​DEDEMİN RADYOSU

Halil İbrahim İZGİ
Tüm Yazıları
Televizyonunun yaygın olmadığı günlerde radyodan alınırdı haberler.

Televizyonunun yaygın olmadığı günlerde radyodan alınırdı haberler. Radyo haberlerine ajans denilirdi ve bunun sıkı takipçilerinden biri de rahmetli dedemdi. Dedem köstekli saatinin ince ayarını da ajansın başlama saatine göre ayarlardı. İlkin özetler sunulurdu: Önce özetler. Haber bülteni bittikten sonra bir daha özet verilirdi: Sunduğumuz haberlerden özetler. Başka bir şey dinlemezdi dedem. Ajans bitince radyoyu kapatırdı. Bunun için dedem ve radyo denildi mi sadece radyo haber bültenleri akla gelir. 

Şimdi radyo mu kaldı televizyonlar çeşit çeşit diyorsanız size trafikte geçirdiğiniz zamanda hala önemli ölçüde radyo dinlediğinizi hatırlatmak isterim. Müzik zevkinin gelişmesinde radyonun önemi büyüktür. Televizyonlarda türlü kliplerle kötü sesleri iyi bir ambalajla sunabilirsiniz ama iş radyoya gelince müzik kalitesinin rafine olması öncelik kazanır. 

Haberlerle müziğin ne alakası var diye de düşünmeyin. Lafı biraz uzatma pahasına izah etmeye çalışacağım. Televizyonun altın çocuğu Acun, sahibi olduğu televizyonda O Ses isminde bir yarışma düzenliyor. Muhtemelen televizyonların en fazla izlenen programlarından biridir. O Ses yarışmasını izlememiş olanlar için özetleyeyim: Jüri yarışmacıları sadece seslerine bakarak değerlendiriyor. Yani ilk aşamadaki beğenme kriteri sadece ses. İster hırpani kıyafette olsun ister son moda giyinsin hiçbir önemi yok. Yüzünü görmeden dinledikleri yorumcunun sadece sesine bakıyorlar. Sesten de kadın veya erkek olduğu veya tahmini olarak yaşı fark edilebilir. Zengin mi fakir mi, güzel mi çirkin mi, bunların hiçbir önemi yok. Zaten formatın şaşırtıcı faktörü, insanları önyargılarından sıyırması...

Televizyon günlerinde kaybettiğimiz basireti, radyoya öykünen bir program geri getirmeye çalışıyor. 

Haberde de aynı şey geçerli. Televizyon haberciliği, yapısı gereği şovun ön planda yer aldığı, içinde büyük oranda abartının bulunduğu bir nevi modern sirklere dönüştü. Bu işle meşgul olan meslektaşlarımız lütfen gücenmesinler. Ortamın sürüklendiği gerçeği işaret etmeye çalışıyorum. Oysa radyo haberciliğinde elinizde 5N1K’dan yani duru bir gazetecilikten başka hiçbir şey yok. O ses yarışmasındaki gibi sadece sesiniz ve aktardıklarınız var. Bu nedenle radyo haberciliği günümüz dünyasında hala çok önemli. 

İnternet geldi bu işler bitti diyorsanız size yanıldığınızı hatırlatmak isterim. İnternet, radyoları öldürmek bir yana yeniden yeşermeleri için bir kuluçka ortamı sağlıyor. Dünyanın farklı yerlerinden dinlediğim başarılı internet radyoları var. Konuşmanın ağırlıklı olduğu Monocle Radio bunlardan biri mesela. 

Dedemin radyosundaki haberleri, günün her saati sunacak yeni bir haberle karşılaştım. Tüm bunları onun için yazıyorum. TRT Radyo Haber isminde yeni bir frekans kuruldu. 

FM bandında yayın yapan TRT Radyo Haber; İstanbul’da 88.8, Ankara’da 95.0 İzmir’de 91.4  frekanslarında olacakmış. Bu hem radyoculuk hem de habercilik için çok iyi bir haber. Radyonun imkanları habercilikle buluşunca ortaya kaliteli gazetecilik çıkar. 

Bir şeyleri kolay beğenmeyen rahmetli dedem yaşıyor olsa TRT Radyo Haber’e kulak verirdi. Sanırım ben de öyle yapacağım.