İFTARLIKLAR ARTIK ZENGİN SOFRASININ SÜSÜ!

Fehmi KETENCİ 21 May 2018

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Ramazan, tüm Müslüman alemi için en mukaddes aylardan en önemlisi. Herkes Ramazan ayının manevi nimetlerinden yararlanmak için bu mübarek ayı hasretle beklerler.

     Her Müslümanın her gencin ve her çocuğun büyük heyecanla beklediği, İslam Alemi için “onbir ayın sultanı” olarak adlandırılan Kutsal Ramazan ayının bugün altıncı günü oldu.

      Mübarek Ramazan her Müslüman’ın yüzüne yansıyan o mutluğu baktığınız her yerde görebilirsiniz. Son yıllarda, her zaman rastladığımız Ramazan’da fiyatların bir anda heyecanlanıp şaşırtıcı rakamlara doğru dolu dizgin değişmesinin yanı sıra, şehirlerde genele hizmet veren yiyecek içecek merkezlerinin bir çoğunun tüm Ramazan boyunca kapalı oldukları görüntüsüydü. Bu Ramazan’da da aynı görüntüyle karşılaşmak doğaldı ama; biraz öyle olmadı gibi. Daha farklı bir görüntüyle karşılaştık. Yemek yenecek bir çok yerin Ramazan’ın birinci günü nedeniyle kapalı olmasıydı. Ancak, kapalı olan yerlerin bir çoğu ikinci gün normal hayatına devam ettiler.

      Olması gereken de buydu. Hasta olup Ramazan’da oruç tutamayanlar veya en önemlisi diyabet hastalarının şehirde yemek yiyebilecek yerlerden mahrum edilmemesiydi.

      Ramazan haftasına girildiğinde en çok sözü edilenin; çarşı pazarda, özellikle yiyecek içecekle ilgili tüm temel tüketim maddelerinin bazılarında yüzde otuz üzerine yükselen fiyat artışları; daha açık bir anlatımla, Ramazan zamlarından hemen herkes haberdardır. Buna da pek şaşırmayız.

      Ama bu Ramazan bunun iyice abartıldığı, yiyecek içeceklere ve temel gıda maddelerine olan zamların tam anlamıyla kontrolden çıkma eğiliminde olduğudur. Bazı maddeler neredeyse yüzde elli oranında zamlandı. Piyasa bu kadar kontrolsüz halde bırakılırsa, kötü niyetlilerin bu ortamdan fazlasıyla yaralandığını rahatlıkla görebiliriz. Ramazanın en çok tüketilen temel tüketim maddeleri, yiyecekler tam anlamıyla kontrolden çıkmış durumda. Bu kontrolsüzlük dar gelirlinin kurtarıcısı olan çarşı pazara da olanca ağırlığıyla yansımış durumda. Burada o fiyatlarla ilgili istatistiki analizleri ve çarşı pazardaki bu oynak fiyatları tek tek sıralayacak yerimiz yok ama, bazı temel tüketim maddelerinin fiyatları tüm yayınlarda azıcık da olsa dile getiriliyor.

      Bunu bu ay sonuna doğru fiyatlarla ilgili açıklanacak aylık enflasyon rakamlarındaki yansımasına da rahatlıkla görebileceğiz. Ama, o açıklamalar yapıldığında neredeyse Ramazan’ın son çeyreğine, iyice azan bu fiyat artışlarını son demlerine gelmiş olacağız. Sadece “vaah, vah” demekten başka yapabilecek bir şeyimiz kalmayacak.

      Ramazan’ın en önemli temel tüketim maddelerinden, gıdalar ve bunların öne çıkanları ise iftarlıklardır. İftar sofralarını süsleyen o güzelim iftarlıklar artık, dar gelirliden zenginlerin iftar sofralarına transfer oldular. Öylesine zengin iftar sofralarını dar gelirlilerin iftar sofralarında çok az görebiliyoruz.

      İftarlıkların neler olduğunu burada sırlamamıza gerek yok, bunları herkes biliyor ama, iftar bozmak için ilk akla gelen su ve özellikle zeytin fiyatına şöyle bir hatırlayım. En önemlisi ise, değişik fiyat aralıklarındaki hurma fiyatına rastlayabiliyorsunuz ama onlarda, kendi çaplarında Ramazan fiyat artışlarını hissettirebiliyorlar.

      Zeytin, ekmek, peynir, çorba ve bir sıcak yemek iftar sofralarının vazgeçilmezlerinden. Finalinde de tatlı veya baklava olursa tam olur da; baklavalar da artık ateş pahası. Bazı marka tatlıcıların vitrinlerinde baklava fiyatlarına baktığımda baklava da artık sosyete pazarına terfi etmiş bile çoktan. Hele hele, son yıllarda adından söz edilen Antep Fıstıklı baklava fiyatının yanına yaklaşabilmek ne mümkün. İlgili sayın bakanın ileri sürdüğü çare gibi; “fıstıklı baklava yemeyin, fındıklı, cevizli veya bademli yiyin”. Son gelen bilgilere göre; olması gereken 60-70 TL yerine, Antep Fıstığının kilosu 170 ile 200 TL arasındaymış. Yine gelen bilgilere göre Antep Fıstığı stokçularının yarattığı sanal fahiş fiyatlar. Ve son bilgi ise; fıstık ithalatının yapılacağı şeklinde. Tüm bunlar Antep Fıstığı üreticisini nasıl etkiler, bunu da; stokçular değil  ithalat kararı alanlar düşünecek tabii ki.

      Benim bildiğim ve bana öğretilene göre Ramazanda stokçuluk ve haksız fiyat artırmaları günah ve de yasaktı.

      Bunun önlemlerinin de tez elden alınması gerekiyor.