2020-2021 dönemi Süper Ligimizin sekiz haftasını geride bıraktık. Son hafta karşılaşmalarında neler oldu, sonuçlarını ve yaşananları birazcık analiz edeceğiz.

      Ligin daha başlarındayız ama, hakemlerimiz açısından işlerin pek de iyi gitmediğini söylemek abartı olamaz. Hemen hemen her karşılaşmada, hakemlerle ilgili, özellikle VAR ve AVAR kararları ile ilgili tarışılan bir konu mutlaka vardı. Bir başka konu ve de en tartışılması gerekeni ise, bazı eleştirmenlerın, spor yazarlarının dile getirmeye başladıkları olumsuzluklar ligin daha başında işin iyice gündemi zorlaştıracağının göstergesi gibiydi. Tabi ki, bunun nedeni, hakemlerin maçlara yansıyan karar tutarsızlıklarından kaynaklandığının öne çıkarılmasıdır.

      Başından beri yazdığım yazılarda belirtmiştim. Hakemlerimizin kafası iyice karışık. Bu durum son birkaç haftada iyice öne çıkmaya başladı bile. Özellikle, yanlışları, kendine güvensizlikten pozisyon çözümlerinde kararsız kalıp çözümü VAR’da aramaklarının ortaya çıkardığı sonuçlar olarak değerlendiriliyor. Durum böyle olunca, VAR hakemlerinin müdahalelerinde nerede durmaları veya duruma nerede müdahale etmeleri gerektiği sorununun ortaya çıkardığı olumsuzlukların, söylentilerinin iyice gündeme yerleşmesi, bu olanların maç sonuçlarında etkin olmaya başlaması son haftaların ivedi çözüm bekleyen konularından bıri.

      Bu konu son hafta karşılaşmalarında görebildiğimiz iki karşılaşmaya yansımasıyla iyice gündeme yerleşti. Maçların sonuçları bu kararların tutarsızlığı ve yanlışlığı üzerinden yorumlanmaya başladı.

      Yazımın girişinde dile getirdiğim gibi; 42 haftalık bir serüvenin daha sekizinci haftasını geride bırkmamıza karşın, maçların yorumlanmasında hala, VAR ile sahada karşılaşmayı yöneten hakemler arasındaki uyumsuzluğu konuşmaya başladık. Hakemleri tartışırken aynı ölçüde veya daha da fazlasıyla VAR hakemlerini tartışıyor durumdayız. Bu tartışmaların arasına sinsice yerleştirmeye çalıştığımız gereksiz yorumlar ise, işin ekşimeye yüz tutan tadını hissettirmeye çoktan başladı bile.

      Bunun net görünen bir yansıması olacak. Sorumluluktan kaçıp pozisyonların değerlendirmesini çoğunlukla VAR’a yükleme alışkanlığına iyice benimseyen hakemlerimizin üzerine yerleşecek ve bu durum en çok onların başını ağrıtacaktır.

      Son hafta yaşanan ve Fenerbahçe’nin Konyaspor karşısında attığı gol öncesindeki elle oynamayı çözemeyip VAR hakeminin uyarısı sonrasında elle oynama olduğuna karar vererek golu iptal eden hakem Ali Şansalan’ın yarattığı durum daha çok tartışılacaktır. Genel kanı; o karşılaşmada Fenerbahçeli futbolcu Valencia’nın gol pasını verme sırasında kesinlikle elle oynamadığı şeklindeydi. Hareketin tekrarındaki görüntülerde topun Valencia’nın omuzundan sektiği ve sekerken de koluna temasının olmadığı şeklindeydi. Görüntüyü ne kadar yavaş izlerseniz izleyin öyle bir temasın olmadığını çok net görebilirsiniz. Hele hele; gol olduktan sonra, VAR’ın uyarısıyla hakemin pozisyonun tekrar izlemesi sonrasında vardığı sonuç tam anlamıyla yanlış bir karar gibiydi.

      Bu durum, hakemlerle VAR arasındaki değerlendirme farklılıkları, çok net bilinen VAR’ın nasıl ve nerede müdahale edebileceği konusunda iyice ortaya çıkardı. Bilimezlerini, giderek tartışılma konusuna yaşıyan iyice öne çıkan, VAR ve AVAR hakemlerine olan güveni, dolayısıyla bağlı kurumu iyice tartışılır hale getiren, VAR etkisinde karar verme, güvensizlik duygularının ağırlığı altında ezilme, hakemlerimizin başını iyice ağrıtacak gibi görünüyor. Yaşananlar unutulacak mı, bence unutulmayacağı gibi konuşulmaya, maçların önüne geçmeye devam edecektir.

      Şimdilik Süper Ligimize Milli Maç arası verdik. Bu hafta sonu milli karşılaşmalar nedeniyle ligimizde karşılaşmalar yok. UEFA Uluslar Kupası B Ligi 3. Grubunda, 5. ve 6. karşılaşmalarını oynayacağız.

      A Milli Futbol Takımımız Hırvatistan ile önceki akşam İstanbul’da bir hazırlık karşılaşması oynadı.
      UEFA Uluslar B Ligi 3. Grup, beşinci maçında, 15 Kasım 2020 Pazar günü İstanbul’da sekiz puanlı grup lideri Rusya ile, 6. maçında ise, 18 Kasım Çarşamba günü yedi puanlı grup ikicisi Macaristan ile deplasmanda karşılaşacak.
      Bu iki karşılaşma, B Ligi’nden bir üst lige çıkabilmemiz için çok önemli.