​MHP'DEN İTTİFAK SİNYALİ

Alican DEĞER 15 Kas 2017

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Devlet Bahçeli dün yaptığı grup konuşmasında 2019 seçimlerinde AK Parti ile ittifakın ön işaretlerini verdi.

Devlet Bahçeli dün yaptığı grup konuşmasında 2019 seçimlerinde AK Parti ile ittifakın ön işaretlerini verdi. 

Öncelikle Sayın Bahçeli konuşmasında seçim barajı konusundaki görüşlerini tekraren detaylandırdı. Belli ki, ‘partisinin baraj altı kalma korkusuna düştüğü’ yorumlarına sinirlenmiş. Bu tartışma geçen haftadan geldiği için artık yorum değil, haber sayfalarının konusu bence. Zaten AK Parti’nin, barajın düşürülmesine pek de taraftar olmadığı ortaya çıktı. Sızan bilgilere göre daraltılmış bölge sistemi ile seçim öncesi ittifaklara izin veren bir yapı üzerinde duruluyor. Öncelikle dar veya daraltılmış bölge sistemi iki partiyi öne çıkartır. Bu nedenle MHP’nin bu sistemlerden biri ile “Sıkıntılar” yaşayacağı da bir gerçek. Böylesi bir seçim sistemi MHP’yi ister istemez seçim ittifakına zorlar. Zaten Sayın Bahçeli’nin dünkü sözleri de bunu doğrular nitelikte:

“15 Temmuz’dan beri süregelen tutarlı ve kararlı duruşumuz korunacak, siyasi pozisyonumuz tartışmasız muhafaza edilecektir. Bu durum karşısında partimiz; 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan Halkoylaması şuurunun gereği olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’yle Cumhurbaşkanı Hükümet etme sistemini 2019’da tam manasıyla tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir.”

BAHÇELİ’NİN ATASÖZLERİ VE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin grup konuşmasının bir kısmını, otomobil içinde radyodan dinledim. Sonra partinin internet sitesinden tam metnini okudum. Konuşmasında birçok atasözü ve deyimi peş peşe kullanıyor. Bunların bir kısmını biliyorum. Ama bir kısmını da ilk kez duydum. Bence MHP, Sayın Bahçeli’nin konuşmalarında kullandığı atasözleri ve deyimleri bir kitapta toplamalı. İşte Devlet Bahçeli’nin son konuşmasında kullandığı bana ilginç gelen bazı sözler:

“Kör gözünü açmış, kan damarlara yürümüş, kahramanlık ete kemiğe bürünmüştür.

Atalarımız ne güzel de söylemiş: “Âlim ile eyle ülfet, alırsın mertebe; cahil ile etme sohbet, dönersin merkebe.”

‘Dış politika evin içinde başlar, önce evin içerisi düzenli olması lazım ki dış politika da başarılı olsun’ diyenler, dürbüne tersinden bakan, davulun kasnağına vuran, atı arabanın ardına koşanlardır.

Ihlamurdan odun, terör örgütleriyle düşüp kalkandan da dost olmaz.

Şunu da biliyoruz ki, hile ile iş görenin mihnet ile can vermesi kaçınılmaz bir akıbettir.

Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz

Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez.

Bozkurdun beğenmediğini çakallar kapışırmış,

Ala keçi her vakit püsküllü oğlak da doğurmazmış.”