​DÜNYAYA AÇILIYORUZ

Yusuf DİNÇ 22 Ağu 2017

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
2002 sonrası Türkiye'si hepimize çok şeyler kattı.

2002 sonrası Türkiye’si hepimize çok şeyler kattı. Türkiye iktisadi manada büyüdü. Kişi başı gelir arttı. Yaşam kalitesi yükseldi. Kapitalist modelin bir gereği olarak zenginler daha zengin oldu. Sosyal devletin ön plana çıkmasıyla fakirlerin durumu iyileşti. Dünyanın geri kalanıysa zenginlerin zenginleştiği fakirlerin fakirleştiği bir hal aldı. Özellikle de batılı ekonomilerde... 

Türkiye dünyadaki sorumluluğunu da unutmadı. Muhtaçlara yaptığı yardımlarla lider ülke oldu.

Aynı periyotta Türkiye ve Türk insanı yurtdışına açıldı. Öğrenciler, tatilciler, iş adamları uluslararası tecrübeler edindi.

Sıra yurtdışında iş yapmaya geldi. Karlı görülen sektör ve alanlarda iş adamlarının yatırımları büyümeye başladı. 2014 yılında 10 milyar USD tutarlarına dayanan yatırımlar sonraki iki yılda sırasıyla 5 ve 6,5 milyar USD civarlarında gerçekleşti. 

Bir başarı hikayesi olan bu durum şimdilerde batılı medya organlarında Türkiye aleyhine bir argüman olarak kullanılmaya başlandı. 

Bu medya gruplarına göre ‘Türk iş adamları, politik ortamdan etkilenerek yurtdışına yatırım yapmaya karar vermişler. Demeç aldıkları iş adamlarına göre Türkiye’de artık fırsat kalmamış. Çıkarılacak sonuç ise basitmiş; Türkler bile Türkiye’de yatırım yapmazken yabancılar ne diye gelecekmiş. Dahası Türkler yurtdışından tam 900 konut almış. Herkes firardaymış. Türkiye’den konut alanların aklına şaşarlarmış.’ 

Şimdi bu gibi masallar için çarşaf çarşaf haber hazırlamaları çok ilginç. 2014 yılındaki rekor yatırım bu türden bir tartışmayı açmazken hala darbe heveslerini ekonomik alana taşımaları kaybedenler korosunu gülünç bir duruma sokuyor. Milleti korkutamayacaklarını hala anlayamıyorlar.

Rüzgar enerjisi ihalesini, borsadaki rekorları, güçlü büyümeyi ve daha birçok gelişmeyi haber görmekten kaçınmaları her şeyi daha gülünç yapıyor. Desenize Almanlar Almanya’dan, Japonlar Japonya’dan, Fransızlar Fransa’dan, kısaca herkes her yerden kaçıyor. Kaçtıkları gibi Türkiye’ye geliyorlar. Antalya’da deli gibi çok pahalıya ev alıyorlar. Rekor düşük fiyatla ihale alıyorlar. Yeter ki kendi ülkelerinden kaçsınlar da Türkiye’de ucuz pahalı fark etmez bir şekilde güvenli bir liman bulsunlar.

Ya batılı medya çok zeki ya da biz değiliz. Kendi kafalarına göre bir iki iş adamı bulmayla tüm ilişkileri açıklayabileceklerini zannediyorlar. İstatistiğe, matematiğe, bilime ihanet ediyorlar. Bilerek, isteyerek, zevkle yapıyorlar. Amma velakin hiç bir akıllı iş adamı bunların ucuz yayınlarını referans alarak yatırım yapmaz. Kendilerini de pek bir şey zannediyorlar ya da iş yapma konusunda hiçbir fikir sahibi değiller. Hem de gazetelerinin konsantrasyonunun iş ve ekonomi olduğu iddiasındalar.

Ekonomik darbede çok tecrübe atlattık. Vız gelir tırıs giderler. Şimdi şu gümrük birliğiyle darbede yeni fasıl açmaya çalışıyorlar. Birlikte karımız yok zararımız var. Gene hüsrana uğrayacaklar.