​FINDIK MESELESİ

Serpin ALPARSLAN 19 Eyl 2017

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
İzzet Baba (eski kayınpederim) heyecanla telefon açarak "Kızım, fındık fiyatlarından mahvolduk, serbest piyasada 2012'de fındık fiyatı 5 TL, 2013 yılında ise 7 TL idi.

İzzet Baba (eski kayınpederim) heyecanla telefon açarak “Kızım, fındık fiyatlarından mahvolduk, serbest piyasada 2012’de fındık fiyatı 5 TL, 2013 yılında ise 7 TL idi. Fındık bahçemize yaptığımız emeğe yazık, maliyet 8 TL’yi bulmuşken yarıcılara artık veremez olduk. Sen de bu konuya değin bir zahmet” dedi.

Elbette efendim…

Ordulu olarak bende bilirim elbette fındığın hikayesini.

Ağustos ayında başlayan yeşil altın dediğim fındık dalından toplanarak, coşmak denilen yaprağından fındığı ayırmak üzere patoza verilir ve kurutulur. Fındık alım dükkanlarına (manav) giderek oradan fındık alım fabrikalarına ulaşır. Sonrası sofralarımıza kadar gelir. Fındığın hikayesi 10 TL’den başlarken, sofralarımız 50TL’ye kadar uzanıyor.

Batı Karadeniz bölgesinin ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır. Fındık üretiminde dünyada1.sırada olan Türkiye, fındık üretiminin %61’ini sağlamaktadır.  

Yaklaşık olarak Ordu/Giresun il nüfusunun yüzde 70’inin geliri, fındıktan karşılanır.

Türkiye, 2016 yılında fındık üretiminde yaklaşık 500 bin ton üretim ile fındık ihracatında  246 bin 500 tonluk ihracat karşılığında 2 milyar 253 milyon dolar elde etmişti. Bu sezon ise Karadeniz İhracatçılar Birliği açıklamasına göre (KİB); hedef 300 bin ton olduğunu belirttiler.

Düşününki; 2015 yılında TUİK tarafından açıklanan verilere göre ihracatta 2 milyar 339 milyon dolarlık gelir elde ederken, 2016 yılında 2 milyar 253 milyon dolar ve FAO verilerine göre dekar başına fındık verimi Türkiye’de 156 kg iken, ABD’de 252 kg, Gürcistan’da 199 kg, İtalya’da 147 kg ve İspanya’da ise 99 kg’dır.  Türkiye’nin fındık veriminde özellikle iklim koşulları, gerekli kültürel işlemlerin yeterince yapılmaması ve fındıkta görülen periyodisite gibi etkenler verimdeki dalgalanmayı artırmaktadır.  

Bunun altını çizerek söylemeliyim ki; 

Türkiye’nin yeşil altını “fındık”tır. 

Katma değerli ürünler üretmediğimizden kıymetini bilmiyoruz…

Sadece Ordu ilinde 200 bin ton fındık üretiliyor ve katma değer sağlayarak üretimi artırmak gerçekten çok önemli belki de ihracatta daha büyük yer almayı konuşurken, sektör temsilcilerin verdiği bilgiye dayanarak fiyatlandırmayı yabancıların belirlediği bilgisini vermesi son derece üzücü.

Son günlerde gördüğümüz üreticinin umutsuzluğa kapılıp fındık bahçesini o güzelim ağaçları keserek veya yakarak kendilerini cezalandırmaktan başka bir şey değil elbette ama bu bahçeleri büyük miras olarak düşünenler artık ceza olarak düşündürmesi ise gerçekten korkunç.

Şuna katılıyorum fındığa dair reform seviyesinde hiçbir planlama, katkı, teşvik yapılmadıkça umutsuzluğa kapılıp gün geçtikçe artan maliyetler karşılığında çiftçilerin sayıları gittikçe azalması kaçınılmaz bir gerçektir.