​EYVALLAH DİYORUM

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Rahat bir kafanın 4 sırrı varmış.

Rahat bir kafanın 4 sırrı varmış.

Aynen.

Boş ver.

Neyse.

Eyvallah.

Demekmiş.

Bakıyorum, hiç birinde şöyle ağız tadında iyi değilim. 

Aynen... Çok istiyorum ama bir türlü diyemiyorum.

Boş ver... En ayıpladığım, hatta en bozulduğum kelime, onun boş veremediği, sana anlattığı derdine, sen boş ver diyemezsin. Kimseye demem, bana diyene de bozulurum.

Neyse... Can sıkıntısı bir şey, içinden olumsuz nefesle dışarı çıkar, aslında yutkunmak demektir.

Eyvallah.. Galiba en iyisi. Allaha havale ederken, razı olup kurtulmak gibi bir şeydir.

Geçen bir hafta boyunca konuştuk.

Televizyon haberleri, programları ve gazetelerde kıyamet koptu.

Kadının adı Dilek, iki çocuğu var, küçücük, daha emzikli.. Kocasından boşanma aşamasında, dava açmış bekliyor. Çok sorun var aralarında besbelli. Kadın devletin her kurumuna başvurmuş, koruyun bizi diye.. Olmamış.. Adam çocukları görmek için almış ve pompalı tüfekle iki yavrusunu vurmuş öldürmüş.

Kadın televizyon programlarında anlatıyor, ağlıyor, sesi kısılmış.

Kadın nerede ben oradayım, onunla beraber biçare ağlıyorum.

Sanki benim de sesim kısılıyor.

Acizim.

Bütün bu acının içinde ben de, çoğu kadın da acı içinde kıvranıyoruz.

Bu ortak acımız tamam, diyecek ne var ki.

Bunun dışında, kadın da beni rahatsız eden, gözlerinde bir şey var.

Kendime diyorum ki, kalbime diyorum ki, bir sus, bir dur.. Ne hissediyorsun anlama, dinleme.

Oldum olası, içimdeki biri bana bir şey der.

O biri, aklımın inandığını bozar.

O birinden kurtulamam.

O kim?

Kalbim.

Bir öğreniyorum ki, kendi kimliği dışında, kadının bir dolu kimliği var.

Bir öğreniyorum ki, başka insanlara zarar vermiş.

Kandırmış onları.

Bakın burada yaptıklarını yazamıyorum, evlatlara acıdan.

Çocuklarının başına gelen bu felaket ile, bu kadın ne yaparsa yapsın, yaptıklarının bir önemi yok biliyorum.

Dünyada olabilecek en büyük felaket bu annenin başına gelmiş biliyorum.

Ama.

Yine kalbimin, inandığı beni şaşırtmıyor.

Vicdan diye bir şey var ve orada herkes ne olduğunu en iyi kendisi biliyor.

Vicdanım evlatların yangınında.

O nedenle..

Ve yazımın başında yazdığım gibi..

Eyvallah, diyorum..

Kadın kim bilir hangi nedenlerle bunları yaptı, hangi çaresizlik bu kadını bu hale getirdi diyorum.

Tekrar, eyvallah bacım diyorum.

Söylenemiyor, çok şey susmadan.

Funda'ya takılanlar...

... Yıl 2016

DemetS, kocası İbrahimK, beni aldattı gerekçesi ile boşanma davası açmıştı.

Başka bilinen sosyetik bir kadının adı vardı ve delil olarak bir dolu video kaydı ve iddiaları vardı.

Demet hanım tam iki yıldır boşanma davası içinde, iddiaları ve dahası boşanma tazminatı ile konuşulup duruyordu.

Ohhh çok şükür boşandılar dedirtecek kadar bıktırmışlardı.

Ben demiyorum, Demet'in kendisi demiş, “boşandım şükür demiş.”

1 milyon 300 bin TL tazminat, kendine, aylık 13 bin TL, çocuklara aylık 14 bin TL tazminat verilmiş. Ve Levent'teki 15 milyon değerindeki villa Demet hanıma verilmiş.

Ne kadar aşıktılar, onları o zamanlar görmüştüm.

Bir yuva yıkıldı gitti.

Konuşulan paralar kaldı.

Parçalanan yuvada.

Hangisine şükür acaba?

... Ellen DeGeneres.. Dünyanın en ünlü Amerikalı talk showcusu, kadın.

Twitter’da 50 milyon üzerinde takipçisi var.

Ellen bizim Ali dedenin videosunu paylaşmış.

Ali dede, Bolu'da evinde yangın çıkan, evi yanan, yangından kedisini alıp çıkan, ona sarılan, okşayan, kedim evsiz kaldı diye hüngür hüngür ağlayan dede. 

Bizim bazı ünlüler, tuhaf palavracı insanlar, Ellen'in bu videosunu kadının sayfasından Repost etmişler.

Güya onlar da duyarlı.

Güya Ali dedeye ve kedisine üzülmüşler.

Yahu dede bizim, kedi bizim, yangın bizim, gözyaşı, memleket bizim...

Mezar taşınızda. 

Ölüm nedeni samimiyetsizlikti diye yazacak.