Şaban Dişli, AK Parti genel başkan başdanışmanlığından istifa etti… Şaban Bey’in ağabeyi 15 Temmuz darbesine katılmaktan tutuklu bulunuyor ve bu yüzden partililer hezeyan içindeydiler… Teşkilatlardan bizlere kadar şikâyetler geliyordu. Şaban Bey’de bu olumsuz tabloyu gördü ve partisini ve genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı daha fazla sıkıntıya sokmadan görevinden istifa etti…

Buna benzer bir davranışı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan gördük… Sessiz sedasız istifa etti ve partiyi rahatlattı. Niğde ve Düzce belediye başkanları da Kadir Bey’i takip ettiler, onlarda istifa etti ve “partimizin emrindeyiz” diyerek kenara çekildiler…

Şimdi gözler Ankara, Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarında…

AK Parti yetkili kurulları, bu belediye başkanlarının istifalarını istedi ve Cumhurbaşkanımızın da bu istifaların vakit geçirilmeden gerçekleşmesini istediğini artık sağır sultan bile biliyor…

Yani bilhassa Melih Gökçek’in artık bu işi uzatmadan istifa etmesi hem kendi hayrına hem de AK Parti hayrına. Gökçek’in “ayak sürüyor”, “kavgasız gitmek istemiyor”, “süre istedi” lafları kendisine cidden çok zarar veriyor. 2004’ten beri Ankara’ya büyük hizmetleri olan Gökçek’in artık fazla gürültü koparmadan görevden ayrılması ve partiyi rahatlatması lazım. Yoksa bu inat yalnız AK Parti’ye zarar vermez aynı zamanda kendisine ve siyasi geleceğine de çok zarar verir…

Cumhurbaşkanımız fazla gürültü koparılmadan bu işin bitmesini istiyordu. Onun için bu istifa meselesini alttan aldı ve basında da dillendirmedi… Ama Gökçek istifa etmeyince ve iş uzayınca Cumhurbaşkanımız gerekli açıklamaları yapmaya başladı…  Artık bu işin sonu yok, Gökçek bunu görmeli…

Ankara’da ve İstanbul’da referandumda “hayır” çıkması hayra alamet değildi… Bu “hayırlar” Mart 2019 belediye seçimleri için de ciddi uyarıcı oldu. Bu şehirlerde AK Parti’nin taze kana ve yeni bir ivmeye ihtiyacı var… Bunları da ne Melih Bey ne de Kadir Bay sağlayabilecek… Ankara ve İstanbul’u kazanamayan zor iktidar olur…