Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak üzere New York'a vardı ve ayağının tozuyla dünya liderleri ile bir dizi ikili temaslara başladı…

New York

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak üzere New York’a vardı ve ayağının tozuyla dünya liderleri ile bir dizi ikili temaslara başladı…

Cumhurbaşkanımızın perşembe günü resmi görüşme yapacağı ABD Başkanı Donald Trump da aynen Erdoğan gibi Birleşmiş Milletler’in ciddi bir reformdan geçmesini istiyor, ama ikisi bu konuda ayrı frekanslarda…

Trump, BM’nin “zayıf ve beceriksiz” olduğunu ve dünyayı sarsan olayların çözümünde etkisiz kaldığını söylüyor. ABD, BM’nin hantal yapısının değişmesi gerektiğini ve yolsuzlukların ortadan kalkması için BM sisteminin daha şeffaf olması gerektiğini vurguluyor…

Bunlar hepsi doğru ve gerçekten BM’nin yolsuzluklara açık ve hantal yapısının değişmesi gerekiyor… Ama BM’ni dünya krizlerinin çözümünde etkisiz kalması ise çok daha kökten çözülmesi gereken sorun…

İşte burada Cumhurbaşkanımızın “dünya beşten büyük” sloganı ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanımız bu konuda yarın genel kurulda yapacağı konuşma bu konuda yol gösterecek…

BM’nin bu kadar etkisiz olması tamamen çarpık Güvenlik Konseyi yapısına bağlı… ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri… İslam ülkelerinden birinin neden daimi üye olmadığı meçhul… Ama daha büyük sorun, bu daimi üyelerin kararları veto etme yetkisi var. Bu vetolar BM’yi kilitliyor ve olayların üzerine gitmesine ve yaptırımlarla olayları çözmesine mani oluyor…

İşin kötüsü, bu veto yetkisini en çok kullanan ABD ve Rusya… Yani bunlar krizlerin çözümüne katkıda bulunacaklarına onları daha da derinleştiriyorlar. ABD, İsrail aleyhine herhangi bir kararı veto ediyor, buna karşılık veto gücüyle Rusya, Suriye’de Esat rejiminin kılına dokundurtmuyor… Yani dünyada adalet yok, işte Erdoğan bunu vurguluyor…

Bütün ülkeler kendi çıkarlarını düşünüyor ve dünya batmış umurlarında değil… Onun için Arakan Müslümanları için Türkiye’den başka çaba gösteren yok… Bu yüzden Erdoğan’ın bu Türkiye’si ile ne kadar gurur duysak azdır…