​GÜNEYDOĞU MESELESİNİN ALMANCA VERSİYONU ÜZERİNE BİR FANTEZİ

Prof. Dr. D. Murat DEMİRÖZ
Tüm Yazıları
ÖZET: İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanya'da kurulan ABD – NATO vesayetindeki rejimde Alman toplumu sistemden nemalanan işbirlikçi Beyazlatılmış Almanlar, köylü – dar gelirli emekçi – küçük esnaftan oluşan geniş bir muhafazakâr çoğunluk ve bir avuç sosyalist devrimciden oluşmaktaydı.

***

İKİNCİ BÖLÜM

(ÖZET: İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanya’da kurulan ABD – NATO vesayetindeki rejimde Alman toplumu sistemden nemalanan işbirlikçi Beyazlatılmış Almanlar, köylü – dar gelirli emekçi – küçük esnaftan oluşan geniş bir muhafazakâr çoğunluk ve bir avuç sosyalist devrimciden oluşmaktaydı. Sosyalistler kendi teorilerine ters olarak Bavyera’daki ayrılıkçı hareketi kullanarak Rusya güdümünde bir Sovyet hükümeti kurmayı amaçlamaktaydı. Geniş kitlelerin desteğini alan muhafazakâr politikacılar ise sistem içinde kalkınma amacını güderken bağımsız politikaları da hedeflemekteydi. ABD ise güçlü ve birleşmiş bir Almanya istememekte, Alanya’ya bu yüzden destek vermemekteydi. Almanya hükümetleri bu yüzden iktisaden Rusya’ya yanaştı.)

ABD’nin tepkisi çok sert olur. NATO’cu generallere el verip darbe üstüne darbe yaptırırlar. Beyazlatılmış Almanlar imtiyazlarını korurken, geniş muhafazakâr azınlık ve Bavyera’daki halk (Rusya’yla yakınlaşma eğilimi olduğu için) darbe yönetimlerinde baskı altına alınır. Muhafazakâr siyaset liderleri ayrılıkçı değildir, aksine bütün Almanya’yı kucaklayacak politikalar geliştirmek isterler. Bunun yanında kalkınmacı politikalara da devam ederler. Sosyalist devrimciler ise Amerikancı ve NATO’cu darbe dönemlerinde baskı ve zulüm altında bulunan Bavyera halkını ayaklandırmaya çalışırlar. Ama Katolik Bavyeralılar için sosyalizmin dine ve yerel normlara karşı yaklaşımı kabul edilemezdir. Bunun üzerine bir avuç Bavyeralı sosyalist bir silahlı örgüt kurarlar, Bavyera İşçileri Partisi (BİP). İlk iş olarak Bavyera’daki kendileri haricindeki bütün sol ve ayrılıkçı örgütlerin üstüne gider ve sayısız infazda bulunurlar. Bazıları der ki, BİP ABD vesayet rejimi tarafından Alman istihbaratı vasıtasıyla ve Bavyera’daki ayrılıkçı hareketi kontrol altına almak için kurulmuştur. Kim bilir… Neyse, Soğuk Savaş yılları boyunca bu örgüt Bavyera’da tek yasadışı silahlı güç konumuna yükselir. Ama iki sorunu vardır: Bavyeralılar sadece silah zoru ile örgüte bağlıdırlar ve örgütün parası yoktur. Çözüm esas patron CIA tarafından sağlanır. Bütün Avrupa’da uyuşturucu dağıtımını BİP’e verir, zaten uyuşturucu ticareti CIA’in güdümündedir. BİP militanları Bavyera’daki köylerde katliama başlarlar, öğretmenleri doktorları öldürürler, kışla ve karakollara saldırırlar, yüzlerce kişi ölür. Sizce Alman devleti ne yapardı bu durumda? Ne yapacak Bavyera’da taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmazdı… BİP’in kökünü kazırdı. Eee, CIA tecrübelidir. BİP’in teşkilatı Avusturya’da kurulur. Eşkıyalar Avusturya dağlık sınırından gece girip katliam yapıp çıkmaktadırlar. Almanlar sınır ötesi operasyon yapmaya kalksa ABD önüne geçer. 

Yıl 1990… Soğuk Savaş’ın sonu… Artık komünizm tehlikesi kalmamıştır. Bir avuç sosyalistin büyük bir kısmı hidayete ermiş ve ABD sistemine biat etmiş, bir kısmı vaftiz olup Hristiyan olmuş ve kalan kısmı da eski söylemlerine devam etmektedirler… BİP’in yöneticileri pragmatik adamlardır. Uyuşturucu ticaretinden gelen tatlı paraların devamı için ABD’nin güdümünden çıkmamaya kararlıdırlar. Bu arada, ABD, Orta Avrupa’ya yerleşip hakim olmak istemektedir. Bunun için en güzel araç da kukla bir Bavyera devleti kurmaktır. Bu arada Almanya da zaman içinde yaralarını sarmış, kalkınma yolunda önemli adımlar atmaktadır. Rusya’yla ilişkiler gelişmekte ve Almanya hızla kalkınmaktadır. ABD kendi menfaatleri ve Orta Avrupa hakimiyeti için birleşik ve güçlü Almanya’yı tehdit olarak görmektedir. Soğuk Savaş döneminden sonra yeni bir strateji çizer. 

(Devamı Cuma’ya)