’dan yana tutum takındılar.

Süleymaniye’deki gösterilerde PKK’lıların ortalığı savaş alanına döndürmeleri KYB’de şok etkisi yaratmış durumda.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamenteri KYB’li Osman Kerim Siware’nin açıklamaları bu hayal kırıklığının ifadesi.

Süleymaniye’deki olaylar nedeniyle büyük kayıplar yaşadıklarını söyleyen Siware, Erbil merkezli Basnews gazetesine yaptığı açıklamada aynen şu ifadeleri kullandı; “PKK’ya verdiğimiz destek nedeniyle Türkiye ile ilişkilerimiz bozuldu. PKK, bizim hassasiyetlerimizi ve içinde bulunduğumuz durumu göz önünde bulundurmalıydı. Yıkım ve yakma olaylarına destek olacağına yapıcı olan şeyleri desteklemeliydi.”

İşte terör böyle bir şey, PKK böyle bir şey.

Ne kadar onları desteklerseniz destekleyin gün gelir o terör size de döner.

Hatırlatalım…

Bağdat yönetiminin bütçelerini göndermemeleri nedeniyle bölgesel yönetim bir süredir memur maaşlarını ödeyemiyor.

Maaşların ödenmemesini protesto amacıyla 7 Aralık’ta KYB’nin denetimindeki Süleymaniye’de başlayan gösteriler kısa sürede büyük şiddet olaylarına dönüşmüş, çok sayıda parti binası ateşe verilmiş ve aralarında iki Peşmergenin de olduğu 10 kişi hayatını kaybetmişti.

Olaylar henüz tümüyle kontrol altına alınmış değil.

Şiddet olaylarının da, PKK ile Kürt yönetimi arasındaki gerilimin de giderek tırmanma ihtimali yüksek.

Türkiye’ye karşı “Kürt kartı”nın bir unsuru olarak kullanılan PKK terörü, artık Türkiye dışındaki Kürtlerin de en büyük belası.

Türkiye, yıllardan bu yana Barzanilerin KDP’sini de Talabanilerin KYB’sini de, “PKK’yı korumayın, desteklemeyin. Aksi halde bir gün siz de terörden büyük zarar görürsünüz” diye uyardı.

KDP zaman zaman bu uyarıyı dikkate aldı, zaman zaman duymazlıktan, görmezlikten geldi.

Ama yakın dönemde PKK’nın, terör silahını kendilerine doğrulttuğunu görünce tavır almaya başladı.

Şimdi o terör silahı Kuzey Irak’taki en büyük destekçileri KYB’ye de yöneldi.

Bu konuda pek ümitvar olmamakla birlikte KYB’nin de PKK destekçisi ülkelerin de yaşananlardan ders çıkarmasını diliyorum.