​GEÇMİŞİN GÜÇLÜ RUHU VARDIR

Bertan ERMAN 26 Tem 2017

Bertan ERMAN
Tüm Yazıları
Türkiye'de insanlar, her türlü yatırımını batıya (bunun çok büyük bir çoğunluğu İstanbul'a) yaptığı için, hem finansal hem de sportif anlamda heterojen bir dağılım söz konusu…

FLASHBACK ZAMANI

Türkiye’de insanlar, her türlü yatırımını batıya (bunun çok büyük bir çoğunluğu İstanbul’a) yaptığı için, hem finansal hem de sportif anlamda heterojen bir dağılım söz konusu… Günümüzde de geçerliliğini devam ettiren bu durum, 1980’li yıllarda da vardı. Türkiye’de Basketbol Ligi’nin profesyonelleşmesi 1966-1967 sezonuyla başlıyor. İlk 20 yıl sürecinde, mücadele etmiş takımlar içinde en doğuda kalan takımlar Adana’da yer alıyor. (Adana Demirspor ve Güney Sanayi) Ayrıca, coğrafi konumu olarak Adana’ya doğuda demek doğru olmuyor. 

Gelelim 1986-1987 sezonuna… İşte bir ilkle karşılaşıyoruz bu sezonda. Güney Doğu Anadolu’nun güzide şehirlerinden Gaziantep’in Beslenspor takımını görüyoruz ligde. Yarısı İstanbul takımlarından oluşan bu lige Beslenspor yeni çıkmıştı. Ve çıktığı sezon Galatasaray’ı eleyip finale kalma ihtimalini de görüyoruz. Sadece 6 sezon ligde yer almasına karşın önemli izler bırakan bir takım olmayı başarmış Beslenspor, 2 kez yarı final oynamasının yanı sıra, Hüsnü Çakırgil, Murat Evliyaoğlu, Haluk Yıldırım gibi önemli isimleri Türk basketboluna sunmuş bir takım. Ayrıca, bir dönem televizyon ekranlarının fenomeni olan rahmetli Halil İbrahim Kuzucu da, Beslenspor forması giymiş bir isimdi. 

Gaziantep, 1992 yılında Beslenspor’un kapanmasıyla yıllarca basketboldan uzak kalmıştı. Aradan bir 20 yıl daha geçti ve Gaziantep, yepyeni bir takımla Basketbol Süper Ligi’ne ikinci kez, “Merhaba!” dedi. İlk 3 yıl Playoff yapamayan takım, 2013-2014 sezonunda FIBA’nın Eurochallenge turnuvasında yarı final oynayarak önemli bir işe imza atmıştı. 2015-2016 sezonunda yavaş yavaş meyvelerini alan takım, ilk kez Playoff yaparak dikkatlerini üstüne çekmeye başlamıştı. Ancak, geçen yıl sponsorunu kaybeden Gaziantep Basketbol’un ligde kalıp kalamayacağı merak konusuydu. Geçen sezonun başında doğal olarak parlak bir görüntü çizemeyen Gaziantep Basketbol, ligin 2. yarısında bir anda harika bir grafik yakalamıştı. Özellikle Marcus Denmon ve Davon Jefferson ile şaha kalkan Şahinler, Pınar Karşıyaka, Galatasaray Odeabank ve Anadolu Efes’i deplasmanda çift haneli farkla devirerek bir deplasman canavarına dönüşmüştü. Başarılı bir grafik sergileyen Kırmızı Siyahlılar, Tofaş ve Pınar Karşıyaka gibi ekol ekipleri geride bırakarak normal sezonu 7. sırada tamamlamış, fakat ilk turda Beşiktaş Sompo Japan karşısında şansı pek yaver gitmemiş ve elenmişti. Bu arada Şahinler, geçen sezon sponsor olmadan bunu başardı. 

Şimdi Gaziantep Basketbol, FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek. Marcus Denmon ve Davon Jefferson’ın gitmesine karşın, Cameron Clark ve D.J. White’ı kadrosuna katan Kırmızı Siyahlılar, yerli rotasyonunu da güçlendirdi. Fakat Gaziantep Basketbol’un halen daha bir sponsoru yok. Kendi çabalarıyla büyük işler çıkarmaya devam etmeleri, günümüzde pek mümkün değil. Basketbolda daha iyi yerlere gelebilmek için sponsorlara ihtiyaç duyuyorsunuz.  Flashback’e geri döndüğümüzde daha iyisinin nasıl gerçekleşebileceğini görüyorsunuz. Gastronomi ve tarihiyle harikulade bir şehir olan Gaziantep, basketbolda daha iyi yerlere gelir. Bazen efsaneleri yaşatmak, bir ekibe harika bir hava kazandırır. Bu, hem şehir için, hem de Türk basketbolu için harika bir gelişme olur.