FETÖ'cü Yurtta Sulh Konseyi'nin 15 Temmuz darbe bildirgesiyle Macron ve Biden'in açıklamaları örtüşüyor. “Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin" istiyorlar. Milletimiz ise demokrasi mücadelesine inanıyor. Bir ülkenin geleceğini sadece TÜRK Milleti belirler.

İSLAMFOBİ=TÜRKFOBİ=ERDOĞANFOBİ

Türkiye 23 Nisan 1920’de kurulan TBMM ile yüzyıllık bir siyasi irade ve devlet oldu. Milli Mücadele sonrası 1923’de devletin rejimi ilan edildi. Türkiye Cumhuriyeti. 100 yıl içinde Batı fikir dünyasında İslam düşmanlığı ile Türk düşmanlığı ile eşit idi. Son yıllarda bu duruma Erdoğan düşmanlığı eklendi. 17/25 Aralık’tan 15 Temmuz darbe kalkışmasına kadar tüm proje “Erdoğan’ı devirmek” üzerine kurgulandı. Bu içeride sözde diktatör algı mühendisliği, dışarıda ise “New Otoman” yani yeni Osmanlıcılık ile ortaya kondu. Körfez Liginden, Batı başkentlerine ve okyanus ötesine kadar “Erdoğan’sız bir Türkiye hayalleri ile bir saldırı gerçekleştirildi. Sonuç ise Cumhur İttifakı ile direnç kuran Türk Devlet aklı yüzyıla şu mesajı veriyor.

Burası Türkiye ve burada ne olacağına aziz Türk Milleti karar verir. Mücadele devam ediyor.

Z KUŞAĞI OLARAK ADLANDIRILAN GENÇLERİMİZ

Toplum mühendisliği odakları bizim mahalle ile sizin mahalle ya da karşı tribünler olarak genlerimizi bölmeye çalışırken Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisine en büyük destek bu gençlerden geldi. Çünkü daha iyi bir gelecek için hakları olan zenginlikleri başkalarına kaptırmak istemiyorlar. Onlar Milli Mücadele yıllarında dedelerinin ruhuna sahip Anadolu evlatları. Siyasi yelpazeleri değişik olsa da bilinçli ve neyin ne olduğunu bilen milyonlarca genç. “On yılda on milyon genç” sözleriyle anlatırsak Mavi Vatan ile 84 milyon genç diyebiliriz. Onlar “oy” olarak değil haklı bir gelecek olarak görülmek istiyorlar. Onları anlayan, kavrayan kazanacak. Elbette Türkiye kazanacak.

Şimdi her kesimin şu soruyu kendine sorması lazım. Mesele sadece Erdoğan mı? Kurtlar sofrasını kurdular kendilerince. Mücadele çetin yol uzun. Elbette bu gençlik en büyük gücümüz.