FENERBAHÇE'DE NELER OLUYOR?

Fehmi KETENCİ 29 Kas 2019

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Her şey iyi giderken bu soruyu sorma gereğini duymak peki de nereden çıktı diye düşünebilirsiniz.

      Evet her şey iyi gidiyor gibi. Oldukça karmaşık, yolunu kaybetmilş bir dönem geçiriken neredeyse küme düşer mi, düşmez mi konusunun odağında olan bir Fenerbahçe’de fırtınalar kopmuş ve ansızın teknik kadro değişikliğine gidilmişti. Fenerbahçe bu kritik dönemde, son şampiyonluğunu kazandıran Ersun Yenal’ın takımın başına getirilmesiyle kendine gelmeye başladı.

      O düşme hattındaki Fenerbahçe, Ersun Yenal yönetiminde toparlandı ve ikinci yarıdaki performansı ile hızla üst sıralara doğru tırmandı. Başarılı bir ikinci yarı geçirerek altıncı sırada ligi tamamladı.

      Taraftar kabustan geri döndü. 2019-2020 futbol sezonuna mali durumu elverdiğince, UEFA Finansal Fairplay kıskacında, yapabildiği transfer desteğiyle yeni döneme başladı. Geçen yılın hayal kırıklığı yaratan transferlerinin büyük bölümü takımdan gönderildi. Yeni transferler yapıldı. Geçtiğimiz sezonun son yarı yılındaki başarılı çıkışı devam ettirebilme ışığı göründü.

      2019-2020 dönemi oldukça da güzel başladı. İyi futbol oynayan Fenerbahçe taraftarının gönlünü aldı. Taraftar stadyumunu doldurmaya başladı. En önemlsi ise; şampiyonluğa inanç giderek yerleşmeye başladı. Yeni transferler takıma kısa sürede uyum sağladı. Genç kaleci Altay, Rizespordan transfer edilen Vedat, Fransa’dan transfer edilen Gustavo, Max Kruse ve Türkiye’nin iyi oyuncularından, Kayseri’den transfer edilen milli oyuncu Deniz Türüç, yeni transferlerin öne çıkanlarıydı. Taraftar memnun, seçildiğinden beri, dağ gibi büyüyen borçlar ve UEFA FinansalFairplay kıskacında iyice zorlanan Başkan Ali Koç takımın gidişatından oldukça mennundu.

      Eee, durum oldukça iyi görünüyorken peki neydi bu başlığın açıklaması?

      Anlatalım özetle..

      Birkaç haftadır oldukça iyi giden herkesin durumdan memnu olduğu Fenerbahçe’de bir şeyler değişiyor gibiydi. Takım eskisi gibi oynamıyor, beklenmedik puan kayıpları yaşanmaya başlamıştı. Düzelir düzelecek diye beklenirken, kadro istikrarı bir türlü sağlanamıyor, buna; giderek sıklaşan sakatlıklar da eklenince, sahadaki başarı, istikrarsız bir görüntü yansıtmaya başladı.

      Deplasmanda yaşanan puan kayıpları düzeni bozduğu gibi, moralleri de bozmaya başlamıştı. Kadro seçiminde hataların yapıldığı söylentileri, oyun dışında kalıp yedek kulübesinde adeta unutulanlar konusu. Formsuz olduğu sahadaki hareketleriyle iyice öne çıkan futbolcuların ilk on birde sahada olmaları, bazı futbolcuları umutsuluğa doğru sürükledi. Söylentiler artık sıkça dile getirilmeye başlandı. Basında yazılanlara göre, Ersun Yenal’ın da tartışılmaya başlayacağı bir döneme doğru gidişat var. Son günlerde Başkan’ın da bu durumdan rahatsız olduğu dillendirilmeye başladı bile.

      Daha henüz bu durum başarısızlık olarak görülmemeli ama, ortada var gibi gösterilmeye çalışılan bu sorun, eğer gerçekte varsa, daha da öne çıkmadan, takımı etkilemeden bir an önce çözülmeli,

      Yeni transferlerin bazıları hala ortada yoklar. Ne için transfer edildikleri tartışılıyor. Sahada kaldığı sürece hiç etkili olamayan, takımı her karşılaşmada bir kişi eksik bırakan Moses’in, tüm bu formsuzluğuna rağmen ilk onbirde sahaya çıkması ve doksan dakika sahada kalması taraftarın şikayet konusu. Milli oyuncu Deniz Türüç neden hep yedek, kısa bir süre once bir kaç mevkide kurtarıcı olarak sahaya sürülen Jailson neden hep yedek? Ve en önemlisi ise; takımda son zamanlarda iyice öne çıkan sakatlıklar.

      Ligin zirvesinde Anadolu takımları var. Dört büyükler zirvenin biraz gerisinde. Trabzonspor dışında form durumları neredeyse aynı. Şimdilik zirvede pek kopma yok ama. Ligde zor haftalar neredeyse başladı. Herkes herkesi yenebilir.

      Şimdilik bu ortamda pek sorun yok gibi görünse de, zor haftalara hazır girebilmek için Fenerbahçe dillendirilen sorunlarını hızla çözmeli. Burada en büyük görev Teknik Sorumlu Ersun Yenal’a düşüyor. Önce kadro istikrarı sağlanmalı, hücum oyunu oynamayı seven Fenerbahçe’ye dönülmeli. Taraf da rahatlatılmalı.