Vakıf Katılım web

​HAZİNEDAR VE FETÖ'YLE MÜCADELE

Ekin GÜN 06 Oca 2018

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar görevden uzaklaştırıldı.

Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar görevden uzaklaştırıldı. Bu köşeden de defalarca yazmıştım. Hazinedar’a 15 Temmuz darbesinden sonra FETÖ soruşturması sebebiyle yurtdışı yasağı koyulmuştu ve buna rağmen Kemal Kılıçdaroğlu kendisini görevden almadığı gibi bir de “bizim partimizde FETÖ’cü yok” diye açıklamalar yapmıştı.

Hazinedar’ı hep FETÖ’nün kanalları kapatılırken kanalların bahçelerinde, azılı FETÖ’cü gazetecilerin yanında gördük, FETÖ’nün “Zaman” gazetesinde defalarca haberi yayınlandı, FETÖ’ye sahip çıkan bir çok konuşma yaptı. FETÖ’cü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın her programına katıldı, Gülen’e övgüler yağdırdı. Hatta hükümeti, “FETÖ’yle mücadeleye devam ederseniz Türkiye tarihinin en kötü günlerini yaşayacak” diye tehdit etti. Bunların hepsi CHP tarafından mazur görüldü, açıkça Hazinedar CHP tarafından savunuldu.

Kemal Kılıçdaroğlu, Hazinedar görevden alındıktan sonra yaptığı açıklamada “bize kanıt göstersinler, biz görevden alalım” dedi. Ortada görmek isteyene kanıt çok. Hazinedar’ın 15 Temmuz’dan sonra yurtdışına çıkış yasağı koyulması bile yeter. Soruşturma bitene kadar CHP yönetimi kendisini görevden alabilirdi. Yapmadılar, yapmadıkları gibi FETÖ için “Adalet Yürüyüşü” düzenlediler. O nedenle Kılıçdaroğlu’nun da Hazinedar’dan bir farkı olduğunu söylemek abesle iştigal olur.

Türkiye ilk kez net bir şekilde tüm terör örgütleriyle ve ona mensup kişilerle mücadele yürütüyor. İlk kez devlet bu mücadeleyi yürütürken taraflı davranmıyor, parti adı gözetmiyor. 2019 seçimlerine gittiğimiz süreçte devletin bu unsurlardan ayıklanması önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da bu konuda her zaman söylediğim gibi destek olmak, onun yükünü omuzlamak ayrı bir yer tutuyor.

Sadece bu da değil. Kudüs için Birleşmiş Milletler’de 128 ülkenin vermiş olduğu o karar hepimiz için umut verici olmalı. Dünyada çatırdayan bir sosyoloji var. Ben bu sosyolojinin yerleşik düzene başkaldırdığına inanıyorum. Özellikle FETÖ konusunda devlet yönetimlerine değil, ülke halklarına FETÖ’yü anlatmak önemli. Bu konuda gereken neyse yapılmalı, ona göre hareket etmeliyiz.

Unutmamız gerekiyor ki içinden geçmiş olduğumuz şu süreçte lokomotif konumundayız. Bu sorumluluğun farkında olarak adımlarımızı atmak büyük bir yer tutuyor.

Abdullah Gül bu iddialara cevap verebilir mi? 

Tarih 3 Kasım 2017… Bir programda Abdullah Gül konuşuyor: “Hepimiz evimizin içini düzene koymamız gerekir. Bunu koymadığımız süre içerisinde birgün gün gelir ya insanlar ayaklanır veyahut da dış müdahaleler kaçınılmaz hale gelir.”

Hem iç kaosu hem de dış müdahaleyi meşrulaştıran bu açıklamanın sebebi nedir Sayın Gül?

Bu tarz cümlelerle kim ya da kimler adına aba altından sopa gösteriyorsunuz?

İnsan gerçekten ama gerçekten hayret ediyor artık!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vefası 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı günü Sultanbeyli’deydi. Kas hastalığından hayatını kaybeden 23 yaşındaki Abdullah Samed Demir’in cenazesine katıldı. Samed Demir’i geçen sene mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan evinde ziyaret etmiş, kendisiyle ilgilenmişti.

İşte salı günü tüm programını değiştirerek haberi alır almaz Sultanbeyli’deki cenaze törenine koştu Erdoğan…

Böyle bir vefa örneği başka hangi liderde var bilemeyeceğim ama akrabalarımızın bile biz cenazelerine katılmazken, o kadar yoğun programının arasında bu vefa örneğine kusursuz demek az bile kalır.