LİSTEYE GİREMEYENLERE ÖNERİLER

Alican DEĞER 23 May 2018

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Hırslı ve iddialı olmak iyidir. Ama dozunda. Unutmayın zehiri yapan dozudur. Yani normalde bünyeye zararı dokunmayan bir şey, biraz fazla kaçırınca zehirler.

Şimdilerde moda, istediği yerde ve sırada aday gösterilmeyenler ile hiç aday gösterilmeyenlerin açıklamaları. Genellikle kızgın ve küskünler. Kendilerine yüksek önem verdikleri ortada ama ne kadar haksızlığa uğramış  olduklarını düşünseler de onlara susmalarını öneririm.

Çünkü dışarıdan bakınca istediği alınmamış çocuklar gibi görülme ihtimalleri var. Siyaset uzun soluklu bir iştir. Ve bazı hareketler unutulmaz. Sanki mutlaka milletvekili olmak zorundaymış gibi davranmaları sadece kendilerine zarar verir. Sıradan halk onların tepki vermelerini sevmez.

Liderler de bir kez aday gösterilmediği için tepki gösterenleri değil, aday gösterilmediği halde partisi için çalışanları sever. Onlara eğer verecekse, bir dahaki sefere şans verir. Yani şimdi kızgın, küskün olanlar keskin sirke gibi küplerine zarar verir anlaşacağınız.

Aday listelerini belirleyen liderler belki binlerce başka faktörü düşünüp karar veriyorlar. Gönül isterdi ki tüm siyasi partiler ön seçim yapsın. Ama Türk politik kültürü buna müsaade edecek durumda değil maalesef.

Bu durum bana yıllar önce yaptığım bir sohbeti hatırlattı. ANAP dönemi.  Bir Sayın Bakan ile sohbet ediyoruz. Gençlik zamanlarım. Ben tüm siyasi partilerin ön seçim yapması gerektiğini savunuyorum. Sayın Bakan sabırla beni dinledi ve dedi ki: “Alican Bey ön seçim yapsak Meclis’e bir tane profesör-uzman veya iş adamı sokamayız. Çünkü partilerin tabanlarının durumu maalesef malum. İşi yoğun olan insanlar bu işlerle uğraşamazlar. Hal böyle olunca da kimlerin milletvekili adayı olacağını zannediyorsunuz? Yurt dışına gönderecek, komisyonlarda faydalanacağımız bir tane milletvekili bulamayız.”

İşte bundan sonra ön seçim hakkındaki düşüncem değişti. Evet kitabi olarak ön seçim çok güzel bir şey. Ancak gerçekçi mi?