OYUNU BOZMAK…

Faruk AKTAŞ 05 Nis 2019

Faruk AKTAŞ
Tüm Yazıları
Uzun süreden bu yana, Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynandığını, yazıyor, çiziyor, söylüyoruz.

Devlet de, hükümet de, toplumun büyük kesimi de bu oyunun farkında.

Bu oyunun amacının Türkiye’yi yıpratmak ve Erdoğan’ı indirmek olduğunu da biliyoruz.

Bu oyunun planlayıcılarını da, oynattıkları oyuncuları önemli ölçüde tanıyoruz.

Oyunun planlayıcıları olan küresel güçlere karşı dış diplomasi de iyi sayılabilecek bir mücadele veriliyor.

Bunların, Türkiye’yi vurmak için kullandıkları iki piyon olan FETÖ ve PKK’ya karşı da oldukça güçlü bir mücadele veriliyor.

Gel gelelim devlet, hükümet ve de devletin ve hükümetin başındaki, aynı zamanda bu oyunun hedefindeki isim, bu oyuna karşı çetin bir savaş verirken, AK Parti kadrolarının önemli bir bölümü uzunca bir süreden bu yana başka hesaplar peşinde koşuyordu.

Çapsız, vizyonsuz, beceriksiz kişiler, kendi kişisel konumlarını korumak ve güçlendirmek için nitelikli, donanımlı insanları bir şekilde partiden ve devlet yönetimine yakın yerlerden uzaklaştırdı.

Kişisel çıkarlarının peşine düşenler, vurup, kırıp, dökerek geniş bir mağdur kitlesinin oluşmasına yol açtı.

Söz konusu oyunun kurucuları, Türkiye’yi ve Erdoğan’ı vurmak için bu yerel seçimleri bir boks arenası gibi kullanmak istedi.

Muhalefetin her kazanımı, Türkiye ve Erdoğan’a vurulan bir yumruk olarak görüldü ve el birliğiyle bunun için çalıştılar.

O nedenle bu seçimlerde “beka” vurgusu öne çıktı.

Bu güçler amaçlarına ulaşamadı. AK Parti seçimlerden yine birinci parti olarak çıktı.

Ancak AK Parti maçı kazansa da, bu ringde burnu kanadı, kaşı yarıldı.

Bu oyun kurucular, amaçlarına uluşana kadar her seçimi, her fırsatı bir boks arenasına dönüştürmeye kararlı gibi gözüküyor.

Son 5-6 yılda bunu sayısız kez denediler.

Erdoğan’ı nakavt edene, Türkiye’ye diz çöktürene kadar bundan vazgeçmeyecekler.

 “Her şerde bir hayır vardır” ya…

Belki bu maçta AK Parti’nin kaşı gözü yarılmasaydı, mevcut gidişat bir çöküşe, hatta bir nakavta yol açabilirdi.

O nedenle AK Parti’nin dış güçlerin bu oyunlarını, bu güçlerin Türkiye’deki demokratik bir yarışı boks arenasına dönüştürme çabalarını boşa çıkartmak için kendini ve kadrolarını tepeden tırnağa kadar yenilemesi, ilk dönemlerindeki gibi, hatta o dönemden de daha kucaklayıcı, daha değişimci, daha demokratik ve daha özgürlükçü bir anlayışa yönelmesi gerekiyor.

Ülkemizde huzur ve barışın pekişmesini sağlayacak yaklaşım da, bu güçlerin Türkiye üzerinde oynadıkları oyunları boşa çıkaracak tek yol da budur diye düşünüyorum.