NELER OLUYOR BİZE!

Fehmi KETENCİ 18 Ara 2022

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Bazı televizyon kanallarında yayınlanan haber programları sunucularının dillerinden düşürmedikleri yorum başlıklarından en gözdesi olan hep sözünü ettikleri "o sıcak haberler" sıcaklığını ne kadar sürdürecek ve ne kadar korlanacak.

Bir süreden beri gündemden hiç düşmeyen tüm haber başlıklarında yer alan “Çocuk Gelinler” ve yanı sıra çok küçük yaşlardaki kızlarımızın evlendirilmelerinin konu edildiği “çocukların cinsel istismarları”na yol açtığının söylentileri, en çok konuşulanlar sırasında zirvede yer alıyordu.

İlk yazımızda günlerdir konuşulan ve tepkilere yol açan bu durumdan söz etmiştim. Söz ettik ama bu konu belli ki çok daha konuşulacak. Konu yargı aşamasına yansıtılmış, hatta hatta, üç kişi ile lgili mahkemelerde karar da verilmiş, üçü tutuklanmıştı. Ama orada daha neler olacağı, kafalarda hala var olan soru işaretlerinin etkisindeki bir ortamda ve giderek artan endişelerin gölgesinde durum ve konuşulanlar daha çok sürecek gibi görünüyor.

“Memleketimden İnsan Manzaraları”nın gündeminde olan ve hala devam eden bu konu sırasında bir başka konu gündeme bomba gibi düşüverdi. Konu o kadar çok konuşulmaya başladı ki nereye gideceği, daha ne kadar kouşulacağı hiç belli değil. Konu İçişleri Bakanı’nın şikayeti üzerine mahkemelere yansıyan ve geçtiğimiz gün son duruşmasıyla bir sonuca ulaşarak, kafalarda iz bırkan bir kararla gündemdeki tüm konuları geride bırakıp zirveye yereşen İstanbul Büyüşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen iki yıl yedi ay onbeş günluk ceza ve siyasi yasaklı olmasına yol açacak karar şu günlerde en çok konuşulanı. Gündemin zirvesini tüm tartışmalarıyla kaplayan bu kararda henüz kesinleşen ancak daha İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay aşamasına gitmesiyle çok merak edilen bu konuda, kafalardaki endişe ve soru işaretleri daha da sürecek. Belli ki bu iki mahkeme kararlarının netleştireceği sonuçlara göre toplumumuzu daha çok meşgul edecek gibi.

Memleketimde yansıyan en önemli insan manzaralarını başındaki konu işte bu. Tartışmaları, muhalefetin bu konudaki değerlendirmeleri, iktidar kanadının yorumları ve bazı çevrelerce tartışılan mahkeme kararları ne sonuca varacak bilinmiyor ama, ortada belirgin bir kafa karışıklığının varlığını da göz ardı edemeyiz. Bekleyelim görelim neler olacak.

Bazı televizyon kanallarında yayınlanan haber programları sunucularının dillerinden düşürmedikleri yorum başlıklarından en gözdesi olan hep sözünü ettikleri “o sıcak haberler” sıcaklığını ne kadar sürdürecek ve ne kadar korlanacak.

Bugünkü gündem konularımdan; hala, zorunlu konuk olarak yaşamımızda duran ve kafalarda yarattığı, grip mi yoksa covid mi, adını koyamadığımız, var olup süregiden hastalık meselesi konusunda ne durumdayız hala tam olarak bilemiyoruz. Bu konudaki endişelerini sürdüren, hastalıktan söz eden toplumumuzdaki insanların sayısının giderek arttığı gerçeği asla gözardı edilemeyecek durumda. Kulağımıza gelenlere ve hala endişe yaratan bilgilere göre, son bir aydır ne tarafa bakarsak bakalım, duyduğumuz tek şey “ben de covid oldum” söylentileriyle karşılaşmak. Omicron veya adına İnfluenza denilen grip salgınının artık yeniden günlük yaşantımızın vazgeçilmezi olmaya devam ettiğidir...

Bu konuda son uzman bilgilerini geçtiğim yazımda ayrıntıları ile buraya yazmıştım.

O açıklamalardan sonra neler değişti pek kayda değer gelişmelerin olduğunu söyleyemeyeceğim. Ancak vurgulamalıyım ki; geçtiğimiz yazımda yazdığım o cümleyi bu gün de tekrarlamak istiyorum. Çevremde nereye baksam hala ben de grip oldum, omikron veya influenza mı oldum söylemlerinı hala yoğun bir şekilde duyuyorum.

Geçtiğimiz haftaki yazımda uzmanlarımızın ısrarla dile getirdikler; “Yaklaşan kış mevsimi nedeniyle havaların soğuması ile birlikte insanların kalabalık ve kapalı mekanlarda özellikle de kötü havalandırma koşullarına sahip alanlarda bir araya gelmesinin risk teşkil ettiğini söyleyebiliriz" sözlerininin yanı sıra, geçen yıllara oranla maske kullanımının azalmasının da bahsi geçen solunum yolu enfeksiyonlarının artışında büyük rol oynadığını da asla aklımızdan çıkarmayaım.

Adı, Covid-19 veya influenza her neyse gribal enfeksiyonların şu sıralar varlığını hissettirecek rakamlara ulaştığı gerçeği ortada. Bir başka gerçek daha ortada ki, o da; bu gelişmenin toplumumuzca yeterinde ciddiye alınmadığıdır.

Bugünün konusu ve şu sıralarda memleketimizde sık sık görebildiğimiz “insan manzaraları”. Unutmayalım, daha kışa girmedik. Covid veya influenza her neyse hastalık riski var. Evden dışarı çıktığımızda sosyal mesafeye dikkat edelim ve maskelerimizi takmayı asla ihmal etmeyelim.