​HOFFENHEİM-NAGELSMANN

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
Hoffenheim 3300 nüfuslu bir kasaba, Nagelsmann da bu kasaba takımının 26 yaşında göreve getirdiği Teknik Direktörü veya moda tabirle Menajeri.

Hoffenheim 3300 nüfuslu bir kasaba, Nagelsmann da bu kasaba takımının 26 yaşında göreve getirdiği Teknik Direktörü veya moda tabirle Menajeri. (Şu anda 30 yaşında 1987 doğumlu sadece)

Alman 1. Ligi Bundesliga’yı geçen sene dördüncü sırada bitirerek Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında evlerinde bir İngiliz Efsanesi Liverpool’la karşılaştı son maçında Hoffenheim. Maçı ufak tefek acemilikler ve kaçan bir penaltı ile 2-1 yitirseler de keyifli bir 90 dakika izlettiler seyredenlere. Aslında bütün hikâye bu 90 dakikanın dışında ve öncesinde. 

Avrupalı düşünce sistematiği ve kişisel gelişim performansı sayesinde küçümen bir köy/kasaba takımının son 5-7 yılda elde ettiği ivme ile 20 yaşında sakatlanıp futbolu bırakmak zorunda kalan bir futbol emekçisi genç insanın teknik direktör olarak hedeflediği menzili hep birlikte izliyoruz. Belki Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Ada’daki ikinci maçta kaybedip yoluna Avrupa Ligi’nde devam edecek olmasına rağmen Hoffenheim/Nagelsmann birlikteliği, akıl-cesaret-çalışkanlık ve metodolojinin bir zirve noktası olarak Spor/Futbol Tarihi’ndeki mümtaz yerini aldı bile.

Kulübün sahibi Dietmarr HOPP aynı zamanda dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden olan SAP (systemanalyse und programmentwicklung)’ın da sahibi olduğu için; akıl-cesaret-çalışkanlık ve metodoloji konusunda hiçbir sıkıntı ve kompleks olmadığında başarının kaçınılmaz olduğunu göstermekte tüm futbol romantiklerine. 3300 nüfuslu bir kasaba olan Hoffenheim’ın 30.000 kişilik stadı ve yaklaşık 15.000 adet sezonluk kombine bilet satışı olması da esas ilginç noktalardan.

Endüstriyel Futbolun ağır toplarından Bayern Münih’in ve Borussia Dortmund’un tahtını yakın zamanda yıkamasa bile sağlıklı kulüp mali yapısı ve genç, dinamik, gelişmeye açık Hocası Nagelsmann’la gelecek on yılın prima takımı olmaya aday “Turn- und Sportgemeinschaft 1899 Hoffenheim e. v. “ (Hoffenheim Hareket ve Spor Cemiyeti Derneği 1899)

Biraz da bu başarının mütemmim cüzü (tamamlayıcı unsuru) Jullian NAGELSMANN’dan bahsedelim kısaca; gelecek vadeden bir müdafaa oyuncusu iken geçirdiği ağır bir sakatlık sonucu istemeden futbol oynamayı bırakarak “bench”e geçiş yaptığında 20 yaşındaydı. (bizim Zelimir OBRADOVİÇ’in de hikâyesi böyle başlıyordu hatırlarsanız) En büyük şansı Thomas TUHEL’in analiz asistanı olarak göreve başlaması ve iyi bir gözlemci olarak kendisini yetiştirecek bir ustanın dizinin dibinde bulunmasıydı. Daha sonra gene bir Alman futbol efsanesi Ralf RAGNICK’ten de idman sanatı konusunda önemli şeyler öğrendi. Top-alan-zaman ilişkisini kendine göre biçimlendirdiği hücum setleri çağdaş futbolda ders olarak öğretiliyor altyapı/özkaynak düzenlerinde. (bkz. Altınordu)

Bir teknik adam olarak genç yaşında engin bir analiz kabiliyetine ve taktik bilince ulaşmasına rağmen Liderlik konusunda da kendisini geliştirebilmek için bir dizi eğitimden geçmekten hiç yüksünmedi. 2021 yılı Haziran ayına kadar uzatılan sözleşmesi ile kafası daha rahat vaziyette işine konsantre olup daha ne tavşanlar çıkartacak şapkadan kim bilir?

128 Milyon €uro gibi mütevazi bir bütçeden 18 Milyon €uro faaliyet kârı elde edebilen bir sistemin en önemli parçası olarak Nagelsmann’ın ve ona bu imkanı veren Hoffenheim’ın, Kerem DEMİRBAY gibi bir futbol aklının önderliğinde gidilecek daha uzun ve güzel yolları olduğunu biliyor taraflı tarafsız bütün futbol kamuoyu.

1945 doğumlu Lucescu’nun, 1949 doğumlu Mustafa DENİZLİ’nin, 1952 doğumlu Şenol GÜNEŞ’in, 1953 doğumlu Fatih Hoca’nın etrafında dönüp duran Türk Futbolu için ne uzak bir hayal değil mi?

İyi bir hafta sonu dilerim.