​ERDOĞAN'LA GELEN YENİLENME

Ekin GÜN 24 May 2017

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Öncelikle şunu net bir şekilde belirtelim:

Öncelikle şunu net bir şekilde belirtelim:

AK Parti kuruluşundan itibaren hiçbir şekilde ideolojik bir parti olmadı bilakis kitlesel parti özelliğini hep ön plana çıkardı.

Bazılarının iddia ettiği gibi “mahalleler” arasına sıkışıp kalan bir parti de olmadı.

AK Parti’nin temas ettiği alanlar bırakın “mahalleleri” Türkiye’nin sınırlarını bile aştı, dünyaya dokundu.

Bunu gerçekleştiren kişi de Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.

Ve Erdoğan pazar günkü kongrede 998 gün aradan sonra genel başkanlık koltuğunu devraldı.

Konuşmasını birçok cümle özetleyebilir ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında sıkça kullandığı ifadeler AK Parti’nin kendini yenileyerek bugünlere kadar geldiğini ortaya koyuyordu.

Tüm bunlarla birlikte bu yenilenmeye ve yenileşmeye ayak uyduramayan teşkilatların, belediyelerin ve kişilerin partide yeri olmayacağını ifade etmesi de ayrı bir nokta olarak gözümüze çarpan diğer bir gerçek.

Aynı zamanda buna toplumun sesi denilebilir… Toplumun değişim ve dönüşüm talebini en iyi okuyan tek kişi de kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Bu pazar günkü kongrede bir kez daha kanıtlandı.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun konuşmasından öne çıkan satırbaşları bir köşede dursun, özellikle FETÖ’yle mücadele noktasında söylediği şu cümle çok önemli:

“Ucu en yakınlarımıza dokunsa bile bu mücadeleye destek vermeye davet ediyorum.”

Erdoğan’ın FETÖ’yle mücadelede bugüne kadar tek başına olduğu bir gerçek. 

Bu gerçekten yola çıkarak Erdoğan’ın FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle yeni dönemde sıfır tavizle mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizmesi Türkiye’nin de rotasını belirleyecektir.

Ki OHAL konusunda Cumhurbaşkanı’nın “huzura erene kadar OHAL sürecek” demesi de FETÖ’nün tam anlamıyla belinin kırılmasıyla alakalı.

FETÖ’nün ne zaman beli kırılırsa OHAL’in o zaman biteceğini ifade eden Cumhurbaşkanı’nın bu sözü direkt olarak Batı’ya bir mesajdı.

Ve elbette Erdoğan’ın bunu yurtdışı ziyaretlerinden sonra seslendirmesi de ayrı bir önem taşıyor.

Türkiye’nin gelecek dönemde de kendi göbeğini kendi keseceği anlamına da gelebilir.

***

Öte taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede AB ile ilgili söylemiş olduğu sözleri de bir tarafa not etmek gerek:

“Eğer AB bize verdiği sözleri tutarsa AB ile yola devam edebiliriz. Yoksa herkes kendi bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen AB ile devam etmektir.”

Türkiye’de gerek müstemleke takımı gerekse de Batı’nın bazı mihrakları tarafından sıkça ifade edilen “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı düşmanlığı” gibi bir durumun olmadığı açıkça ortada.

Cumhurbaşkanı Batı düşmanı değil, sadece Batı Türkiye’ye verdiği sözleri yerine getirmediğinde biz de kendi duruşumuzu ortaya koyuyoruz.

Birçoğunun hazmedemediği de bu olsa gerek.

Özetle…

AK Parti kongresinden çıkan yenilenme ve Türkiye’nin kendi bağımsızlığı için mücadeleye devam edecek olması yeni dönemin bize ipuçlarını veriyor.

Ve Erdoğan’la millet bir kez daha “nerede kalmıştık” diyerek yaklaşık üç seneden sonra çıktıkları bu yola kaldıkları yerden devam ediyorlar.