KAPIMIZI, SOFRAMIZI YÜREĞİMİZİ AÇTIK

Neşe BERBER 09 Eki 2017

Neşe BERBER
Tüm Yazıları
Şahin: Etrafımızdaki ateş çemberinden etkilenmemek mümkün olmuyor, Gaziantep modeli aslında Türkiye modeli oldu. Türkiye açık kapı politikası uygulayarak, binlerce insanı hayatta tuttu. Canlar yanmasın dedik, büyük bir fedakarlık yaptık. Sınırlarımıza gelen konuklarımıza kapımızı, soframızı ve yüreğimizi açtık.

Kültürel mirasın korunması, yaşatılması, tanıtılması ve turizme kazandırılması amacıyla bu yöndeki çalışmalara yoğunlaşan Büyükşehir, hazırladığı projelerle Gaziantep’i kültür kenti haline dönüştürme çalışmalarına devam ediyor. 2014-2017 yılları arasında değişime uğrayan şehri, fotoğraflayan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kentteki yapısal dönüşümü anlattı. Evliya Çelebi’nin “Gaziantep Dünya’nın gözbebeğidir” sözlerini hatırlatan Şahin, kentin Dünya’nın en eski 20 yerleşim yerinden bir tanesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in yemeklerinden, hamamına, tarihi mirasına kadar herşeyi Başkan Şahin ile Gaziantep Belediye Binası Başkanlık makamında YeniBirlik okurları için sıcacık bir karşılama dostça bir sarılma ile konuşmak çok keyifliydi. 

Sanayi şehri olan Gaziantep’in kültür ve sanat alanında da iddiası olduğunu vurgulayuyorsunuz.. Bu çalışmalarınızdan bahsedermisiniz?

Hazırlanan projelerle tarihi ve kültürel eserlerimizi ayağa kaldırıyoruz. Karkamış Antik Kenti, 2018’in mayıs ayında açacağız, edebiyatçıların ve dünya tarihçilerinin hizmetine sunacağız. Mustafa Kemal Atatürk 1930’lı yıllarda 35 tarihi eseri, Ankara Anadolu medeniyetler müzesine götürmüş ve müzenin en değerli kısmına yerleştirilmiştir. Bu bölgede, Geç Hititler döneminin en güzel eserleri bulundu, İtalyanlarla ortak çalışmamızın sonunda burayı Akua Parkı’na dönüştürdük. Gaziantep Kalesi’nin hemen güneyinde Handan Bey Çarşısı’nda bulunan Lala Mustafa Paşa Külliyesi, Lala Mustafa Paşa tarafından 1563-1577 yıllarında yaptırılan Hışva Han, Antep’in en meşhur hanı olacak.  Hanlar ve hamamlar konusunda da iddialıyız. Gaziantep, Tarihi İpek Yolu’nun geçtiği bir aksa kurulmuştur. Osmanlının, Selçuklunun ve İslam medeniyetinin de en güzel eserlerini burada görebiliyorsunuz. El sanatlarında iddialıyız. Yemeni, bakır işleme sanatı ve sedefçilik gibi yöresel meslekleri, modernize ederek, geleceğe taşıyoruz. Burada, bütün dinler ve diller yıllarca kardeşçe birlikte yaşamış. Hem kilisenin hem havranın hem caminin yan yana olduğu bir şehrin belediye başkanıyım. Tarih, bize bu özellikleri, zenginlik olarak sunmuş.

Rumkale’ye bir bakış atarsak neler söylersiniz?

Roma ve Hitit gibi en güçlü medeniyetler Fırat’ın etrafında şekillenmiştir. Büyükşehir Belediyesi olarak, Rumkale’yi önemsiyoruz, burayı turizme kazandırmak için geceli gündüzlü çalışıyoruz, Rumkale’yi daha canlı ve dinamik hale getireceğiz. Teleferik ve sahil düzenlemesine ilişkin çalışmalarla yeraltındaki bu güzel hazineyi, bir su altı arkeoloji müzesiyle taçlandıracağız. 

Gaziantep’in hamamları meşhur… Hamam müzesi dünyadaki örnekleri arasında nasıl bir yer alıyor?

Kültür Kenti olma yolunda yürütülen çalışmalar kapsamında müze sayısını artıyoruz. İsrail’deki hamam müzesi dışında Dünya’da ikinci Hamam müzesini biz yaptık. Gaziantep Savunması Panoraması 12 dönüme kurmayı düşünüyoruz. Panoramada, 12 metre yüksekliğinde, 113 metre uzunluğunda kademeli geçişlerle, 1133 metrekare maket alanı, 32 metre çapıyla adeta o günler, yeniden yaşatılacak. 1950'li yıllarında yapılan Eski Adliye Binasının Sanat Merkezine dönüştürüldü. Bina, geçmişten günümüze yüklendiği tüm fonksiyonlarını, koridorlarında, duvarlarında, avlusunda görsel, işitsel sanat öğelerinin yorumları ile geçmişten geleceğe aktarıldı.

Bu yoğun tempoda çocuklarınıza vakit ayırabiliyormusunuz?

Eşimin ve annemin çok büyük desteğini alarak yürüdüm bu yolda. Onlar bana sen başarılı ol biz senin arkandayız hep dediler. Çocuklarım yaptığım işin bilincindeydi Çocuklara bir çorba yapmam bile onlar için en zahmetli yemeği yapmış gibi oluyorum. Çorbayıda iyi yaptığım söyleniyor. Anne çorbasını seviyorlar. Dördümüzün bir araya geldiği zamanlar bizim için bayram gibi oluyor.  Oğlum duygularında daha cömert, sevgi dilini çok kullanır. Kızım duygularını çok açık söylemez.

500 çeşit yemeğimiz var kimse inanmıyor diyorsunuz…  İddialımısınız yemeklerde?

Kentin en iddialı yönü mutfağıdır. Mutfak diyerek geçmeyin, kardeşlik sofrasında 500 çeşit yemeğimiz var. Kimse inanmıyor 500 çeşit yemeğe. Ama gerçek, topraktan, tohumdan, güneşten gücümüzü alıyoruz, Anadolu kadının marifetiyle de yemeklerimiz büyük bir lezzete dönüşüyor. Sokak Sağlıklaştırma Projesi’yle Gaziantep Kalesi ve çevresinin aslına uygun bir biçimde elden geçiriyoruz, sokak ve caddelerin yeni hali kente yeni bir hava kattık.

Gaziantep konumu itibari ile Suriye savaşının çok yakınında etkileniyormu şehir?

Etrafımızdaki ateş çemberinden etkilenmemek mümkün olmuyor, Gaziantep modeli aslında Türkiye modeli oldu. Türkiye açık kapı politikası uygulayarak, binlerce insanı hayatta tuttu. Canlar yanmasın dedik, büyük bir fedakarlık yaptık. Sınırlarımıza gelen konuklarımıza kapımızı,  soframızı ve yüreğimizi açtık. Türkiye uluslararası bir sorunu, yerelde çözmeye çalışıyor. Ama sürdürülebilirlik denen bir kavram var. Şanlıurfa’yla birlikte en fazla mülteciyi barındıran şehir olduk. Büyükşehir Belediyesi olarak daha fazla yol, daha fazla su bulmak, daha fazla konut için çok yoğun çalışma yaptık. Mülteci meselesinde orta ve uzun vadedeki en önemli mesele, eğitim oldu. Mülteci çocuklardan 18 yaş altında 125 bin çocuk, eğitim hayatında olması gerekiyordu, bunun için Ankara’da girişimlerde bulunduk, ilgili yönetmelikleri değiştirdik, 3,5 yılın sonunda 70 bin mülteci çocuğa ulaştık, eğitim hayatına kattık. Suriyeli çocukların Türkiye’de okullaşma oranı yüzde 30 iken Gaziantep’te bu oran ikiye katlandı. Bu daha fazla okul daha fazla öğretmen güçlü bir eğitim yatırımı demek. Eğer biz bu işe böyle bakmasaydık bu çocuklar terör örgütün kucağına gideceklerdi. Şehirdeki mültecilerin yüzde 90’ı şehirde yüzde 10’u ise kamplarda yaşıyor. Mültecilerin gelişiyle şehirde yüzde 30 su tüketimi arttı, zaten şehrin su kaynağı kentin ihtiyacının ancak yüzde 5’ini karşılıyordu. Düzbağ İçmesuyu Projesiyle 125 kilometreden su getiriyoruz.

Konut çalışmalarınız neler?

Büyükşehir olarak, 50 bin konut yapıyoruz, kiralar çok yükseldi. 5,5 milyon metrekareye 50 bin konut dikeceğiz. Orta kesim için bu konut projesi çok önemlidir. Türkiye’de belediyemizin dışında başka bir belediyenin okulu yok. Okul ve hastane ilgili bakanlıklar tarafından yapılması gerekirken biz belediye olarak hem okulumuz hem hastanemizi var. Buna mecbur kaldık. Aksi takdirde savaştan kaçan yetim çocuklar sahipsiz kalacaktı, Gaziantep bu işi zaten yapıyor diyerek gidenler çok oldu. Ne AB ne de BM’den yeteri destek gelmedi, kuvvetli proje desteği alamadık. En büyük desteği Japonlardan aldık özellikle altyapı sorunlarına yönelik hazırlanan proje, Jaika kredisiyle desteklendi.” 

Anadolu Arkeoloji Enstitüsü kurulması üzerine çalışmalar başlattınız..Nedir içeriği?

Gaziantep'te bir Anadolu Arkeoloji Enstitüsü kurulması üzerine çalışmalara başladık. Öncelikle Bey Mahallesi Atatürk Bulvarı’nda bulunan Eski Öğretmenevi’nin binası, enstitüye dönüştüreceğiz. KUDEB Daire Başkanlığı olarak biz de yapının öncelikle restorasyonunu tamamlayacağız. Ardından binayı, arkeoloji dünyasının faydalanabileceği, akademisyenlerin ve öğrencilerin çeşitli araştırmalarını yapabileceği, uluslararası bilimsel yayınların, makalelerin dijiital ve basılı olarak yer aldığı bir merkez haline dönüştüreceğiz.

Halk ile iletişiminizde neye önem veriyorsunuz? 

Makamlar ağır bir sınavdır. Karşındaki kişiye empati yapmak gerekli. Küçük dokunuşlar sohbetler küçük bir gülüş ile büyük bir memnuniyet sağlayabilirsiniz. Sana yapılmasını istemediğini sende başkalarına yapma sözünü örnek alıp halka öyle yaklaşmalısınız. Samimi biri isen, karşılıklı güven çok önemli onu kaybetmediğiniz sürece halk sizin küçük hatalarınızı tolere ediyor..  ‘Seversen sevilirsin’ bunun püf noktası bu,  ben insanları seviyorum karşılığında aynı duyguları alıyorum. Kadının çok güçlü yanları var, analığın getirdiği özellikle duygusal zeka, sabır iletişime açık olması, şefkati bunların hepsi halk ile iletişimde çok büyük bir genetik miras. Halk bu samimiyeti hemen alıyor.

HAYVANAT BAHÇESİNDE AVRUPA’NIN EN İYİSİYİZ

Gaziantep Hayvanat Bahçesi’yle Avrupa’nın en iyisiyiz. Doğurganlık, hijyenik ve çeşitlilik kategorisinde öndeyiz. Burada Safari Parkı yaptık, bu parkta 70 çeşit hayvan birlikte yaşıyor. Bir müze yaptık, sadece bayramda 150 bin kişi ziyaret etti. Hayvanat bahçesi açıldığı günden bu yana 1,5 milyon kişini ziyaretine uğradı.  Hem yaşayan hem de nesli tükenen hayvanların figürlerini çocuklarımızın dikkatine sunuyoruz. 

KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİMİZİ  ANLATMAYI MİSYON EDİNDİK

Anadolu topraklarının ve Gaziantep'in kültürel zenginliğini anlatmayı misyon haline getirdiklerini belirten KUDEB Daire Başkanlığı: "İnsanlık tarihi kadar eski bu coğrafyada elimizdeki en büyük hazinemiz kültürel mirasımız. Kültürel miras, bugün insanlık tarihini aydınlatılmasında, yorumlanmasında en büyük güç ve şehirler bu özellikleriyle ön plana çıkmaktadırlar. Yüzyıllardır bu coğrafyada birçok medeniyet yaşamış ve bıraktıkları taşınır veya taşınmaz kültürel mirası dünyaya anlatmakta eksik kalınmış.

ESKİ ÖĞRETMENEVİ ANADOLU ARKEOLOJİ ESTİTÜSÜ OLACAK

Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Şahinbey Rehberlik Araştırma Merkezi, Kendirli Kilisesi, zemin katta yer alan restoran ve mutfak yapısını, Büyükşehir Belediyesi'ne tahsis etti. Konuyla ilgili çalışmaları, Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama Denetim Büro (KUDEB) Daire Başkanlığı ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı birlikte yürütecek.