HIDRELLEZ'E ÖZEL 'DİLEK TİMLERİ' KURULUR MU?

Yaşar İÇEN 04 May 2020

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
Ev, araba, iş, okul ve sınav başarısı diye uzayıp giderdi Hıdrellez dilekleri...

Bir şey daha var bu yıl askıya alacağımız; Hıdrellez...

5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece çocukluğumdan bu zamana benimle gelen tabularımdan biridir... Kamyonlar dolusu dileği yüklerdik o geceye ve hemen ardından gelen sabaha. Öyle oturduğumuz yerden değildi elbette bu dileklerin yükleme formatı! Her dileğimizi kendine has bir törenle yüklerdik geceye. Mesela çocuğu olmayanlar ipten küçük bir salıncak yapar içine de bebek niyetine bir bezi yuvarlayıp koyduktan sonra salıncağı sallayarak dileğini tutardı... Ya da evlenmek isteyen gençlerin başından aşağıya yeşil renkte makara ipler kısmeti açılsın diye boşaltılırdı... Ağrısı, sızısı olan büyükler ve hastalarda da ısırgan otunu üç kez ağrıyan yerlerine sürerdi; şifa niyetine, şifa niyetine, şifa niyetine diye tekrarlayarak... Ben de ısırgan otuna şifa niyetine sarılmıştım birkaç kez. Sürdükten sonra Allah’ım o nasıl bir kaşıntıdır tarif edemem!
Ev, araba, iş, okul ve sınav başarısı diye uzayıp giderdi Hıdrellez dilekleri... Bir de dileklerin küçük çakıl taşlarıyla resmedilme durumu vardı. Gül ağaçlarının dibine dileğimizi adeta nakış gibi işlerdik. Veee aklımızdaki tüm dilekleri beyaz bir kağıda yazıp katlardık sonra da 6 Mayıs günü bitmeden o kağıdı mutlaka bir su bulup içine atardık...

5 Mayıs akşamı başlayıp 6 Mayıs öğleden sonraya kadar sürerdi Hıdrellez seremonisi.
Bunca dileğimizi yakılan Hıdrellez Ateşi’nin üzerinden defalarca atlayarak bir de mühürlerdik geceye. Bir daha, bir daha, bir daha... Her dilek için üç kez atlardık ateşin üzerinden. Sabaha kadar uyumazdı şehirler! Hıdrellez vesilesiyle sokaklara doluşan insanlar dileklerinin kabulü için keyifle sabahlardı kalabalıklarda. Veee 6 Mayıs günü de mutlaka pikniğe çıkılırdı komşu, akraba, arkadaşlarla... Sofraların bereketi, tadı, tuzu, neşesi bol olsun diye çıkılan piknikte herkes evinden getirdiğini serilen sofra bezinin üzerine koyar ve keyifle ikram ederdi yanındakilere...

Her yıl sahillere, parklara, bahçelere, yol kenarı çimlere kilimini kapıp koşanlar sahi bu yıl ne yapçez be ya?
Sizi bilmem fakat ben her ortamda çözüm ışığını yakarak mutluluğu ve umudunu kaybetmeyenlerdenim...
Bu yıl yine dileklerimi tutacağım, kağıtlara yazacağım, balkonda yaktığım mumların üzerinden atlayıp zıplayacağım...Sonra da Hızır İlyas’ın tüm dileklerimi gerçekleştirmek için yetişmesini bekleyeceğim. Sabah olunca da dileklerimi yazdığım beyaz kağıdı alıp tarihi Ongözlü Köprü’den Dicle’ye bırakacağım; ‘Ey nazenin Dicle al bu dileklerimi ve tez zamanda gerçekliğe kavuştur’ diyerek...

Evet bu yıl istenmeyen sebeplerden dolayı tüm kutlamalarımızı evlerden gerçekleştiriyoruz. En başta çoğumuz olur mu öyle şey diye itiraz etse de zamanla gördük ve göreceğiz oluyormuş! 23 Nisan kutlamaları bunun en güzel örneği oldu. Demek ki neymiş; yeter ki niyetli, azimli ve umutlu olun her acının ve sıkıntının bir panzehri vardır...
Bu yıl evden çıkamayan yaş grubu vatandaşlarımız var. Bu süreçte dağa, taşa, tarlaya, evlere, çarşıya, pazara Hızır gibi yetişen ‘Vefa Destek Ekipleri’ ister misiniz Hıdrellez Gecesi’ne özel  ısırganotu, çakıltaşı, yeşil makara getirip dileklerin yazıldığı beyaz kağıtları da sulara bıraksın...