MAVİ ÜNİFORMALARINA KİMLER BRÖVE TAKACAK?

Musa ALİOĞLU 25 Eyl 2016

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
15 Temmuz kanlı darbe girişiminde kendi yurttaşlarına, Milli Meclis'ine ve de vatan toprağına bomba atan hain pilotların ordudan uzaklaştırıldığı hepimizin malumu. Sayıları 265 olan bu pilotların ordudan uzaklaştırılmasıyla TSK'nın hava gücünde önemli…

15 Temmuz kanlı darbe girişiminde kendi yurttaşlarına, Milli Meclis’ine ve de vatan toprağına bomba atan hain pilotların ordudan uzaklaştırıldığı hepimizin malumu. Sayıları 265 olan bu pilotların ordudan uzaklaştırılmasıyla TSK’nın hava gücünde önemli bir azalma söz konusudur. Buna rağmen görevdeki vatansever pilotlar, birden fazla cephede kahramanca mücadele ediyor.

Fakat, ortada yalın bir gerçek var ki, bunun böyle gidemeyeceği gün gibi aşikar. Türk Hava Kuvvetleri’nin en kısa zamanda yeterli ve gereken sayıda savaş pilotuna sahip olması gerekmektedir.

4 Eylül 2016 tarihinde yazdığımız ‘’Savaş uçaklarımız, pilotları bekliyor’’ başlıkla yazıda ‘’Pilot sayımız dünya ortalamasının altında. Yani bu demektir ki, vatan tehlikede. O halde tüm tiplerde uçan first officer’lar, kaptanlar haydi görev başına.‘’ demişiz. Tabii burada bir konuyu atlamışız. Bunu söylerken ‘’Asker kökenli’’ demeyi ihmal etmişiz.

Bu ayrıntı çok önemli çünkü, ticari yolcu ve kargo uçağı kullanan her pilot savaş uçağı kullanamaz.

Darbe girişiminin doğurduğu bu boşluk anlaşıldığında, THY ve diğer şirketlerde uçan asker kökenli pilotlardan orduya dönmek isteyenlere bu imkanın sağlanacağı açıklandığından gelişmeleri beklemeye başladık.

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, THY A.O’ya bir yazı göndererek 671 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname  gereği ordudan ayrılan veya ilişiği kesilenlerin muazzaf subay olarak geri dönebileceklerini belirtiyordu. Başvurular için 23 Eylül Cuma son gündü. Komutanlık gelen başvuruları değerlendirdikten sonra nihai ve kesin kararı Milli Savunma Bakanlığı verecek. Bu işin prosedürü ve bürokratik tarafı.

Tabii zorlu ve titiz bir seçim yapılacak. Yaş faktörü var. Harbe hazır olarak uçmuş olma şartı var. Ve bunlardan çok daha önemlisi devlete ve devletin güvenliğine karşı suç işlememiş olmak gibi koşullar var. Yani devlet bir kez düştüğü hataya bir kez daha düşmemek için kılı kırk yaran bir inceleme yapacak ki, doğrusu da bu olsa gerek.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski mensuplarına bu çağrıyı yaparken, yazı ekine Komutan Orgeneral Abidin Ünal’ın “Değerli pilot arkadaşım” diye başlayan mektubunu da eklemiş. Org. Ünal, bu anlamlı mektubunda milletçe yaşadığımız sıkıntılardan bahsederek şöyle diyor: "Güzel ülkemizin yaşadığı bu zor günlerde, ülkemizin özgürlüğü için vazgeçilmez olan Türk Hava Kuvvetleri’nin güçlü kanatlarına düşen sorumluluk artmıştır.

***

Türk Hava Kuvvetleri Komutanı olarak, bu tarihi sorumluluğu paylaşmak ve gücümüze güç katmak için, sizleri bu kutsal yuvada kazandığınız ve hiç çıkarmamak üzere göğsünüze kazıdığınız brövenizi, tekrar mavi üniformanıza takarak görev yapmaya davet ediyorum.

***

Türk Hava Kuvvetleri’nin yeniden yapılanarak, etkinliğini daha da arttıracağı bu tarihi anlarda kutsal yuvanıza olan sadakatinize ve desteğinize olan güvenim tamdır’’

Bu duygusal mektubun, kimleri, ne kadar etkilediğini yakında göreceğiz. Yukarıda bahsettiğim eski yazımda “Rahata, konfora alışmış bazı pilot arkadaşlar, o geniş kokpitten kalkıp, F-16’nın o daracık koltuğuna oturur mu? Tabii mecazi anlamda. Mesele koltuk meselesi değildir. Mesele, vatan ve bağımsızlık konusunda kimin, nasıl bir tavır alacağı konusudur.

Hiç kimseyi devletin, ordunun ve komutanın davetine icabet etmediği için vatan haini ilan edecek değiliz. Ama ne demişti Nazım Hikmet “Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”. Birileri yerde yatan ve çok da ihtiyacımızın olduğu bu uçakları uçurmaya, mavi üniformaya bröve takmaya talip olmalı diye bekliyoruz.

Ve yine demişim ki “Para, rahatlık ve konfor bırakılır da can pazarının içine kim dalar”.

Evet göreceğiz. Kimler fedakarlık yaptı, kimler rahatı, parayı ve konforu teperek bu zorlu ama bir o kadar da şerefli ve onurlu göreve talip oldu belli olacak.

Çok ümitli değilim, ne yazık ki, bizleri gururlandıracak kadar yoğun bir başvuru olacağını sanmıyorum. Umarım başvurular yeterli düzeyde olur ve ben de mahcup olurum. 

Cuma günü mesai bitimine doğru, yazımı bitirmeden Hava Kuvvetleri Komutanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nü aradım. Başvuruların son günü olduğu için, ne kadar başvuru yapıldığını öğrenmek istedim. Bir kaç denemeden sonra, adım ve telefonum alındı. “Tamer Binbaşı size dönecek”. denildi.

 

Bir süre sonra arayan bir görevli “Komuta katı bu konuda sayının açıklanmasını istemiyor. Bu nedenle size bilgi veremeyeceğiz”. Peki dedim ve telefonu kapattım. Bu sayının gizli tutulmasındaki hassasiyeti de tahmin edebiliyorum. Belki bir dahaki haftaya size sağlıklı bir bilgi verebileceğimi sanıyorum. Çok da ümitli değilim doğrusu.

Tekrar belirtmek isterim ki, yüzlerce başvuru olsun. En iyiler ve en başarılılar seçilsin. Aralarından bir tek bile hain çıkmasın.

Böylece, gözbebeğimiz Türk Hava Kuvvetleri de kendine slogan olarak seçtiği “Etkin” “Saygın” ve “Caydırıcı” niteliklerine tekrar kavuşsun.

Gönlümüz bundan yana.

İyi ve mutlu yarınlara Türkiye’m.