Maalesef.

Günlerden beri gazetelerin ana sayfalarında haber olarak giriyor, 3. sayfada rezillik hikayesi olarak devam ediyor.

Hürriyet gazetesi başlık atmış "Elmalı aşkı sorguda".

Hürriyet Gazetesi size teessüf ederim.

Ahmet Hakan gözetimindeki gazete size teessüf ederim.

Aşk kelimesinin anlamını, derinliğini paramparça ettiniz.

Aşk mı bu.

Ahmet Hakan, bunun adını en iyi sen koyabilirsin aslında.

"Elmalı'da elmalar utandı" desen daha iyi olurdu.

Aşk dediğiniz artık ayaklar altında.

Aşk utandı.

Önce haberi anlatacağım.

Antalya Elmalı ilçesi, belediye başkanının makam şoförünün karısı ile ilişkisi varmış. 

İddialar, aldatılan kocanın hem karısına hem başkana, suç duyurusunda bulunması ve dava açması ile ayyuka çıkıyor.

Görüntüler var.

WhatsApp üzerinden yazışmalar var.

Şimdi bazı kadınlar kızacak ama o bazı kadınlar zaten umurum değil.

Şoförün eşine baktığın zaman yahu, bu kadın bir şoför ile evlenecek o para ile geçinecek bir kadına hiç benzemiyor dersiniz.

Şoförlük çok onurlu bir meslektir. Hem meşakkatli, hem sabır isteyen bir iştir.

Adam işini yapıyor, kim bilir kapıda ayakta bu adamı kaç saat bekliyor.

Çalışan, emekçi evine ekmek götüren herkesi önemserim.

Benim dediğim başka şey, boşuna sağa sola çekiştirmeyin.

Ya da çekiştirin bana ne.

Ama hepimizin bir şekli var, genel olarak seni sana anlatır, seni başkalarına anlatır.

Kadın iddialı, parası olsun, harcasın, giyinsin, zengin hayatı yaşasın ister.

İster napalım kardeşim ister. 

Neyse adam evli, kadın evli, üstelik nikahlarını bu başkan kıymış.

Utanmazlık diz boyu.

Aldatılan ekmeğinin peşinde karısına aşık adama, başkan özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı kullanılmasından suç duyurusunda bulunmuş.

Bu kanun da çok saçma ya.

Başka nasıl delil bulacak insanlar.

Özel hayatında rezilliğin dibine vur, kapüşonunu tak, el alemin karısı ile gizli gizli buluş, adam bunları bulunca özel hayatı ihlali olsun.

Ne münasebetle.

Rezillik oldu mu, bu kişisel veri, ya da özel hayatın ihlali kanunu işlememeli.

Şimdi sıra gelsin biraz kadın, biraz erkek biraz ilişki anlatmaya. 

Kadınların başlarına ne fena şeyler geliyor.

Hepimiz dini de yanlış anladık, modernliği de.

Kadın erkek ilişkilerini de yanlış anladık.

Öğrenci kentlerinde genç kızlara kurulan tuzaklara bakın.

Erkekler siz.

Kadın erkeğin vatanıdır.

Ondan vatanını sever, yıkmaz, yakmaz, parçalamaz.

Dinini de bilmiyorsun, Kuran'da hadis ne diyor; sizin dünyanızda bana kadınlar ve güzel kokuları sevdirildi, çünkü kadınlar güzel kokar diyor.

Kadınlar siz.

"Challengeaccepted"diyerek.

"Womenstrong" diyerek.

Sanki senin ana dilin, ana derdini, ananın ak sütü gibi anlatmaya yetmiyormuş gibi.

Sen bu samimiyetsizlik içinde palavra fotoğraflarını paylaşmaya devam edersen.

Pazarlıkçı eşitlik yalanını bir kenara koyacağız.

Esas derdimizi anlayacağız.

Kız kardeş olacağız.

Yoksa.

Derdimizin ne olduğunu asla bilemeyeceksiniz, anlatamayacaksınız .

Funda'nın aklındakiler…

.... Dün bayramın ilk günü.

Ne kadar kıymetlidir bayram günleri.

Herkes bir şeyi özler, ben güzel anamı çok özlerim.

Bayramda sıcacık sokulur, sıcacık uyandırır sıcacık öperdi.

Bayramı ferasetini bilen kadındı.

Ya dedem.

Gül suyu kokardı sakalları.

Öp öp doyamazsın.

Dünyada ondan daha güzel saç okşayan el yoktu.

Neyse.

Esas bayram yazım yarın köşemde.

Herkese hayırlı bayramlar dilerim, bayramınız kutlu olsun.

… Gupse Özay ve Barış Arduç bayram öncesi çat diye evlendiler.

Beraber oldukları magazine haber olduktan sonra, "kadın adama hiç yakışmıyor" yorumları aldı başını gitti.

Özellikle Barış Arduç'un hayranları kıza neler yazdılar, neler ettiler.

"Sen o adama layık değilsin" utanmazlığında yazıp çizdiler.

Çok tatlılar, bu çift sessiz sedasız tantanasız evlendi.

Çok yakıştılar birbirlerine. 

Barış fanları size kapak olsun.  

Kim bilir.

Barış belki size layık değildir.