Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile iktidarı, 3 Temmuz 2013 günü o dönem Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı olan Abdulfettah El Sisi tarafından yapılan darbeyle görevden uzaklaştırılarak tutuklanmıştı. Mursi, zorlu bir cezaevi sürecinden sonra 17 Haziran 2019’da mahkeme salonunda vefat etti.

Rabia’tül Adeviye ve Nahda meydanlarında göstericilere ateş açan, darbeden sonraki iki aylık süreçte binlerce kişiyi katleden ve 10 binden fazla kişiyi de yaralayan Sisi yönetimi, darbeye karşı çıkanlaraysa cezaevlerinde sistematik işkence uyguluyor.

Mısırlı Mahpuslar İçin Dayanışma Grubu ise Mısır cezaevlerindeki ağır koşullara dikkat çekmek amacıyla 10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamında uluslararası bir kampanya başlattı.

Yapılan açıklamada, Mısır cezaevlerindeki bilim adamı, lise ve üniversite öğrencileri, avukat, doktor, siyasetçi, müzisyen, mühendis binlerce kişinin, işkence ve ağır koşullar altında tutulduğu belirtildi.

Aralarında kadınların ve öğrencilerin de bulunduğu mahkumların zaman zaman açlık grevi yaparak seslerini duyurmaya çalıştıkları aktarılan açıklamada, "Bazen sözde yargılamalarla alınan idam kararlarının infazı ile bazen de kötü koşullar sebebiyle hayatlarını kaybetmektedirler. Yakınlarının ve avukatlarının görüşmelerine izin verilmemektedir.” denilerek,  Mısır hapishanelerindeki mazlumların durumlarına dair farkındalık oluşturmak, işkence, kötü koşullar veya infazla ölümlerine engel olabilmek ve özgürlüklerine kavuşmaları için yapılan bu tür kampanyaların önemine vurgu yapıldı.

10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde yakınları Mısır'da cezaevlerinde tutulanların da katıldığı el fenerleri ve meşalelerle bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş, Mısırlıların yanı sıra Türkiye'den birçok sivil toplum kuruluşunun ve meslek gruplarının da desteğiyle Fatih Camisi avlusunda başlayarak Saraçhane Parkı'nda sona erdi.

Bu kampanya ile bir taraftan mahpusların hikayeleri paylaşılırken bir yandan da onlara dünyanın dört bir yanından mektuplar gönderilmesi isteniyor.

Arapça ve İngilizce’nin yanı sıra Türkçe de mektup yazılabilir. Onlara ulaşmama ya da Türkçe okuyamama ihtimalini düşünsek bile maksat, cezaevi idaresini binlerce mektupla muhatap bırakmak!

Mısırlı kardeşlerimizin neler çektiğini unutmayalım ve onlar için yapılan tüm girişimlere destek olalım. Yaşama tutunmaları için bizlere çok ihtiyaçları var!

O mahpuslardan sadece birkaçının hikayesi ve adresini sizler ile paylaşacağım;

 Ahmed Alı Salem Mady

Sporcu, Mısır’ın Kung-fu şampiyonu, Atletizmde Afrika dördüncüsü. 25 Ocak 2015’de tutuklandı. 17 gün boyunca zorla kayıp ettirildi ve her türlü işkenceyi gördü. 10’dan fazla cinayet ve askeri davalarda suçlandı. Hapiste çok ağır şiddete ve işkenceye maruz kaldı. Spor şampiyonu olduğu için tekrar spor yapamasın diye kaburga ve ayak parmakları kırıldı. Tedavisine müsaade edilmedi.

Cezaevi Adresi: Tora Prıson Shamal Tora Bridge, Al Hagarah, Tura, Cairo Governorate, Egypt

Akram Alsawy

2016 yılında 19 yaşındayken tutuklandı. Tutuklandığı sırada polis annesine “Oğlunu öldüreceğim” dedi. Annesi büyük bir üzüntü ve korku yaşadı. Akram götürüldükten bir süre sonra annesi onu hiç göremeden vefat etti.

Cezaevi Adresi: Tora Prıson Shamal Tora Bridge, Al Hagarah, Tura, Cairo Governorate, Egypt

Aliaa Awwad

Gazeteci ve fotoğrafçı. 2017’de tutuklandı. Hukuksuz bir şekilde tutulmaya devam ediliyor. Sağlık durumu çok kötü ve bir ameliyata ihtiyacı var ama hiçbir şekilde tedavi alamıyor.

Cezaevi Adresi: AQANATER Prıson Kafr Al Fokaha- Alqanater Kheireya, Qalyoubeya Egypt