Ben lisede okurken dans kulübümüzün öğretmeni “Bir Kaç İyi Adam” grubundan Aytunç Bentürk’tü. Sanırım dans kariyerimin imzaları o günlerde Aytunç hoca ile o tarihlerde atılmaya başlamıştı. Acıbadem’de, şimdiki akademisine oranla ufak bir salonu vardı. Ufaktı ama içindeki eğitimleri, dansçıları, projeleri hep büyüktü. Ve daha da büyüdü, büyüdü, büyüdü Aytunç Bentürk Dans Akademi’yi kurdu. Bu zaman zarfı içerisinde kime dokunduysa, Avrupa Şampiyonu hatta Dünya Şampiyonu yaptı. Ben imkanlarım dahilinde o kadar şanslı olamadım, ama konservatuarı kazanıp, iyi bir performans sanatçısı olarak yetiştiysem bunda Aytunç hocamın da kesinlikle parmağı var. Diyorum ya o sihirli parmaklar kime dokunduysa mutlaka bir başarı geldi.

Bir sürü yetenekler keşfetti. Birçok kişiye örnek oldu. Bu ülkede insanlar dans etmenin kötü bir şey olmadığını, tam aksine huzurlu, mutluluk veren bir aktivite olduğunu onun sayesinde de öğrendi. Tabi ki medyatik olmanın, popüler şarkıcılarla çalışmanın da katkısı vardır. Ama her şeyden önce ben Aytunç hocanın dansa ve kendine inandığını yıllar içinde gördüm. Asla öncelikli derdi para kazanmak değildi. Öğrenmek isteyen insanları, para olarak değil yetenek olarak değerlendirdi. Projeler yarattı, televizyonda dans yarışmaları düzenlenmesini sağlayarak daha çok kitleye ulaştı. Sadece İstanbul değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki yeteneklere ulaştı.

Şimdi Türkiye Dans Sporları Federasyonu Başkan adayı olarak, o koltuğu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Konu dans ise en doğru çalışmaları yapacağından kendi adım kadar eminim. Artık bazı gereklilikleri işi bilene, hak edene ve çalışacağından emin olduğumuz kişilere devretmenin vakti gelmiştir diye düşünüyorum. Benim 22 yıllık dans kariyerimin ilk öğretmeni olan Aytunç Bentürk’e çıktığı bu yolda başarılar diliyorum ve Türkiye Dans Sporları adına bugüne kadar yaptıklarından daha fazlasını yapacağına kuşkusuz inanıyorum.