Sapkın inançlarındaki "Tanrı"yı kıyamete zorlamak için karanlık ve derin güçlerin oluşturduğu Evanjelikler…
Sapkın inançlarındaki “Tanrı”yı kıyamete zorlamak için karanlık ve derin güçlerin oluşturduğu Evanjelikler…
Asırlar öncesinden gelen ve dünyayı yönettiğine inanılan Tapınak Şövalyeleri… Bu şövalyelerin Anglo Sakson olanlarıyla, Alman kökenli Tötonların kendi aralarındaki çekişmeleri…
“Evrenin Ulu Mimarı”nın müsamere çocukları olan Masonlar… Onların dünyadaki gizli locaları ve faaliyetleri.
Siyonizmin Büyük İsrail Projesi.
İlluminati… Opus Dei…
Kuru Kafa ve Kemikler…
Trilateral Komisyon…
Gül Haç Kardeşliği…
Thule Tarikatı…
Bilderberg… CFR… Tavistock…
Ve olmazsa olmaz Rockefeller ve Rothschild aileleriyle onların neredeyse bütün ülkelerdeki büyük ve çok zengin iş adamı görünümlü tasmalı köpekleri…
Bu örgüt ve tarikatları “hurafe” diye bir kenara koymuyorum.
Şişirilmiş ve uydurulmuş da bulmuyorum.
Evet bunlar varlar!
Fakat varlıklarının hükmü ne anlama geliyor ona bakmalıyız.
Silah, ilaç ve kimya sektörünü, para piyasalarını yönlendiren bu şeytani yapılar Afrika’da kabileleri birbirine kırdırıyor, Ortadoğu’da Müslümanı Müslümana öldürtüyor. Çarklarına çomak sokacak liderlere suikastler düzenliyor.
Evet yapabiliyorlar.
Her dine ve mezhebe ve hatta cemaate sızıyorlar.
Bakın 1961 yılı Sebilürreşad Dergisi’nin 321. Sayısında yer alan haber:
“Rockefeller’in Teberruu: (Karaçi) Rockefeller Vakfı Karaçi’deki İslam Eserleri Araştırma Merkez Enstitüsüne, İslamlığın modern çağın telakkilerine göre tefsiri yolundaki çalışmalardan dolayı 62 bin dolarlık bağışta bulunduğunu açıklamıştır.”
Şimdi.
Birincisi, suratı nursuz modernist reformcu mealcilerin nerelerden beslendiğini buradan anlamak mümkün. Kurdukları vakıflar ve dernekler paravandır. Oralara vatandaşın bağış falan yaptığı yok. Tasmanın ucunu takip edin. Bağış yapanı görün.
İkincisi, bu durum kısmen cemaatler için de geçerlidir.
Allah’ın ipine değil de, paranın ipine sarılanların akıbetleri, Fetö’nün de çürüdüğü çöplükte çürüyecek olmalarıdır.
Üçüncüsü ve en önemlisi…
“Savaş çıktı, çıkacak… Dünya felakete gidiyor… Yandık, bittik!” teraneleri bizi bağlamaz.
Bağlamadığı için çok şaşırıyorlar.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı da bu yüzden anlamıyorlar.
Dünyaya kazık kakmak için çirkin suratı ve çürümüş bedeni yaşasın diye defalarco organ nakli ameliyatı olan Bay Rockafeller şu an börtü böceklere yem olmuş vaziyette. Ne parası ne organizasyonu onu Nemrutların ve Firavunların sonundan kurtaramadı.
Akıl hocası vardı. Zbigniew Brzezinski… O da yanında şimdi.
Dünyanın elbette bir sonu var.
Kıyamet kopacak.
Ve her canlı mutlaka ölümü tadacak.
Ama…
Biz ölmemek için yaşamıyoruz. Şehadeti arzuluyor ve sonsuz cennet için, bu geri zekalı örgütlerdeki dünyaya kazık kakanlarla ve onların köpekleriyle mücadeleyi en büyük cihat biliyoruz.
Barıştan ve kardeşlikten yanayız. Bunda samimiyiz.
Ve fakat Türklüğü Müslümanlıkla özdeşleştiren Anadolu’nun faziletli evlatlarıyız.
Türk dediğime bakmayın. Onlar bir bütün olarak öyle anlıyorlar.
Malazgirt’te, Çaldıran’da, Mohaç’ta, Çanakkale’de, 15 Temmuz’da yaptıkları yapacaklarının teminatı olan her ırktan Allah’a teslim, Hazreti Peygamber’e aşık milletiz.
Bizim de tek bir örgütümüz var.
Bütün dünyaya hızla yayılıyoruz.
İsmini de saklamıyoruz ve kısaca “ümmet” diyoruz.
Buyurun gelin.