1920’de büyük Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan ve İstiklal Savaşı’nı başarıyla sonuçlandırarak Türkiye Cumhuriyetini sağlam temeller üzerine oturtan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 97 yılını doldurdu… Bu Meclis defalarca demokrasi imtihanı verdi ve her seferinde bunu başarıyla geçti. Tabii ki inişler çıkışlar yaşadı ama hep zorlukların üstesinden geldi.

Defalarca gazi unvanını tazeledi. Hatta en son 15 Temmuz 2016’da bir destana daha imzasını attı. Fetullah Gülen terör örgütünün kanlı darbe girişimindeki ana hedeflerden biri de Meclis oldu. Darbeciler ele geçirdikleri F-16 jetleri ile TBMM’yi bombaladı ama kahraman milletvekilleri o gece Mecliste yağan bombalara rağmen oturum yaparak Meclisin bir defa daha kalplerimde yüceltti. Bekir Bozdağ’ın TBMM’de yaptığı tarihi konuşma hala kulaklarımızda çınlıyor…

Şimdi ise TBMM yeni bir dönemeçte... Geçen pazar referandumda kabul edilen Anayasa değişiklikleri ile TBMM yeni ve güçlü bir döneme giriyor. Artık güçlü ve etkin bir Meclis göreceğiz. Cumhurbaşkanını denetleyen, onu gerektiğinde hizaya getiren, kanun yapıcı ve artık sözü geçen bir Meclis olacak.

İşte esas problem burada… Partilerin yapısı, siyasetçilerimiz bu değişime maalesef hazır değil. Hatta başta CHP olmak üzere bu değişimine hiç farkında olmadıkları gibi şu anda referandumu kadük saydırmak için Danıştay’a baş vurmak gibi boş işlerle uğraşıyorlar…

TBMM’nin önünde büyük imtihanlar var. Seçim yasası ve siyasi partiler yasası değişecek. 600’e yakın kanunda tadilat yapılacak. Buna partilerin aylar önce hazırlanmaları gerekirdi ama onlar ormanı bırakıp sürekli ağaçlarla uğraştılar.

Artık bu boş işleri bırakıp her bakımdan güçlenecek olan TBMM’nin yapısal değişikliklere gitmesi gerekiyor. Bunu da partiler ve siyasetçiler yapacak. İşte demokrasi için güzel bir imtihan veren gazi Meclisin artık bu işlere de kafa patlatmasının zamanı geldi. Uyanın partiler, uyanın siyasetçiler.