FUTBOLDA İKİNCİ CUMHURİYET

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
Türk Futbolu'nun içine düştüğü bu durumdan çıkarak hayatın normal akışı içerisinde hak ettiği yeri alabilmesi için öncelikle, yasal mevzuat (Meclis'te bekleyen Kulüpler Kanunu'ndan başlamak üzere) ve Anayasaya uygunluk (AİHM'nin 28 Ocak 2020 Tarihli Tahkim Kurulu Atanması ve Bağımsız Yargı Pilot Kararı) gibi öncelikli konulardan başlamak üzere hızlı, adil ve tutarlı bir yapılanma süreci gerektiği anlaşılmaktadır.

Cumhuriyetlerine numara vermek Fransızların tercih ettiği bir kolaylık. Yaptıkları köklü değişiklikler ve anayasa uygulamaları ile başlayan dönemleri numaralandırarak 5. Cumhuriyet’e kadar geldiler ki şimdilerde onu yaşıyorlar ama bu gidişle Mikron/Macron sonrası belki “Altıncıya” geçecekler.

İBFK Başakşehir ve Sivasspor’un da Avrupa Kupaları’ndan elenmesi ve Milli Takım’ın Uluslar Ligi’nde C Kategorisine düşmesiyle Türk Futbolu, Taş Devri değilse de Cilalı Taş Devri’ne kadar gerilemiş oldu. Bunun yanında Kovid 19 Pandemisi ile birlikte süren Liglerde yaşanan sıkıntılar, TFF’nin çözüm odaklı olmaktan tartışma odağı haline evrilmesi, kulüplerin borç batağından çıkamamaları ile gelinen iflas noktası, alt yapı/öz kaynak düzeninden üst yapıya futbolcu geçişinin sağlanamaması gibi durumlar da düşünüldüğünde Türk Futbolu için mevcut yapı çözüm üretemez hale gelmiş ve fıkradaki gibi deniz bitmiştir.

Türk Futbolu’nun içine düştüğü bu durumdan çıkarak hayatın normal akışı içerisinde hak ettiği yeri alabilmesi için öncelikle, yasal mevzuat (Meclis’te bekleyen Kulüpler Kanunu’ndan başlamak üzere) ve Anayasaya uygunluk (AİHM’nin 28 Ocak 2020 Tarihli Tahkim Kurulu Atanması ve Bağımsız Yargı Pilot Kararı) gibi öncelikli konulardan başlamak üzere hızlı, adil ve tutarlı bir yapılanma süreci gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu işlere liderlik ederek, Türk Futbolu’nu tekrar yörüngesine oturtacak, Türk gençlerinin potansiyellerini ortaya çıkartacak yapıyı tesis etme görevi ile Türk Futbolu’nda İkinci Cumhuriyet’i kuracak iradenin temsili için en uygun isim ise Saffet Sancaklı olarak temayüz etmektedir.

Hem müktesebatı hem de duruşu ile mevcut yapı içerisine kaotik bir ortam oluşturmaya çalışan odakların rehabilitasyonu için gereken cesaret ve basirete sahip olması Saffet Sancaklı ismini öne çıkarmaktadır.

Futbol kariyerinde hem Beşiktaş, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’de oynadığı için kimsenin “şu takımı tutuyor” diye itiraz edemeyeceği, herkese eşit uzaklıkta/yakınlıkta, Evlâd-ı Fatihân’dan özbeöz bir Türk Milliyetçisi olarak, Cumhur İttifak’ı içinde yer alan MHP’nin önemli bir ferdi olması ve Meclis kürsüsünde bu zamana kadar yaptığı konuşmalar referans alındığında güçlü bir siyasal figür olarak liderlik potansiyeli ortadadır.

İkinci Cumhuriyet’ten başladık Charles de Gaulle’le devam edelim öyleyse. de Gaulle de emekli bir asker ve İkinci Dünya Savaşı kahramanı olarak çekildiği köşesinden, tıkanan Fransız sistemini yeniden kurmak ve sorunlarla boğuşan Fransa’yı düze çıkarmak için kendisine yapılan davete icabet etmiş ve Beşinci Cumhuriyet’in bânisi olarak tarihe geçmişti.

Saffet Sancaklı da attığı 130 golle 100’ler Kulübü diye bilinen en çok gol atan profesyonel futbolcular arasında bulunarak Türk Futboluna katkıda bulunmuş, Milli Takımlarda 24 kez forma giyerek yabancı ülke kalelerine altı gol bırakmış ve futbolculuğunda da sonrasında da adı olumsuz hiçbir polemiğe konu olmamış temiz ve net bir isim. Türk Futbolunun de Gol’ü yani.

Geniş sosyal çevresi, futbol ve siyasi camiadaki saygın duruşu ile bu göreve uygun birkaç kişiden birisi olarak çözüm için görevlendirilirse kimsenin gözü arkada kalmayacak ve doğru bir karar olarak yıllar sonra bile hayırla yâd edilecektir. Vesselâm.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz. ile bitirelim en iyisi; Hak, şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler, görelim Mevlâ n’eyler, n’eylerse güzel eyler…