HOŞ ESARET!

Ömer EROĞAN 10 Haz 2017

Ömer EROĞAN
Tüm Yazıları
​İlköğretim kurumlarının yıllık tatili başladı.

İlköğretim kurumlarının yıllık tatili başladı. Buda nedense  toplu taşıma araçları dahil bütün kamuya açık alanlardaki bilhassa genç neslin ve dolayısıyla diğerlerinin ellerindeki küçük makinalar ile yoğun meşguliyetlerini çağrıştırdı.

Bu durum aynı zamanda, Mayıs 1875’te  yayınlanan Marx’ın  Gotha Programının Kritiği adlı kitabında değindiği  “… İnsanoğlunun kendi ürettiği makinaların esiri olması…”  tespitini de haliyle hatırlattı.

Bugün Facebook sistemi kullanıcı adeti 2 milyarı geçti. Bunun 1.8 milyar civarı taşınabilir makinalar üzerinden giriş gerçekleştiriyor ve sistem kullanıcılarının % 84’ü Amerika ve Kanada dışında, bu sistemin yıllık cirosu 27.6.- milyar Usd. Yoğunlukla kullanıcı ortalama yaşı ise 22 ila 34 yaş arası. Instagram 600 milyon kullanıcı, WhatsApp 1 milyar kullanıcı, Youtube 1 milyar kullanıcı, Twitter’ın 317 milyon aktif kullanıcıya vardığı ve daha Pinterest, Snapchat, Linkedin, Çin’de Q Zone, Rusya’da V Kontakte isimli  sistemler ve benzer diğerlerinin de dünyada faal olduğu tespit edilebilmektedir. Bugün dünyamızdaki  7.4 milyar mobil abonenin, %87’sinin 25-35 yaş gurubuna dahil 2.292 milyarının Smart-Phone’a sahip olduğu bilinmekte  ve  kullanıcılarının 2020 yılı için ise 6.1milyar adete varması  öngörülmektedir.                                                                                                                   Aynı zamanda dünyada 1 milyar tablet kullanıcısının olduğu ve Facebook’un kuruluşundan itibaren 40 milyar adetten fazla foto ve videonun paylaşıldığı Instagram’da her gün 95 milyon foto ve videonun gönderildiği de düşünüldüğünde konunun çarpıcı  büyük boyutuyla karşılaşıyor ve milyarlarca insanın günlük bu meşgalesine şahit oluyoruz.     

Bugün çoğu insan hayatının, mekanik işlevleri tekrardan öteye geçemediği ve insanın artı değer yaratma makinası haline geldiği bunun da entelektüel yozlaşmaya yol açtığı düşünülebilir. Makinadan yararlanma biçimi makinanın kendisinden apayrı bir şeydir. Siber  teknoloji gelişiminin toplumsal yapıya olan belirleyici etkisi ve bu gelişimin bir tekdüze aracı mı olduğu hususu sorgulanabilir doğrusu.

Günlük hayattaki gerçeklik bilgisayar oyunundaki grafiklerin yanı sıra, genç oyuncuya sönük ve sıkıcı gelebilir. Bununla beraber, bilgisayar başındaki oyuncunun oyun oynarken hangi psikolojik etkiye maruz kalabileceği düşünülmelidir. Simülasyon evreninin, bu bireyi parçası olduğu zengin tabiattan ve toplumundan uzaklaştırarak tekdüze mekanik bir şekle dönüştürdüğü ve bireyin entelektüel açıdan daha naif hale gelebildiği gerçeğinden hareketle kullandığı makina sistemleri sayesinde maruz kaldığı açık/kapalı ideolojik bombardımanların ne denli etkili olabileceği hususu bu bağlamda gelecek için oldukça endişe verici olabilir. 

Siber sistemler üzerinden gerçekleştirilen etkileşimler neticesi başlayan bugün Katar’ın yaşadığı uluslararası durum gibi ne denli etkilere yol açabildiği hususu ve  benzer olguları gelecekte iyi anlayabilmeleri, iyi tahlil edebilmeleri için neşeli tatil günlerine başlayan genç nesillerimizin kitap okuyarak bir nebze daha fazla donanıma erişmelerini temenni ederiz.