GÖKOVA'DA BİR TATİL CENNETİ

Fehmi KETENCİ 27 Eyl 2021

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Muğla İli Ula İlçesi Gökova Körfezi içinde oldukça gizemli bir koyda kendine özgü konumu ve jeolojik, turistik yapısıyla, özel olarak dizayn edilmiş, küçük ama, içinde tatil için konuklarına tüm olanaklarıyla, dinlenmek için, özgün bir tatil keyfi sunabilen, bana göre EGE'nin en güzel tatil yörelerinden biri Muğla Akyaka'dan söz edeceğim..

      Geçtiğimiz hafta birkaç günlüğüne Ege’nin muhteşem tatil yöresİ Muğla, Gökova sahilindeki Akyaka’ya gittiğimizi ve gidiş yolumuzda yaşadıklarımı, gördüklerimi dünkü yazımda kısa notlar olarak yazmıştım. Bugün ise, Akyaka ile ilgili gözlemlerimden söz edeceğim.

       Muğla İli Ula İlçesi Gökova Körfezi içinde oldukça gizemli bir koyda kendine özgü konumu ve jeolojik, turistik yapısıyla, özel olarak dizayn edilmiş, küçük ama, içinde tatil için konuklarına tüm olanaklarıyla, dinlenmek için, özgün bir tatil keyfi sunabilen, bana göre EGE’nin en güzel tatil yörelerinden biri Muğla Akyaka’dan söz edeceğim..

      Akyaka’da, tercihinize göre denize girebilmek için her imkanı bulabilirsiniz. Kayalıklar seviyorsanız en güzel yerler var. Merkezinde oldukça güzel ve temiz bir plajı var, istiyorsanız bu plajı kullanarak yüzme hasretinizi giderebilirsiniz. Etrafinda, Gökova Körfezi içindeki koylarda tekne gezilerine katılabilir, tertemiz doğa harikası koylarında denize girebilirsiniz. Yakınlarında aracınızla çok kısa sürede gidebileceğiniz komşu plajları da kullanabilirsiniz. Kısacası Akyaka, deniz ve yüzme özleminizi giderebilmek için hafta sonu kalabalıklığının dışında sakin tatil geçirebileceğiniz bir yer.

      Akyaka; sadece bilinen bu özellikleriyle size konuk edebilen bir yer değil. Ula Belediyesi Orman Müdürlüğü’nün denetimi ve yönetimindeki orman içi piknik alanları, orman içindeki çadır turizminin yanı sıra, önemli sunumlarından biri de; Akyaka içinden akan “Kadın Azmağı” adlı Azmak Çayı ve o çay süresince yapabileceğiniz kısa tekne turları. Azmak çayını besleyen ve dağdan süzülüp toprak altından denizini besleyen buz gibi kaynak suları, Azmak Çayı’nın içinde, avlanma yasağı ile korunarak özgürce dolaşan balıkları, tertemiz suyu ile bir başka güzelliği ve özgünlüğü sunar tüm konuklarına.

      Biz yıllardan beri her yaz on gün mutlaka kendimizi Akyaka’nın kollarına bırakırız. Çok fazla bilinmeyen, gelgeç bir yol üzerinde olmadığı için fazla göz önünde olmayan görünmeyen ancak Muğla Marmaris dağ yolu üzeriden aşağıya inilerek ulaşılan Akyaka, özellikle dizayn edilmiş, fazla kalabalıklaşmasın diye de haddini bilen, adından fazlaca söz edilmesini istemeyen doğa harikası bir tatil yöresi.

      Akyaka’nın en efsanevi özelliği ise; özgün mimarisidir. Eski ahşap ve taş birleşiminde, betonlaştırılmayan, en fazla üç katlı Eski Muğla Evleri’nden oluşan yerleşim yerlerinin sizi karşıladığı, size sımsıcak konukseverliğini sunduğu, betonarme veya farklı modeldeki yapılaşmaya asla izin verilmeyen muhteşem bir belde Akyaka...

      Akyaka’da; konaklamak için, apart otellerinden, müstakil evlerinden oda kiralayabiliyor. Butik restoranları, kafeleri, müzik eğlence yerleri, modern ama otantik barları ile, size hiçbir şeyin eksikliğini hissettirmez. Alışveriş ihtiyaçlarınız için tüm marka marketler var.

      Akyaka’dan her gün sabah erken saatlerden gece onikiye kadar belediye otobüsleriyle yarım saatte bir Muğla bağlantısı var.

      Akyaka’yı bu kadar anlatmaya bitiremeyiz. Yakın zamanda Akyaka’yı daha geniş anlatacağım. Şimdilik bu kadar diyeyim.

BİR TUTAM TEBESSÜM

KEKEME!…
    Kekeme bir adam bir gün Tophane'de bir at ölüsüne rastlamış. Polisi aramış

"Iiiiiii iiiiiiyi gügügünler...Bubububrarada bir aaaat öölüsü var...."
    Polis:"Nerede?.." demiş
    Kekeme: "Totototototo...tooop......"
    Polis: "Topkapı'da mı?" demiş.
    Kekeme: "Haaayır....."
    Polis: "Aman be!" demiş ve “çat” diye telefonu kapatmış.
    Biraz sonra kekeme tekrar aramış:

    "İiiyi günleleler...Buburaradada bibir at ölüsüü vaaar..."
    Polis: "Nerede kardesim?" demiş.
    Kekeme: "Tooooooop... tototop....top..."
    Polis: "Topkapı'da mı?" demiş.
    Kekeme:"Hahahaaayır..."
    Polis: "Yeter be!" deyip, tekrar kekemenin yüzüne kapatmış telefonu.

    Aynı konuşma dokuz defa geçmiş aralarında, aynı şekilde biterek,
kekeme aramayı bırakmış.

    Polis "Oh! Be...." diyerek rahatlamış.

    İki saat sonra telefon çalmış. Polis açmış. Karşıda yine aynı ses:
    "İiiiiyiyi gügünleler.. buburada bibir aaat ölüsü vavar..."
    Polis kızgınlıkla: "Nerede?..."diye sormuş.
    Kekeme: "Tooooo....toootoop...top..top..."
    Polis: "Topkapı'da mı, kardesim?" demiş.
    Kekeme: "Eeeveet!… Ooooraraya gögötürdüm...."