​KARS'IN SIRLARI

Serpin ALPARSLAN 01 Kas 2017

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
İki hafta evvel Kars şehrine gittim.

İki hafta evvel Kars şehrine gittim. Ülkemizde öyle farklı şehirler var ki bunu gezip, keşfettikçe anlıyorum.

Görüp hissettiklerimi anlatamam, gezip keşfettiklerimi, yemekleri ve kültürleri karşısında hayran kaldım.

Bir şehrin markalaşma şifresi nedir, diye sorsanız? Koca bir “K” harfi derim.

Kars’ta iki gün kaldım ve ne çok bilgi sıkıştırdım anlatamam. 

Öncelikle ekim ayında iki günde iki farklı mevsim yaşadım. İlk gün müthiş güneşli ve sıcak, diğer gün soğuk ve rüzgarlı.

Anlaşılan o ki, Kars bana “hoşgeldin” deyip, soğuğundan tattırmadan da göndermedi.

Kars’a çok sayıda gazeteci ve iş adamlarından oluşan ekiple gittik. Havalimanında, Kars folklor ekibi, halk oyunları ile bizleri karşıladı.   

Kars Kalesine ve Ani Harabelerine gittik. Yolda neredeyse hiç ağaç görmedim. Ani Harabeleri yani Ani Arkeolojik Alanı 2016 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmiş. Bana kalırsa çok geç listeye girmiş. 

Türkiye ve Ermenistan sınırında  Ani Arkeolojik Alanı 16. yüzyıla kadar yerleşimin sürekli olduğu, Orta Çağ’ın şehircilik, mimarlık ve sanat açısından gelişiminin bir arada görüldüğü çok kültürlü bir İpek Yolu yerleşimidir.

4. yy’da başlayan yerleşim, kapalı kent modelinden açık kent modeline geçişin ve yerleşimin yoğun ticaret akslarının üzerinde olması ve çok kültürlü bir ticari merkez olarak gelişmesine neden olmuş, bu da kenti Ermeni, Gürcü, Bizans ve Selçuklu kültürlerinin buluşma noktası haline getirmiştir. Bugün ise Tarihi İpek Yolu'nu canlandıracak "Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı"nda ilk katar, Kazakistan'dan getirilen tahılı Mersin Limanı'na taşımak üzere yola çıktı. Asya ile Avrupa arasındaki tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin hem daha kuvvetlendirilmesi hem de Londra'dan Pekin’e doğru demiryoluyla kesintisiz gidilecek bir ulaşım sağlamış  olacak.

Deseler ki Kars’a gitmek ister misiniz? Neden diye sormadan geçmezdim.

Oysaki Kars’ın şifrelerini söyleseler merak edip mutlaka giderdim.

Çıldır Gölü, sadece Kars’ın değil, Türkiye’nin en önemli değerlerinden biri. Özellikle kış günleri göl üstünde kızak ve rüzgâr sörfünün yapılması turizm açısından önemi başka olsa bile en önemlisi 100’den farklı cins kuşların konaklama, yavrulama göç yolun en önemli noktası, diyebilirim tıpkı İpek yolunun havaalanı gibi.   

Kars, terk edilmiş gibi görünse de tarihin izlerini en iyi taşıyan illerimizden. Dev kara taşlardan inşa edilmiş yapılara sıkça rastlıyor ve bu Rus yapılarda oturanları görebiliyorsunuz. Bizim kaldığımız Cheltikov Otel ise 1877-1896 Rus Cheltikov Ailesinden kalma, uzun süre Opera Binası olarak kullanılmış. Ruslar Kars’ı terk ettikten sonra restore edilerek otel olarak hizmete açılmış. Rus Sarayı ve Kümbet Cami ile Oniki Havariler Kilisesi bu yapıtların en önemlisi.

Şimdi bu şifrelerden bahsetmek istiyorum.

“K” harfi…

Kaz, Kaşar, Kafkas, Karga, Kaçkarlar, Kar, Karabaş...

Bu şifreler sadece birkaçı…

En lezzetli ‘Kaz’ı sadece Kars’ta yiyebilirsiniz çünkü ‘Kar’ yiyen ‘Kaz’ın lezzeti müthiştir. Kazlar kesilip 3 gün boyunca kurutulup tuzlanarak kışa hazırlık yapılıyor ve kışlık et ihtiyaçlarını karşılıyor.  

Köylerde her ailenin 100’lerce kaz sürüsü var. Köylüler sonbaharda kesip kurutarak, kışlık et ihtiyaçlarını karşılıyor. Bildiğim kadarıyla kaz fiyatları ise altın değerinde.

Kaşar ise bana anlatıldığı kadarıyla 93 Harbinde Osmanlı Rus savaşında Kafkasya’ dan farklı kültürler yerleşmiş ve Ruslardan Molokanlar’dan kalma bir zavot yani mandıra geleneği.  

Elbette anlatmakla bitmez, ülkemin her köşesi cennet.

Siz de cennet ülkemizi keşfedin. Bakın neler göreceksiniz...

Kars’a gitme sebebim ise; 

Mektebim Okulları Kurucusu ve Vakfı Başkanı Ümit Kalko’nun memleketi olan Kars'ta  yaptıracağı Anadolu Lisesinin temel atma töreni vesilesi.

Nasıl büyük bir yürek ki, doğduğu topraklarına sahip çıkarak dokunulmamış okul kalmaması adına gayret sarf ediyor.

Ümit Kalko sözlerine, “Bağış yapmıyoruz biz vatanımıza borcumuzu ödüyoruz” diyerek başladı ve “Köy okullarına özellikle önem veriyorum. Bugün burada bulunduğumuz yerdeki 24 derslikli Anadolu lisemizin temel atma törenini gerçekleştiriyoruz. Bir yandan da köyüm olan Kağızman Karabağ Köyü'nde anasınıfı, ilkokul ve öğretmenlere lojman yapacağız. Buna gücüm yettiği kadar kendim de önayak olacağım ve 5 yıl içerisinde Kars'ımızın dokunulmamış köy okulunun kalmamasını temenni ediyorum. Ben de bu noktada elimden geleni şahsım ve ailem adına yapacağıma söz veriyorum.” dedi.