DÜŞÜNCESİ BİLE SKANDAL

Micheal KUYUCU 02 Eki 2022

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Türkiye'de konser yasaklarını konuşuyoruz bazen de eleştiriyoruz ama Polonya'da öylesine bir konser yasağı oldu ki dillere destan…

Türkiye’de konser yasaklarını konuşuyoruz bazen de eleştiriyoruz ama Polonya’da öylesine bir konser yasağı oldu ki dillere destan… Bu yasak batının sansür konusunda inanılmaz keyfi bir noktaya geldiğini ve adeta çağ atladığını gösterdi.

Efsanevi İngiliz rock grubu Pink Floyd'un kurucusu Roger Waters'ın Polonya'da bir konser verecekti. Ama konser iptal edildi. Neden mi? Grubun solisti Roger Waters'ın Ukrayna-Rusya savaşına dair Amerika karşıtı ifadeleri nedeniyle Polonyalı yetkililer rahatsız olduğu için.

First Lady hakkında iddia

Konserin organizatörü Live Nation Polonya, konserin iptal edildiğini duyurdu ama yorum yapmadı. Konserin iptal edilmesi ile birlikte komplo teorileri de yayılmaya başladı. Bu komplo teorileri içinde benim en çok dikkatimi çeken ve bana “yuh artık” dedirteni Ukrayna First Lady’si ile ilgili olandı. İddialara göre Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin eşi Olena Zelenska Polonya’ya bir mektup yazmış ve bu konserin iptal edilmesini istemiş.

Konu uluslararası basında çok yankılandı. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Doğru mu değil mi bunu Polonya ve Ukrayna yetkilileri bilir. Lakin bu dedikodu bile batının nasıl bir oyun içinde olduğunu ve Zelensky’yi nasıl kullandığının bir örneği. Batı Zelensky’yi kullanırken aynı zamanda onu şımartıyor. Ukrayna First Lady’sinin bir magazin dergisinin kapağına kapak olması da bunun bir diğer göstergesiydi. Bu konserin iptal edilmesi ve böyle bir dedikodunun çıkması bile batı demokrasisi adına utanç verici. Bunun konuşulması bile bir skandal.

İstenmeyen adam ilan edilsin

Tüm bunlar yaşanırken Polonya'da Krakow Belediyesi meclis üyelerinden Lukasz Wantuch'ın da halkı konseri boykot etmeye davet etmiş. Ayrıca belediye meclisinde de Waters'ın "istenmeyen adam ilan edilmesi için" teklif vermiş. Bütün bu olaylar Waters’ın düşüncesini açıklaması ve bu düşüncesinin egemen güçlerin istediği düşünceye uygun olmamasından kaynaklandı. Burada kimse kusura bakmasın ama “Nerede Batı demokrasisi?” diye sorarım.

Hani düşünce özgürlüğü?

Bitti! Hepsinin birer palavra olduğu ve batının da ABD’si ile AB’si ile buna “gerektiği hallerde” uymadığını gördük. Üstelik bu bahsettiğim “gerekli hallerde” bahanesinin sınırı da yok. Gerek gördüklerinde konser de iptal ederler, kedi festivalinden kedide kovarlar, yeri geldiğinde Tchaikovsky’yi de yasaklarlar. Özetle “gerekli hallerde” elmalarla armutları karıştırıp istediklerini yaparlar.

Sakın yanlış anlamayın. Yıllardır hep savunduğum AB’ne karşı duyduğum hayranlığın hayal kırıklığı ile söylüyorum bunu. O AB ki, defalarca Türkiye’nin de girmesi gerektiği için yazılar yazdım, o AB ki hayranlıkla her defasında methettim. O AB şimdi tıpkı eriyen resmi parası Euro gibi eriyor. Yazık, çok yazık.

Water açıklamasında ne dedi?

Öte yandan Waters, sosyal medyasından bir açıklama yaparak konserinin Polonya devleti tarafından iptal edildiğini açıkladı. Pink Floyd klasiklerinden "Another Brick in the Wall" şarkısının sözlerine "Hey Lukasz Wantuch, Leave them kids alone (Çocukları rahat bırak)" atıfta bulunarak onun istenmeyen adam olarak ilan edilmesini isteyen Krakow Belediye Meclisi üyesine yanıt verdi.

Yaaa, dostlar işler böyle.

Dünya 2022 yılında öyle bir yere geldi ki artık kimin samimi kimin samimiyetsiz olduğunu anlamak çok zor.

Kraliçe 2. Elizabeth neden öldü?

Son günlerde bir konu bana çok geliyor. İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in ölüm nedeninin “yaşlılık” olduğu açıklanmış.  Yapılan açıklamada “Kraliçenin 8 Eylül 2022’de yerel saatle 15:10’da hayatını kaybettiği ve ölüm nedeninin yaşlılık olduğu” bildirildi.

Kraliçenin ölüm haberini duyduktan sonra ilk merak ettiği konuydu ölüm nedeni. Bu konuda değişik yazılar yazıldı, iddialar atıldı ortaya. İddialardan bir tanesi de kraliçenin eşini kaybettikten sonra “tükenmişlik sendromuna” girdiği ve bu nedenle kendisini bıraktığı yönündeydi. Çok ciddi araştırdım, ulusal ve uluslararası basını taradım. Kraliçenin ölüm nedeniyle ilgili doğru dürüst bir tane bir resmi haber yoktu. En son bu hafta İngiltere bir resmi açıklama yaptı ve “ölüm nedeni” için “yaşlılık” dedi.

Bilime aykırı bir açıklama

Bu resmi açıklamayı duyunca çok şaşırdım. Eskiden, elli, yüz yıl önce insanlar biri öldüğünde “yaşlıydı”, “yaşlılık onu öldürdü” denirdi. Bugünün dünyasında böyle bir şeyi duymak beni çok şaşırttı. Ölüm nedeni yaşlılık ne demek ya? Bilimde, tıp biliminde böyle terminolojik anlatım var mı? Yani tıp biliminde böyle bir ölüm nedeni var mı? Ben kesinlikle olduğuna inanmıyorum.

İngiltere’nin yaptığı bu açıklama çok cahilce bir açıklama. Bir üst düzey devlet yetkilisi vefat ediyor ve koca İngiltere çıkıp bu ölüm nedenine “yaşlılık” deniyor. Üniversiteleri ile dünyaya meydan okuyan İngiltere’de değil de bu açıklama başka bir ülkede mesela Türkiye’den yapılsaydı acaba dünya ne derdi? Ya da İngiltere’deki bir üniversiteye bir bilimsel makale veya kitap yollayalım, bulguları yazalım sonra da sonuç bölümünde “hasta öldü, nedeni ise yaşlılık” diyelim. O bilimsel makaleyi alan İngiliz Üniversitesi ne yapar biliyor musunuz? O araştırmanızı (haklı olarak) yerin dibine sokar sizi de rezil eder ve kovar. Ama kendileri yapınca bir şey olmuyor.

Buckingham Sarayının bir açıklama borcu var

Ben İngiliz Kraliçesi 2. Elizabeth’in ölüm nedeni olarak “yaşlılık” denmesini kabul etmiyorum. Bu bilimsel bir açıklama değildir. Birileri bu yazımı İngiliz konsolosluğa yollasın, oradan elçiye, oradan da Birleşik Krallıkların merkezine. Kraliçe neden öldü? Kalp yetmezliği mi? Çoklu organ yetmezliği mi? Kalp krizi mi? Solunum yetmezliği mi? sorduğum sorunun yanıtını merak etmem gayet doğal. Bir insan olarak kraliçenin ölüm nedenini merak ediyor, bir akademisyen olarak da “yaşlılık” açıklamasını kabul etmiyorum. Hiçbir şey nedensiz olmaz, hiçbir ölüm durup dururken gerçekleşmez. Birleşik Krallık sarayının bana, bize, hepimize bir bilimsel bir borcu var. Kraliçe neden öldü?

Hangi dünyaca ünlü Türk piyanist AKM’de konser verecek

Dünyaca ünlü Türk piyanist ve besteci Hüseyin Sermet, uzun bir aranın ardından İstanbullu sanatseverlerle buluşma hazırlıkları yapıyor. Sermet, Beyoğlu Kültür Yolu kapsamında 5 Ekim Çarşamba günü saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde konser verecek.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamındaki Beyoğlu Kültür Yolu’nda konser verecek olan Sermet, İstanbullu müzikseverlere piyano edebiyatının devlerinden Schubert ve Liszt’in iki büyük başyapıtından oluşan bir dinleti sunacak.

"Evrensel boyutlu bir sanat dalında Türkiye'nin temsil edilmesindeki üstün başarıları nedeniyle", 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Hüseyin Sermet, 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından "devlet sanatçısı" unvanına layık görülmüştü. Sermet, 2012 yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı Müzik Festivali'nin 40. Yıl Onur Ödülü’nün sahibi oldu.

Türkiye dışında Japonya’daki pek çok performansıyla büyük saygı gören Sermet, Japonya’da genç piyanistlerle gerçekleştirdiği 15 ustalık sınıfı dizisi Japonya’nın en büyük televizyon kanalı NHK TV’de yayınlandı.

NetD Festivalinde yeni nesil müzisyenler var

Pop, Rap ve Rock dünyasının en sevilen isimlerini tek sahnede buluşturacak olan #BtcTurkPRO Netd Festival, 14-15 Ekim tarihlerinde KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek. İki gün boyunca müziğin hiç susmayacağı Netd Festival’da; Mabel Matiz, Ceza, Kalben, Batuhan Mutlugil, Çakal, Reckol, Can Gox, Rozz Kalliope, Jeff Redd, Kuty ve Ege yer alacak. Türkiye’nin en büyük dijital müzik kanalı Netd Müzik, KüçükÇiftlik Park ve İstanbul Life ortaklığında, URU ve Moko Yapım organizasyonu ve BtcTurk | PRO ana sponsorluğuyla gerçekleştirilecek.

İlk günü Pop ve Rock, ikinci gün ise Rap yıldızları sahne alacak

14 Ekim Cuma başlayacak festivalin ilk gününde, Mabel Matiz, Kalben, Duman’dan tanıdığımız ve solo albümüyle kendinden bahsettiren Batuhan Mutlugil ve son yılların en popüler cover artistlerinden Can Gox sahne alacak. Magazin tarihinin kirli çamaşırlarını bir bir ortaya döken Şokopop sahnenin açılışını yapmak üzere DJ kabininde yerini alacak.

Türkçe Rap’in yıldızlarını bir araya getirecek olan festivalin ikinci gününde ise, Türk Rap müziğinin en başarılı isimlerinden Ceza, Rap dünyasını sallayan kadın olarak anılan Rozz Kalliope, şarkılarıyla listeleri altüst eden Türkçe Rap'in yükselen ismi Çakal, yeni neslin peşinden koştuğu ve adım adım takip ettiği Reckol, Türk Rap müziğine yeni ve popüler isimler kazandıran Perros Blancos’un bünyesindeki Jeff Redd, Kuty ve Ege rap müzik severlerle buluşacak. 

Inna hangi Türk DJ ile çalıştı?

İlk single çalışması olan “Wherever You Go”da Reynmen ile çalışan ve bu şarkıyı geçtiğimiz günlerde yayınlayan “dans müziğinin kraliçesi” lakaplı Inna şarkısının remixinde de bir Türk DJ ile çalıştı.

Son yıllarda çıkardığı her şarkıya farklı dokunuşlar yaparak farklı olmayı başaran Inna “Whenever You Go” adlı şarkının remixinde ülkemizin dünya çapında tanınan DJ’lerinden Mert Hakan ile çalıştı. Şarkının remixi tüm dünyada Global Records etiketiyle satışa çıktı. Türk sanatçısını dünyada görmek çok güzel bir şey. Bu tür çalışmalara özellikle önem veriyorum. Son zamanlarda özellikle DJ’lerimiz de uluslararası işlere imza atmaya başladı. Mert Hakan’da onlardan biri. Number One FM’deki başarılı müzik yönetimi ile yabancı müziğe çok hakim bir isim Mert, Inna doğru bir seçim yapmış.