Vakıf Katılım web

İNSAN HAKLARI!

ERAY YAĞANAK 12 Ara 2021

ERAY YAĞANAK
Tüm Yazıları
Bu zafer başka gezegenlerde yaşayan ve dünyayı istila ederek insanları köleleştirmeye çalışan uzaylı kolonilere karşı kazanılmış olsaydı anlaşılır bir şey olabilirdi.

10 Aralık, içinde “insan” yaşayan gezegenimizde İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor. Kutlama! Bunun hakkında biraz düşünelim: İnsan, 1948 yılında, kendisi gibi insan olan başka insanlara karşı, her insanın doğuştan sahip olduğunu varsaydığı Evrensel Haklar Bildirgesi yayınlıyor ve bunu bir zafer olarak ilan ediyor. İronik. 

Bu zafer başka gezegenlerde yaşayan ve dünyayı istila ederek insanları köleleştirmeye çalışan uzaylı kolonilere karşı kazanılmış olsaydı anlaşılır bir şey olabilirdi. Oysa insanın insana karşı zaferi insanın insanı insanda olumsuzlamasından başka bir anlama gelmez. Evet, bu ironik ama daha önemlisi trajik. İnsan, insanın trajedisine dönüştü.

Bir insana, kendisi gibi olmayan başka canlıların da insan kategorisinde olduğunu, onların da en az kendileri gibi ve kadar insan olmalarından kaynaklanan hakları olduğunu öğretmeye çalışmak bazı insanların doğuştan insan olarak görülmüyor olduklarının itirafı değil midir?

2021-1948= 73

Şimdi, o tarihten bu yana, yani 73 yıllık insani kazanımlarımıza bir göz atalım. Ama önce bazı kavramlara açıklık getirelim. O zaman aşağıdaki tanımlar ve sayısal veriler daha anlamlı olacaktır.

Açlık: yetersiz beslenmeden kaynaklı yetersiz enerjinin neden olduğu rahatsız edici veya acı verici bir his. Gıda yoksunluğu; yeterli kalori yememek. Burada (kronik) yetersiz beslenme ile birbirinin yerine kullanılır. Yetersiz beslenme prevalansı (PoU) ile ölçülür.

Orta derecede gıda güvensizliği: gıda alma yeteneği konusunda belirsizlik durumu; yemek atlama veya yiyeceklerin tükendiğini görme riski; tüketilen yiyeceklerin beslenme kalitesinden ve/veya miktarından ödün vermek zorunda kalmak.

Şiddetli gıda güvensizliği: gıdanın tükenmesi; açlık yaşanması, en nihayetinde bir gün veya daha fazla gıdasız idare etmek zorunda kalmak.

2020'de açlık hem mutlak hem de orantılı olarak arttı ve nüfus artışını geride bıraktı: 2019'daki yüzde 8.4 oranı da geçti ve geçen yıl tüm insanların yaklaşık yüzde 9.9'unun yetersiz beslendiği tahmin ediliyor.

Yetersiz beslenen insanların yarısından fazlası (418 milyon) Asya'da; üçte birinden fazlası (282 milyon) Afrika’da ve daha küçük bir oranı (60 milyon) Latin Amerika ve Karayipler'de yaşıyor. Ancak açlıktaki en keskin artış, nüfusun yüzde 21'inde tahmini yetersiz beslenme yaygınlığının diğer bölgelerin iki katından fazla olduğu Afrika'da yaşandı.

2020 yılı karamsardı. Genel olarak, 2,3 milyardan fazla insan (veya küresel nüfusun yüzde 30'u) yıl boyunca yeterli gıdaya erişimden yoksundu: orta veya şiddetli gıda güvensizliğinin yaygınlığı olarak bilinen bu gösterge, bir yıl içinde önceki beş yılın toplamı kadar sıçradı. Cinsiyet eşitsizliği derinleşti: Güvensiz gıda tüketen her 10 erkeğe karşın, 2020'de güvensiz gıda tüketen 11 kadın vardı (2019'da 10,6'dan artarak).

2020'de, 149 milyondan fazla beş yaşın altında olan çocuğun gelişme geriliği yaşadığı ya da yaşlarına göre çok kısa olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca 45 milyondan fazla çocuğun zayıf ya da boyuna göre çok zayıf olduğu tahmin ediliyor. Tam 3 milyar yetişkin ve çocuk, yüksek maliyetler nedeniyle sağlıklı beslenemedi.

Dünyada, daha önce olmayan bir şey olduğunu düşündüğü için kendine bir gün icat eden ve kutlayan başka bir canlı var mı? Ben bilmiyorum.

2020 karamsarmış. 2021’den umudu olan var mı? Veriler açıklandığında göreceğiz.