Televizyon yöneticileri ne güzel rahattı. Kendi aralarında evlilik programlarını paylaşmışlardı. Sıkışan, format değiştirip yapıyordu bir evlilik programı. Ortalama bir pay alıp asli işi olduğunu düşündüğü prime time dizilerine kafa yoruyordu.

Yeni hafta ile birlikte gündüz kuşağı için yeni yayın dönemi de başladı. Bir iki eksik var ama olsun. Yine de bir fikir verir diye oturdum hepsini izlemeye çabaladım. 

Sonra dün sabah da reyting tablosunun karşısında uzun uzun not aldım. Yani dersimi çalıştım. Size kısaca anlatmaya çalışayım.

Öncelikle gündüz ekranında erkeğin adı yok. Taa ki, Seda Sayan’ın programı başlayıp partneri Uğur Aslan ekrana çıkıncaya kadar. O da ilaç babında olacak. 

Sabah Müge Anlı, Yasemin Bozkurt, öğleden sonra Serap Paköz, Esra Erol, Balçiçek İlter, Seda Akgül. Bu isimleri bir de siz Seda Sayan’ı ekleyin. 

Neyse. Adı evlilik programlarıyla özdeşleşmiş olan Esra Erol’u merak ediyordum ilk olarak. Öyle ya, kimseyi evlendirmeye çalışmadığı ilk program olacaktı.

Aynı dekor kullanılmıştı. Bana göre zekice bir hamleydi. Seyircinin gözünün alıştığı bir manzara idi. Gerçi her an “Ben sana talibim” diye bir ses duyulacak gibi geliyordu ama olsun.

Program müzikle başladı. Ardından kısa bir konuşma sonra yine bir müzik. Bir müzik programından ayıran tek şey alt bantlardı. Bantlarda dram, üzüntü gırla giderken, yukarıda oynak müziklerin sesi geliyordu. 

Konuk gelirken müzik, konuk giderken müzik. Bir konuğun acıklı hayatı-gözyaşları, ardından bir şarkı. Program böylesi uzayıp gitti.

Kesin olan bir şey var, Esra Erol’un stüdyo hakimiyeti mükemmel. Kendi saatinin izleyicisini belli ki çok iyi tanıyor. Ne istediklerini biliyor. Tam da ona göre davranıyor.   

Zaten reyting listelerini bakınca da emeğinin karşılığını almış göründü. Ancak… İşte bu “Ancak” sıkıntı yaratabilir. Esra Erol Total’de 10.24 pay ile 11’inci sıradaydı dün sabah listelerde. AB’si biraz daha düşüktü. Bu listede 22’inci sıraya inmişti ve izlenmesi 7,66 idi. Bu izlenme payı her ne kadar saatinin birincisi olsa da sorunlu. Üstelik AB’de Serap Paköz’e geçilmişti.

Serap Paköz gündüz kuşağı izlenme alışkanlığı olmayan TV 8’de program yapmasına rağmen bana göre günün gerçek galibiydi. Toplamda 16’ıncı AB’de ise 14’üncü olmuştu. Esra Erol’dan 40 dakika önce programa başlamıştı. Zaten Serap Paköz’ün ekran duruşuna, konulara hakimiyetine diyecek hiçbir şeyim yok. Neredeyse ders niteliğinde.

Bir diğer merak ettiğim ise Balçiçek İlter’di. Daha önce haber kanallarında görev yapmıştı ve belki de kendi adını koyarak ilk kez televizyoncuların “En lanet” yer dediği gündüz kuşağında meydana çıkacaktı. Ve maalesef olmadı. İlk açtığımda bir an haber bülteni zannettim. Sonrasında ise teknik problemli bağlantılar vs. Eminim ekip çok çaba göstermiştir. Hem toplamda hem AB’de ilk yüze giremedikleri için de çok üzülmüşlerdir. 

İlk günün reytingi çokta belirleyici olmayabilir. Fakat 5-10 gün daha böyle giderse kanal tahammül edemez. Umarım Balçiçek İlter sırf bu program için Habertürk’ten ayrılmamıştır. Ve umarım acımasız reyting çarklarının içinde ezilmez.

Fox Tv’de de Seda Akgül vardı. O da ilk günün reytinglerini aldığında mutlu olmamıştır çok muhtemel. Toplamda 76, AB’de 62’incilik hiçbir programcıyı ve kanalı mutlu etmez. Hiç olmazsa ilk 100’e girdi diyebiliriz.

Şimdi pazartesi günü bir de Seda Sayan iş başı yapacak. Ve ortalık biraz daha karışacak. Bildiğim Show Tv’nin Seda Sayan ile sözleşmesi var. Keza ATV’nin Esra Erol ile olduğu gibi. Ne yapıp edip ekranlarda tutacaklardır. Ama diğerleri için çok gergin zamanlar başlıyor bilesiniz. Umarım sözleşmeleri sağlamdır.