​KİMLER "RACON" KESİYOR?

Ekin GÜN 23 Ağu 2017

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Geçenlerde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözleri söyledi:

Geçenlerde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözleri söyledi:

“Genellikle sosyal medya hesapları veya kimi köşe yazarları üzerinden başlatılan bu tartışmalarda, birilerinin şahsımın adına adeta racon kestiği, herkese ayar vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Burada bir kez daha açık ve net olarak ifade ediyorum: Benim, milletimle, partimle paylaşacağım bir düşüncem, bir teklifim, bir hissiyatım varsa, bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim. Bu da böyle bilinmeli.”

***

Elbette bu sözleri kimse üzerine alınmadı ya da alınmak istemedi. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan çok doğru bir noktaya değinmişti. Hatta öyle ki daha fazlasını söyleyecek olursak Erdoğan’ın dışında Erdoğan adına konuşan kimseyi bu millet ne zamandan beridir dikkate almıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ne derse, ne yönü işaret giderse ona harfiyen uyan millet zaten Cumhurbaşkanı’nın adına konuşan kimseyi de dikkate alacak değil. Dünyada milletiyle arasındaki bağ bu kadar güçlü olan başka bir lider var mıdır bilmiyorum ama görünen gerçek bu.

***

Lakin…

Şunu ifade etmemizde fayda var.

Nedense Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözünü üzerine alınmayanlar, nedense başkalarını bu sözlerin muhatabı olarak göstermeyi başardılar.

Bu ne kadar doğru, ne kadar ahlaki ve ne kadar ilkeli bilemiyorum.

Ama öyle bir hava yarattılar ki kendi çaplarında adeta nefret ettikleri, kin kustukları ve beter olmasını istedikleri kişileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleriyle muhatap etmeye çalışıyorlar.

Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi hala daha Cumhurbaşkanı’nın üzerine söz söylemeyi marifet sayıyorlar!

Bu da bir çeşit Cumhurbaşkanı’nın adına “racon” kesmek değil mi?

Ya da böyle yapan arkadaşlar aslında bu halleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine muhatap değiller mi?

***

Bundan birkaç zamanda önce AK Parti’yi belli kalıplara oturtmak isteyen numune tipler ortaya dökülmüştü.

“AK Parti böyledir, AK Parti şöyledir, İslamcılık budur, İslamcı değilseniz yoksunuz, seküler bir hayatınız varsa size bu mahallede yer yok” gibi sözlerle AK Parti’nin davasını sahiplenen insanları AK Parti davasına uygun düşmeyecek şekilde dışladılar, hor gördüler.

Başaramadılar, başaramadıkları gibi bu kişilere gereken cevabı Erdoğan bir yurtdışı seyahatinde çok net bir şekilde verdi:

“Tekkeye mürit aramıyoruz”

Bu sözü muhatap almayanların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu haklı sözlerini muhatap almasını tabi ki beklemiyorum ama huyum kurusun en kötü insanda bile utanma duygusu arıyorum!

Hele hele Cumhurbaşkanı’nın sözlerini hadleri olmayarak başkalarına yamayanları gördükçe utanma duygusu arama isteğim azalsa da hala daha safça aramaya devam ediyorum.

***

Çok net ifade edelim…

Bu hususta bazı arkadaşlar en son konuşacak kişilerdir.

Koalisyon için yanıp tutuşan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen alternatif lider arayışına giren, Erdoğan’ı her koşulda yalnız bırakan ve bir de üstüne üstlük pişkince Erdoğan’ı her koşulda savunanlara salyalarıyla saldıran bu arkadaşlar hiç konuşmasa bence daha iyi olur.

Bu konulara hiç girmek istemiyorum ama…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “kimse benim adıma racon kesemez” sözlerini hala bir yerlere yapıştırma ve çarpıtma gayreti hangi cüretin eseri acaba?

İnsan gerçekten merak ediyor.

Atletli Kemal Bey! 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyayı kasıp kavuran “atletli” fotoğrafını görmüşsünüzdür.

Güya Kemal Kılıçdaroğlu “atletli” pozuyla “ben halktan biriyim” mesajı vermeye çalışıyor, manda yoğurdu, patlıcan musakka yerken “ben halkın ta kendisiyim” imajı çiziyor.

Yerseniz!

***

Fotoğrafa dikkatli bakın…

O da yetmezse bir daha bakın…

Bir kez daha bakın…

Samimiyetsizliği, şovmenliği, gösterişi ve yapaylığı göreceksiniz.

Ona bu fotoğrafı servis etme aklını kim verdiyse Mustafa Kemal’in şık giyimiyle yemek sofralarında nasıl asil bir poz verdiğine baksınlar.

***

Ama her şeye rağmen…

O “atletin” alıcısı çıkacak mıdır derseniz…

Kılıçdaroğlu’nun “ayakkabılarını” müzesine taşıyan Koç Müzesi ne güne duruyor ki?

Hürriyet kimin PR’ını yapıyor? 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “atletli” fotoğrafının alıcıları bir bir dökülmeye başladı…

Bakın Hürriyet manşeti yapıştırmış bile:

“Vatandaş Kemal”

***

Hürriyet Hürriyet olalı böyle bir manşeti attığına kendisi bile inanamıyordur.

Ama ne yapabilirler ki…

Eldeki malzeme bu!

Ah be Kemal Kılıçdaroğlu… Sadece kendini değil, Hürriyet’i bile ne hallere düşürdün!

ÖSYM Başkanı’nı tebrik ediyorum 

ÖSYM Başkanı Ömer Demir istifa etti.

***

Bildiğiniz gibi ÖSYM geçtiğimiz hafta puan hesaplamalarında bir yanlışlık yapmış ve üniversitelere yerleşemeyen bazı adaylar yerleşmiş, yerleşen bazı adaylar ise üniversitesiz kalmıştı.

Hatta bu olay üzerine ben de yazı yazarak ÖSYM’nin istifa etmesi gerektiğini belirtmiştim.

***

Ve ÖSYM Başkanı Ömer Demir istifa etti.

Türkiye’de hiç alışık olmadığımız bir durum.

Doğru bir karardır ve Ömer Demir onurlu bir hareketle gerekeni yapmıştır.

Kendisini tebrik ediyorum.

“Askerlikte kırgınlık olmaz!” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısında Zekai Aksakallı’nın görev değişimiyle ilgili gelen bir soruya şu cevabı verdi:

“Askerlikte kırgınlık kavramı gibi bir kavram olmaz. Nerede görev verilirse asker gider görevini orada yapar”

***

Bu cümlenin üstüne söylenecek söz yok.

Cumhurbaşkanı Erdoğan her zaman ki gibi farkını ortaya koyarak siyasi iradenin karar ve yetkilerini tartıştırmadı, halkın seçtiği sivil iradeye sahip çıktı.

Bu cümlelerin altına imzamı atıyorum.

Yapma Aykut Hocam yapma! 

Yıl olmuş 2017…

Fenerbahçe’nin forvetinde Ahmethan… Sol bekinde İsmail Köybaşı, onun yedeği ise Hasan Ali Kaldırım…

Kale ise fecaat… Volkan!

***

Fenerbahçe lige büyük umutlarla başladı ama kaybedilen 4 puan var!

Aykut Kocaman’ı sonuna kadar destekleyen insanlardan biriyim… Ama olmuyor, valla olmuyor, yeminle olmuyor.

Fenerbahçe bu korkak, özgüvensiz oyunuyla bu seneyi şampiyon olarak tamamlayamaz.

Trabzonspor maçında bitik van Persie ile başlıyorsun, hadi başladın diyelim Soldado’yu niye oyuna geç sokuyorsun Aykut Hocam?

Ya da niye çift forvet denemiyorsun?

Sen Fenerbahçe’sin! Bu oyun anlayışıyla nasıl kök söktüreceğiz biz rakiplere?

***

Ve artık Volkan ısrarından vazgeçsen harika olacak…

Kameni ne diye alındı? Yedek otursun diye mi?

Eğer Volkan’ı kesemeyecekse neden o kadar para bir kaleciye verildi?

Anlamakta zorlanıyorum.

Devlet neden gözlük konusunda vatandaşa düşük yardım sağlıyor? 

Geçenlerde göz doktoruna gittim.

Gözlük numaram büyük olduğu için ve hala daha büyümeye devam ettiği için reçete almam gerekiyordu, uzun zamandır da gitmemiştim.

Ardından bir optiğe gidip gözlük bakayım dedim.

Bir çerçeve beğendim, bir de gözlük numaram büyük olduğu için gözlük camlarıma belli bir yüzde kadar inceltme istedim.

Bana çıkan fiyat 750 ila 1000 lira arası oldu.

Evet… Şaka ama gerçek!

Lakin asıl şaka bu değil… Bunun kaçta kaçını Sosyal Güvenlik Kurumu karşılıyor dersiniz?

Sadece 80 lirasını! O da 10 işgünü içerisinde alırsanız!

En ucuz çerçeveyi alsam da gözlük numarası büyük olan insanlar sağlık açısından hem buruna ağırlık yapmasın hem de görünüş açısından kötü durmasın diye gözlük camlarına mutlaka inceltme yaptırıyorlar.

E peki bu devletin az ödemesiyle mümkün mü?

Tabi ki değil!

Buradan duyurmuş olalım, bu konuya inşallah bir çözüm bulunur.